Valencia, maça etkili başladı. Gol kaçırdı, ama serbest vuruştan affetmedi. Valencia’nın vuruş anında baraj bozulunca, topun ağlara gitmesi zor  olmadı. Rakip yarı sahada, çok adamla baskı düşüncesiyle maça başlayan Fenerbahçe, topu rakibine vermedi, ilk 20 dakikada... Ev sahibi, bu dakikaya kadar, sadece yüzde 37 ile topa sahip olabildi.

Rakipten top kapma ve hava topları mücadelelerinde üstünlük, hep Fenerbahçe’de kaldı. Serbest vuruşlarda ligin en tehlikeli takımı Fenerbahçe, duran toptan 23’üncü golünü atmış oldu. Sonra, ev sahibinin arayışları başladı. Fenerbahçe korner attıktan hemen sonra, kalesinde golü gördü. Fofana, Usain Bolt’un top süren halini gösterdi bize... Bu kadar süratli dripling ve Mustafa’nın golü... Önde oynarken, defansta bu kadar kötü yakalanırsanız, golü yersiniz. İrfan Can, Ozan ve Gustavo, orta alanı üretim anlamında, istenilenin altında kaldı. Mesele, orta alan oyuncularının iyi uyum sağlaması... Valencia dışında, Samatta ve Osayi-Samuel, Malatyaspor savunmasını fazla zorlayamadılar.

Pelkas ile Ferdi’nin oyuna girmesinde amaç, oyuna dinamizm getirmekti. Ozan’ın direğe giden topu gol olsa, bu isimler daha etkili olabilirdi. Malatyaspor savunmada gömülüp, kontra ararken, bir başka golcü Thiam da oyuna girdi. Fenerbahçe’nin topa hükmetmesi yüksek pas kalitesinden değil, rakibin buna izin vermesinden ortaya çıktı... Böyle giden oyunda, tehlikeli bölgeye atılacak kilit paslar çok önemli... Gustavo ve Ozan ikinci yarıya başlamasa, kimse bir şey demezdi. İyi oynamadılar.

Valencia, açtığı perdeyi kapatabilirdi. Ertaç ve direk izin vermedi. Bu sezon deplasmanda öne geçtiği bütün maçları kazanan Fenerbahçe bu kez başaramadı. Pelkas inanılmazı kaçırınca 3 puan hayal oldu...