Almanya-Portekiz. Maçın adı final olsa, kimse bir şey diyemez. Adı büyük maçlardan birinin gurup maçı olması, biz futbolseverler için bir şans.
2000 yılından bugüne, iki takımın yaptıkları beş maçta ortaya 17 gol çıkmıştı. Beklenti, yine gollü bir maç olacağı yönündeydi.

Almanya çok baskılı başladı. Şut attı. Kanatlardan hücum organizasyonları denedi. Portekiz, bu tempoyu durdurmakta zorlanıyordu. Ama kontratak yakaladı. Almanya, savunmada eksikti. Jota, pozisyonu hazırladı. Ronaldo, kariyerinin en rahat gollerinden birini attı. İyi başlayan değil, ani atağa çıkan golü bulmuştu böylece. Golün getirdiği bunalım, ev sahibinde kısa sürdü.

Portekiz, kendi yarı sahasına bazen ceza sahası içine gömülürken, Almanya yine baskı kurdu. Gosens’in hazırladığı pozisyona, Dias ve Havertz hareketlendiler. En son Dias dokundu. Top ağlara gitti. Beraberlikten sonra Almanlar baskıya devam etti. Guerreiro da kendi kalesine atınca, Portekiz dondu. Münih’te fırtına dinmemişti. Gosens yine hazırladı, Havertz golü attı. Durdurulamayan tempo, Portekiz'in üçüncü golü yemesine yol açmıştı.
Löw’ün takımı, hücumda ve savunmada kanatları mükemmel kullandı. Günün yıldızlarından Gosens, sallanmaya başlayan Portekiz’e kafayla dördüncü golü atarken, adeta rakibinin fişini çekmiş oldu.

Ronaldo’nun, serbest vuruş sonrası Jota’ya verdiği gol pasıyla Portekiz umutlandı. Sanches’in şutu direkten dönmese, Portekiz maça tekrar dönebilirdi.

Nefis bir maç izledik. Tam bir futbol ziyafetiydi.