Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu’nu Mazlum-Der Genel Başkanı olduğu günden bu yana takip ediyorum.

Görüşlerimizin uyuştuğu söylenemez.

Bilhassa Ergenekon ve Balyoz davalarında takındığı, kurgu iddianameleri sahiplenen tutumunun insan hakları mücadelesine yakışmadığını düşünüyorum.

Aynı şekilde, milletvekilliğinin düşürülmesi beklenen Gergerlioğlu’nun siyasal bir yargılamanın mağduru olduğuna inanıyorum.

HABERE DAVA YOK

Gergerlioğlu Davası, 4 Ağustos 2017’de Kocaeli 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde açıldı. Suçlama şu şekilde:

Bir haber sitesinde 20 Ağustos 2016’da çıkan, “PKK: Devlet adım atarsa barış 1 ayda gelir” başlıklı haberi sosyal medyada paylaşmak. Haberde, silahlı üç PKK’lının fotoğrafı yer alıyor.

Gergerlioğlu, mahkemede, şiddeti reddettiğini ve örgütü meşrulaştırmadığını söyledi. Mahkeme, Gergerlioğlu’nu 21 Şubat 2018’de örgüt propagandasından suçlu buldu. Kararda, haber ve fotoğrafın terörü övücü ve teşvik edici olduğu belirtildi.

Gergerlioğlu’na 2 yıl 6 ay hapis cezası verildi.

Peki, bu açıklamayı yayınlayan internet sitelerine işlem yapıldı mı?

Ne haberi yayınlayanlara dava açıldı.

Ne de haber engellendi.

İKİ HDP’LİNİN DAVASI DURDU

Gergerlioğlu, 24 Haziran 2018’de HDP’den Kocaeli milletvekili seçildi. Avukatları da İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi’ne başvurarak, dokunulmazlık kazandığı için yargılamanın durdurulmasını istedi.

Çünkü anayasanın 83. maddesine göre dokunulmazlık iki şekilde devre dışı bırakılır:

1- Ağır cezayı gerektiren suç hali.

2- Anayasanın 14. maddesine giren hallerde seçimden önce soruşturmaya başlanmış olması... Bu maddede, Anayasa’daki hakların devletin bölünmez bütünlüğü, demokratik ve laik cumhuriyet aleyhine kullanılmayacağı anlatılıyor.

Avukatları, propaganda suçunun iki özel halin dışında kaldığını savundu.

Ancak Daire, Yargıtay ve Anayasa Mahkemesi’nin içtihatlarına göre, propagandanın anayasanın 14. maddesinde ifade edilen, hakkın kötüye kullanımı kapsamında olduğunu vurgulayarak, Gergerlioğlu’nun cezası onandı.

Oysaki propagandanın bu kapsamda sayılması için “demokratik yaşam için doğrudan açık ve yakın tehlike” oluşturması gerekiyordu. Gergerlioğlu’nun paylaşımında, ne açık ne de yakın tehdit vardı.

Aynı suçtan yargılanan HDP İstanbul Milletvekili Musa Piroğlu ve Muş Milletvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit hakkındaki davalar 14. madde kapsamına girmediği için durdurulmuştu.

‘YARGILAMA DURMALI’

Gergerlioğlu Davası, 28 Ocak 2021’de Yargıtay 16. Ceza Dairesi’ne geldi. Beş kişilik heyet oy çokluğuyla kararı onadı. Yalnızca hakim Yusuf Hakkı Doğan itiraz etti. Doğan’a göre Gergerlioğlu hakkındaki yargılama durdurulmalıydı. Çünkü propaganda, Terörle Mücadele Kanunu kapsamındaki suçlar arasında sayılmıyordu.

VEKİLLİĞİ DÜŞECEK

Görünen o ki Gergerlioğlu, hiçbir yargısal işlem yapılmamış bir haberi paylaştığı için ceza aldı. Bu birinci tuhaflık.

Aynı suçtan yargılanan iki HDP’li hakkında durma kararı verilirken, Gergerlioğlu’nda yargılamaya devam edildi. Bu ‘özel’ uygulamanın, Gergerlioğlu’nun kimi FETÖ sanıklarının mağduriyet iddialarını dile getirmesinden ileri geldiğini sanıyorum.

TBMM Başkanlığı’ndan öğrendiğim kadarıyla Gergerlioğlu’nun vekilliği düşürülecek. Enis Berberoğlu Davası’ndan sonra bir hukuki hataya daha imza atılacak. Bu ya AYM’den ya da AİHM’den dönecek.

Ülkemiz bir kez daha mahkum olacak.

Dokuz HDP’linin fezlekeleri hesaba katıldığında, Türkiye’de artık seçme ve seçilme hakkının fiilen yürürlükten kalktığı düşünülecek.

Bu bir demokrasi sınavıdır.

‘Evet diye bir kararımız yok’


İYİ Parti İstanbul Milletvekili Yavuz Ağıralioğlu, önceki gün katıldığı TV yayınında HDP’lilerin dokunulmazlığının kaldırılması yönünde oy vereceklerini söyledi.

Bu görüşü İYİ Parti’nin iki kritik ismine sordum.

Genel Başkan Yardımcısı Koray Aydın “Bu konuda bir araya gelip de alınmış bir karar yok. Gündeme gelmiş, tartışılmış ve konuşulmuş değil. Yavuz Bey herhalde öyle karar çıkacağını düşünüp söylemiştir. Tahmin yapmıştır. Partinin bir kararı bulunmuyor” dedi.

“Sizin kararınız ne olacak?” diye sordum.

Aydın, “Önden bir şey söylemek mümkün değil. Fezlekelerin içeriğini bir göreceğim” diye yanıt verdi.

Meral Akşener’in Siyasi Başdanışmanı olan İzmir Milletvekili Aytun Çıray, “Kurumsal bir görüş olsa haberimiz olurdu. Fezlekeler terörle ilişkili olduklarını ortaya koyuyorsa evet deriz. Kobani konusunda geliyorsa açılım sürecinde işe bulaşan herkesinki gelsin. Ak Partililer dahil. Onlara da oy verelim” diyor.

DÜZELTME

Dünkü yazımda Ordu Valisi Tuncay Sonel için “Din adamı Nuri Genç’in cenazesinde en önde saf tutan kendisi değilmiş gibi yurttaşları ‘Cezanelere gitmeyin, Fatiha’yı uzaktan okuyun’ diye uyarıyor” şeklinde hatalı bir bilgi verdim.

Vali Sonel’in cenazeye katılmadığını öğrendim.

Sonel’den özür dilerim.