Türkiye, 10 gün sonra 19 Mayıs Gençlik Spor Bayramı’nı kutlayacak. Atatürk’ün 102 yıl önce Samsun’a çıktığı bu kutlu günün armağan edildiği gençler buruk bir mutluluk yaşayacak. Çünkü milyonlarca diplomalı genç mezun oldukları halde işsizliğin pençesinde kıvranıyor.

Birçoğu iş bulamamanın kahrı ve ailesine yük olmanın ağırlığı altında ezim ezim eziliyor.

Diplomalı işsizler 5 bin TL ve altında bir maaşa razı olduğunu belirtiyor. Buna rağmen önümüzdeki beş yıl içerisinde hedeflerini gerçekleştiremeyeceklerine inanıyorlar.

İçlerinde doktora sahipleri var.

Bir diploman olacağına torpilin olsun diye düşünüyorlar.

Kendi vatanlarında bir gelecek görmüyorlar.

İlk fırsatta yurt dışına gidecekler.

EN AZ DÖRT YILDIR İŞ ARAYAN VAR

İstanbul Büyükşehir Belediyesi bünyesindeki İstanbul Planlama Ajansı’na bağlı İstatistik Ofisi, ‘Üniversite Mezunu Ev Gençleri’ araştırması kapsamında 8-22 Nisan 2021’de yaşları 25-34 arasında değişen 402 gençle telefon destekli anket gerçekleştirdi.

■ Dört yıl önce mezun olmuş ve iş bulamayan gençlerden yüzde 55.5’i kadın ve yüzde 45.5’i erkeklerden oluşuyor.

■ Yüzde 89.6’sı lisans, yüzde 10.2’si yüksek lisans, yüzde 0.2’si doktoralı.

■ Yüzde 54.2’si en az dört yıl ve öncesinde mezun oldu.

■ Çalışmaya başlamak isteyen gençlerin yüzde 76.2’si önümüzdeki beş yıl içerisinde hedefini gerçekleştiremeyeceğini düşünüyor

■ Yüzde 87.3’ü işsiz olmasını önemli mevkide tanıdıklarının bulunmamasına bağlıyor.

■ Yüzde 73.8’i çalışmadığı için kendisini ailesine karşı mahcup hissediyor

■ Yüzde 71.7’si imkanı olduğunda işini kurmak istiyor.

■ Yüzde 58.6’sı okuduğu bölümle alakalı iş bulamadığını söylüyor.

■ İletişim fakültesi mezunlarında oran yüzde 75.8’de, edebiyat fakültesi mezunlarında yüzde 64.3’e, iktisadi idari bilimler fakültesi mezunlarında ise yüzde 63.8’e çıkıyor.

■ Yüzde 84.6’sı yurt dışında çalışmak istiyor.

■ Gitmek istedikleri coğrafyalarda ilk beş sırada Almanya, kuzey Avrupa ülkeleri, İngiltere, Kanada ve ABD var.

■ Yüzde 61’i kamuda ya da özelde uzun seneler çalışabileceği bir iş tercih ediyor.

■ Yüzde 91.6’sı 5 bin TL’nin altında bir maaşa çalışabileceğini vurguluyor.

■ Aylık ortalama 3513 TL maaş istiyorlar.

■ Yüzde 65.5’i ekonominin daha da kötüleşeceğini düşünüyor.

■ Yüzde 65.7’si bir seneden uzun süredir iş arıyor.

■ Yüzde 54’ü iş bulmak, yüzde 15.9’u boş kalmamak için yüksek lisans yaptığını ifade ediyor ediyor.

Bal ormanında boksit madeni


Rize’nin İkizdere ilçesindeki İşkencedere Vadisi taş ocağı ile talan edilmek istenirken, Muğla Milas’a bağlı Tuzabat ile Yatağan’a bağlı Bencik köylerindeki ormanlık bölgede boksit madeni kuruluyor.

Köylüler bu girişimi geçen ay muhtarlıklara gönderilen “ÇED gerekli değildir” ilanı ile öğrendi.

Demireller Tarım Madencilik Petrol Sanayi ve Ticaret Şirketi’nin hazırladığı proje tanıtım dosyasına göre bu maden 2024 yılına kadar faaliyet gösterecek.

908 hektarlık arazide iki poligon işletilecek.

ÇED sürecinden kurtulmak için arazinin yalnızca 19 hektarında çalışma yapılacağı belirtiliyor.

Ayrıca kırma-eleme-yıkama tesisi kurulacak.

Yılda 500 bin ton boksit çıkarılıp işlenecek.

4095 kızılçam ağacı kesilecek.

BASRALI ALAN

Ancak proje dosyasında Tuzabat ve Bencik köylerinde ünlü çam balı üretildiği bilgisinden söz edilmiyor. Oysa bölge ‘basralı alan’ olarak biliniyor.

Basra böceği adı verilen endemik canlı, çam ağaçlarındaki kurtçuklarının lavrasından özel bir bal üretiyor.

Bal Ormanları İşletilmesi ve Yönetilmesi Tebliği’nde, “Bal ormanları için belirlenen temel ilke ve kriterlerin haricinde hiçbir yapı ve tesis yapılamaz” deniyor.

Buna rağmen baskın yapar gibi ruhsat veriliyor.

Köylülerden Özgün Konar, salgında gıda gibi stratejik bir sektörün sekteye uğrayacağını vurgulayarak, şöyle diyor:

“Proje dosyasında basra böceğine ve arıcılığa yer verilmemesi çok manidar. Birkaç yıl işletilecek madenler için yüzyıllar içinde oluşan ve yüzyıllar boyunca İnsanlığa hizmet edecek olan basra böceklerinin yaşadığı kızılçam ormanları heba edilmemelidir.”



Bu arada, Muğla Arı Yetiştiricileri Birliği’nin verilerine göre dünyadaki çam balının yüzde 92’sini Türkiye karşılıyor. Balın yüzde 75-80’i ise Muğla’dan geliyor. Şehirde 6 bin aile ve yaklaşık 40 bin yurttaş balcılıkla geçiniyor.