Sevgili okurlarım, CHP Milletvekili Bülent Kuşoğlu, partisinin cumhurbaşkanı adayı olarak Kemal Kılıçdaroğlu’nun ismini açıkladı.

Çok erken yapılmış, gereksiz ve zamansız bir açıklama idi.

Dünkü yazımda milletvekilini bu açıklaması nedeniyle eleştirmiş ve sormuştum:

Acaba onun bu sözlerinden Kemal Bey’in haberi var mıydı?

Eğer yoksa, partisini ve genel başkanını zor durumda bırakacağı kesindi.

★★★

Dün sabah Kemal Bey aradı...

Sözlerini özetliyorum:

“Sayın Kuşoğlu zamansız bir açıklama yapmış, üzülerek haberim oldu...

Biz cumhurbaşkanlığı seçimine Millet İttifakı olarak diğer partilerle birlikte gireceğiz...

Onlara danışmadan, onların onayı alınmadan, birlikte karar verilmeden, şu veya bu kişinin aday olacağını açıklaması yanlış oldu.”

Kendisine sordum:

“Bu sözlerinizi sizin ağzınızdan yazayım mı?”

“Yazabilirsiniz. Zaten bir gazeteye bu konudaki görüşümü bu doğrultuda açıkladım ama onlar pazartesi günü kullanacakmış...”

★★★

Kemal Bey bu açıklamayı yapan milletvekiline biraz kızmış ya da kırılmış.

Yaptığı açıklamayı yanlış ve zamansız buluyor.

“Siyasi ortamı ve Millet İttifakı’nı dikkate almadan acele söylenmiş sözlerdir” diyor.

Karşı tarafın adayı belli...

Ama Millet İttifakı olarak bu konuda herhangi bir görüşme yapılmamış, dolayısıyla karar alınmamış.

İşin sonunu ve nereye varacağını hep birlikte görürüz.



Sevgili okurlarım, Türkiye’de çok acayip olaylara tanık oluyoruz.

Organize suç örgütü liderlerinden Sedat Peker anlattıkça anlatıyor, konuştukça konuşuyor.

Anlattığı olaylarla Türkiye’yi yöneten iktidarı zor duruma düşürdü.

Videolarının, sesli ve görüntülü konuşmalarının yayınlanması yasaklandı.

Şimdi Twitter mesajlarıyla anlatıyor.

Bunlara yasak getirilmesi mümkün olmuyor!

★★★

İtiraf edeyim, ben teknolojiden fazla anlamam...

Anlayanlara sordum, her birinden aynı yanıtı aldım:

Ortalıkta kesin bir rakam olmasa da Peker’in görüntülü ya da yazılı olarak anlattıkları bugüne kadar 100 milyondan fazla kişi tarafından izlenmiş.

Bazen çevremde duyuyorum...

“Dün Sedat’ı izledin mi, yine çok fena bombaladı...”

★★★

Evet, kendisini ve geçmişindeki karanlık olayları beğenelim veya beğenmeyelim Sedat çok fena bombalıyor!

Bombalamak derken çok önemli bir hususu unutmamak gerekir.

Bir insan bir sürü yalanlar söyleyerek de bombalama yapabilir.

Ama gördüğümüz ve anladığımız kadarıyla Sedat Peker yalana başvurmuyor...

Ne dese doğru çıkıyor.

★★★

Burada önemli olan onun karanlık geçmişi değil, söyledikleridir.

Bazı bakanları hedef alıyor...

Ve onlardan herhangi bir yalanlama gelmesi mümkün olmuyor!

Belki de şöyle düşünüyorlar...

“Ya kardeşim, bir mafyacının söylediklerini ciddiye alıp neye göre yalanlama yapalım!”

Yok arkadaş, bu iş bu gibi mazeretlerin arkasına sığınacak kadar basit ve hafif değil.

★★★

Gelen suçlamaların çoğu devlet işleriyle ilgili.

Devlette işlenen ve göz yumulan çeşitli suçlar, vurgunlar ve yolsuzluklarla ilgili.

Türk Milleti bu gerçeklerin farkında ama sesini çıkaramıyor...

Çünkü korku dağları bürümüş durumda.

Çünkü yargı büyük ölçüde iktidarın elinde.

İnancım odur ki Sedat Peker, anlattıklarının çok daha fazlasını biliyor.

Bazı “Güçlü ve etkili kimseleri” hedef tahtasına oturtmaktan, onların “Marifetlerini” gündeme getirmekten bu yüzden o da korkuyor.

Ama ne olursa olsun ortada bir gerçek var.

Sedat Peker palavra atmıyor, doğruları söylüyor.

★★★

Eğer başka bir ülke olsaydı onun anlattıkları sonrasında bazı bakanlar ve başkaları istifa etmek zorunda kalır ve yargı önünde hesaba çekilirdi.

Ama bildiğiniz gibi burası Türkiye’dir abicim!