Sevgili okurlarım, cumhurbaşkanını iyi koruyalım, eyvallah!..Buna hiç kimse itiraz edemez.

Beyefendinin Ankara’da olduğu günlerde nasıl korunduğuna, binlerce polisin nasıl seferber edildiğine, havada helikopterlerin nasıl uçup denetim yaptığına herkes gibi sık sık tanık olmaktayız.

Yollar kesiliyor, trafik altüst ediliyor.

Vatandaşların tepkisi de elbette pek hoş olmuyor!

Bu olanlar sadece Ankara’da değil, Türkiye’de adımını attığı her il ve ilçede geçerli.

Abartılan bu güvenlik önlemleri nedeniyle, beyefendi nereye giderse orada hayat duruyor, yaşam aksıyor...

Ondan sonra gelsin televizyonlarda saatlerce süren, bıktırıp usandıran ve bir türlü bitmek bilmeyen canlı yayınlar, propaganda nutukları!

★★★

Rıfat Serdaroğlu Türkiye’de önemli yere sahip bir kanaat önderi.

Geçmişte Sağlık ve Devlet Bakanı olarak görev yapmıştı.

Şimdi Doğru Parti Genel Başkanı...

Hakkında açılan davalardan fırsat bulduğunda bu görevi yapıyor!

Serdaroğlu aşağıda özetlediğim mektubunu pazartesi günü akşam saatlerinde, havalimanı serüveninden hemen sonra yazmış...

(Recep Bey o gün İzmir’de partisinin il kongresinde nutuk atmıştı.)

İşte o mektup:

★★★

“22 Şubat 2021 Pazartesi günü 10.25 Anadolu Jet uçağı ile Ankara’ya gitmek üzere İzmir Adnan Menderes Havalimanına geldim.

VIP otoparkı kapalı idi.

Görevliye sordum: Kardeşim, otopark neden kapalı?

Görevli: Sayın Cumhurbaşkanı geleceği için güvenlik nedeniyle kapatıldı.

Peki aracımızı nereye park edeceğiz?

Yanıt: Aha şu arka taraf var ya oraya!

Dediği yer 1-1.5 km kadar uzakta idi.

Arabayı bıraktıktan sonra, valizlerle kan ter içinde salona geldim.

★★★

Etrafta Cumhurbaşkanlığı Koruma Görevlisi kokartlı yüzlerce görevli.

Dışarda çok sayıda Özel Tim, Çevik Kuvvet güçleri.

Yakalarında mavi renkli rozetler olan görevliler. (Test yapılmış ve negatif oldukları anlaşılsın diye.)

Maazallah Cumhurbaşkanlığı heyetine ya mikrop bulaşırsa endişesi vardı.

Her yer, iç ve dış salonlar, yerler dahil dezenfekte ediliyordu!

Uzun namlulu ağır silah taşıyan görevliler de cabası!

★★★

Salonda otururken, biri kadın üç polis geldi. El çantalarımızda köpekle bomba araması yapmak için dışarı çıkmamızı istediler.

Arama yapıldı...

Ve gözümün önünden bir film şeridi gibi, geçmişteki Cumhurbaşkanlarının, Başbakanların karşılama uğurlama törenlerinin programları geçti.

Devlet adamı niteliği taşıyan o kişiler insanlara, çevreye ve trafiğe sıkıntı vermemek için ısrarla emir verirlerdi!

Sanki o demokratik Türkiye gitmiş, dikta düzenine geçmiş bir ülke olmuştuk.

Hayretler içindeydim.

Kendi milletinden bu kadar korkan, kendinden başka kimsenin güvenliğini düşünmeyen bir devlet adamını ilk defa görmenin şaşkınlığı içindeydim.

Sanki o bir Sultan, bizler ise kırbaçla yola sokulan köleler idik!

AKP’yi sandıkta yıkmak için var olan gayretimin misliyle arttığını rahatlıkla söyleyebilirim.

★★★

AKP Genel Başkanı ve tarafsız (!) Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasını TV’den izledim.

Anlaşılan, damatla ilgili akçeli konular çözülmüştü.

Kayınpederden bol bol damat güzellemesi dinledik!

Bu konuyu önümüzdeki günlerde konuşacağız, hem de çok konuşacağız.

Bugün Cumhurbaşkanından Merkez Bankası rezervlerinin 95 Milyar Dolar olduğu müjdesini aldık!

Keşke doğru olsaydı!

Ama maalesef bu da doğru değil!

“Bunlar sahtekâr” dediği, doğruyu söyleyen ekonomistlere ve muhalefete verdi veriştirdi.

Cumhurbaşkanının “Bizim” dediği 95 Milyar dolar ne yazık ki bizim değil. Erdoğan dahi o paraya dokunamaz. Dokunursa eli yanar!

Bu 95 Milyar doların içinde yaklaşık 42 Milyar dolar altın rezervimiz var.

Türk Vatandaşlarının bankalardaki döviz hesaplarının Merkez Bankasında olan  munzam karşılıkları var...

Emanet alınmış dövizler var.

Sonuçta Merkez Bankası net döviz rezervlerimiz bugün için EKSİ 45 Milyar dolardır...

O emanet parayı kullanamayız.

Sonra “Emanet ata binen tepe üstü düşer” atasözündeki gibi yıldızları sayarız...

Sağlık ve başarı dileklerimle.

Rıfat Serdaroğlu. DOĞRU Parti Genel Başkanı.”