Şampiyonluk maçı oynamak zordur. Kesinlikle, motivasyon üst sevide olmalı. Fakat, sakin kalmayı mutlaka başarmalısın. Saha içinde sadece oyunu düşüneceksin. En yakın rakiplerin şu anda ne yaşıyor acaba sorusunu aklına bile getirmeyeceksin. Mesela, Beşiktaş öne geçti. Kendi oyununu sürdüreceğine, çok adamla kendi yarı sahasında kalmak projesi nereden çıktı anlamadım. Vida’nın golüne, Alpaslan ile cevap verdi Göztepe...

Beşiktaş, savunma anlayışını beceremiyor, bu kesin... Uzun yıllardır, böyle bir lig sonu yaşamamıştım. Galatasaray mağlup, Fenerbahçe mağlup... Beşiktaş zorlanıyor... Şampiyonluk günü, stres tavana çıkmış demek ki... Üç maçı da takip etmeye çalışıyorum. Galatasaray, başka başladı ikinci yarıya... Halil ve Babel’le öne geçti. Fenerbahçe penaltı kaçırdı. İzmir’de, pozisyona girmekte zorlanan Beşiktaş var... Dakikalar altmışı gösterirken yazıyorum bu satırları... Galatasaray, kupayı kavramıştı. Beşiktaş, bu kez penaltı kazandı. Ghezzal affetmedi. Şampiyonluk bu defa Beşiktaş’a gülümseye başlamıştı. Dakikalar geçmiyordu Beşiktaş için... Öyle heyecan vardı ki Kara Kartal’da, yakaladığı şampiyonluk şansını bu kez bırakmak istemiyordu. Ayakların titrediği anlar başlamıştı adeta. Galatasaray kazanıp, gözünü İzmir’e çevirdi. Ne dakikalar ama... Eminim dün gece milyonlar ayakta, heyecan içindeydi. Zafer sonunda Beşiktaş’ın oldu. Derler ya, kan, gözyaşı, üzüntü ve büyük sevinç... Beşiktaş, son haftalarını forvetsiz oynadığı bu zorlu süreçte yılmadı ve son anda kazandı. Sergen Yalçın yine attı ve şampiyonluk geldi...