Oyuncularımızın ayağına bağlı gülleler var sanki... Ağırız, tempolu değiliz. Antalya’da yapılan hazırlık kampında, takıma kondisyon anlamında çok mu yüklenildi? Veya hiç mi?

Taktik, futbolun olmazsa olmazı... Her takım kendini güncellemeli. Bunun en güzel örneğini, bize, İtalya gösterdi. Milli takımızın oyun yapısında, takım boyumuz uzuyor ve buna çözüm bulamıyoruz. Bu yüzden, rakip stoperleri karşılamakta zorlanıyoruz. Topla ilişkisi iyi olan oyuncular karşısında, inanılmaz bir şekilde çaresiz kalıyoruz.

Dünya kupası elemelerine çok iyi başlayan takımın, bu turnuvada çöküş yaşadığını görmek endişe verici... Savunma geçişlerinde bile sıkıntı yaşıyoruz. Mesela, yakın geçmişte oynadığımız Fransa maçında yaptığımız mükemmel işler, hala gözümün önünde... Pogba-Sissoko ikilisine topla her buluştuklarında yaptığımız baskı yüzünden, Fransa bize karşı oyun kuramamış ve pozisyona bile girememişti. Ama şimdi, iki maç oynadık, biz pozisyona girme fakiri olduk.

Ön alan baskısı yapmaya mecalimiz yok. Yorgun gözüküyoruz. Bunun sebeplerini mutlaka Şenol Güneş biliyor. Ozan ve Okay üretemiyor, rakibi karşılamada iyi değiller. Milan’ın 10 numarası Hakan Çalhanoğlu, bu kadroda sıradan bir futbolcu görüntüsü sergiliyor. Zeki ve Umut, hücuma bile çıkamıyorlar. Burak, tam yalnız adam... Ona pozisyon hazırlamazsanız, kaybolur. Yusuf aynı... Sessiz, sakin... Ama etkili değil.

Takım savunmanızda organize değilseniz, Çağlar ve Merih ne kadar iyi olurlarsa olsunlar, çaresiz olurlar. Cengiz, iyi niyetli ama eski Cengiz değil. Büyük düşüş içinde... İrfan Can, hazır değil gibi, oyuna ağırlığını koyamıyor. Kalecimiz Uğurcan’ın topu oyuna sokmada çok iyi olduğunu, maalesef söyleyemem. Kenan, iyi niyetli fakat bu turnuvada çok etkisiz... Oynayanların durumu bu...

Şenol Güneş, “Ben sorumluyum” dedi, Galler maçından sonra... Sorumluyu açalım, formsuz bir teknik kadro ile geçiriyoruz bence bu turnuvayı...