Sevgili okurlarım, Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en zorlu, en kritik dönemlerini yaşıyor.

İyiye giden, Türk Milleti’ni mutlu eden hiçbir olay yok.

Neresinden bakarsanız bakın her şey, her gelişme tam tersine!

Toplum kırgın, kızgın, endişeli, güvensiz...

Başımızda neredeyse 20 yılı dolduran bir iktidar var. Hem de şu birkaç yıllık koalisyon dönemini saymazsak tek parti iktidarı.

Koalisyon dönemi deyince elbette MHP’yi kastediyorum çünkü bunların ortak yönetiminin tek parti iktidarından hiçbir farkı yok.

Allah bozmasın ama her alanda ve her konuda “Ortak” düşünüyorlar, ortak karar veriyorlar!

TBMM’de böyle, belediye meclislerinde ve her alanda böyle...

Yine Allah devamına erdirsin diyeceğim, böylesine uyumlu bir iktidar dünya üzerinde zor bulunur.

Gerek AKP ve gerekse MHP’nin şansı varmış, maşallah!

★★★

İyi güzel de bu tablo acaba nereye kadar devam edecek?..

Ülkenin durumu iyi değil.

Milletin büyük çoğunluğu mutsuz. İnsanlar gelecekten umudu kesmiş.

Günlük yaşantımızda olumsuz tablolar birbirini izliyor.

Onlardan biri de adına sığınmacı sorunu, ya da göçmen rezaleti denilen felaket...

★★★

Kendi ekonomimiz zaten batık durumda. Durup dururken Suriye olayına karıştık, bir zamanlar sarmaş dolaş oldukları Esad’ı devirmeye kalkıştık ve kapılarımızı önce Suriyeli sığınmacılara açtık!

Milyonlarcası akın akın geldiler, hem ekonomik, hem de sosyal düzenimizi altüst ettiler.

Sonra bütün dünya şu yargıya vardı!

“Türkiye bizim kerizimizdir, ipini koparan oraya gidip yerleşsin. Veririz Tayyip iktidarına üç beş milyon Euro, onları razı ederiz!..”

Şimdi bu kerizlik sürecinde karşımıza Afgan sığınmacılar belası çıktı.

Akın akın geliyorlar.

Dur diyen yok, önlem alan yok...

Sınırlarımız yolgeçen hanı gibi.

Çekirge sürüleri gibi geliyorlar.

Geliş nedenleri Türkiye sevgisi, Müslümanlık falan değil, günün birinde kapağı herhangi bir Avrupa ülkesine atabilmek.

Oysa hiçbir Avrupa ülkesi bunlara kapılarını açmıyor...

Ve iktidar ortaklarından tık yok!

★★★

Bu durumda büyük ortak AKP’nin suskunluğunu anlarım da küçük ortak MHP acep nerede!

Memleket her açıdan sallanıyor.

Sarsılıyor...

Kıyametler kopuyor.

İslam ülkelerinden 10 milyona yakın bir kalabalık sınırlarımızdan şu veya bu biçimde içeri girmiş, biz ne yapacağımızı bilemiyoruz.

Çaresiz izlemeyi sürdürüyoruz.

★★★

Şimdi zamanıdır, bazı soruları sormak gerekiyor:

-AKP’yi anladık da bu felaket ve rezalet tablo konusunda gerek Devlet Bey ve gerekse MHP niçin böylesine suskun kalıyor?

-Olumlu ya da olumsuz, söyleyecekleri hiçbir şey yok mudur?

-Türkiye ile uzaktan yakından ilgisi olmayan milyonlarca insan içimize girmiş, çoğu çaresiz ve asalak durumda. Bu konuda acaba ne düşünüyorlar?

-Bu kalabalık kitlelere bugüne kadar trilyonlar harcadık. Üstelik harcamayı sürdürüyoruz. Bu paraların hesabını millete vermeyecekler mi?

★★★

Önce iyiydi!..

Aman haaa, bu garibanlar çaresiz kalmış, bize sığınmış. Onlara her şeyi yapalım!

Fakat bunları söyleyen AKP’nin işin içerisinde başka bir cingözlük hesabı vardı:

“Biz bunları alırız, besleriz, eğitim ve sağlık harcamalarını karşılarız, ucuz iş gücü yaparız. Sonra da çoğunu Türk vatandaşı yaparız. İki milyon sığınmacıyı vatandaş yapsak yeter. Böylece ilk seçimde onların oylarını cebe atarız.”

AKP’nin bu planı MHP için geçerli olamazdı zira o sığınmacılar MHP’yi bilmez, tanımaz, oy vermez.

Onların muhatabı hep AKP’li kadrolardı.

Bakanlar, valiler, kaymakamlar...

Hatta üniversite rektörleri, hastane başhekimleri ve devlette her düzeyde görevli binlerce partili müdür!

★★★

Gerek Devlet Bey ve gerekse partisi artık bu acayip suskunluğu bozmalı ve konuşmalıdır.

Bu gibi önemli ve Türkiye için yaşamsal olan konularda suskunluk olamaz.

Kapılarımız açık, bavulunu eline alan geliyor!

Sonrası meçhul. 

Bazıları göstermelik olarak yakalanıp sınır dışı ediliyor da geri kalanı 81 ilimize dağılıp ortalıktan kaybolmayı başarıyor!

Küçük ortak olarak AKP’ye istisnasız her konuda destek vermek, arka çıkmak kolaydır ama bu gibi konular memleket meselesidir.

Evet Devlet Bey ve partisi...

Bu iş nereye gidiyor?

Nereye sürükleniyoruz?

Lütfen konuşunuz, değerli fikirlerinizden yararlanma şansını bizlere veriniz.