Rize’yi Erzurum’a bağlayan otoyolun solunda kalan, halkın İşkencedere ve Ayı Teper adını verdiği ormanlık alan, birkaç hafta içinde “Dur” denilmezse taş ocağı işkencesine maruz kalacak ve delik deşik edilecek.

İkizdere’nin Gürdere, Cevizlik ve Ayvalık köylerinin ortasında yer alan İşkencedere ve Ayı Teper, iki yıldır iştah kabartıyor.

Oysa bu bölgede organik çay tarımı ve arıcılık yapılıyor.

Delibal elde ediliyor.

Çengel boynuzlu dağ keçisi, bozayı ve yaban domuzları yaşıyor.

190 metre yakında Gürdere köyü bulunuyor.

Mahkeme oyunu bozdu


Hal böyleyken SR Tarım adlı şirket geçen yıl valilikten ‘ÇED Gerekli Değil’ raporunu almayı başardı. Ancak SR Tarım’ın proje dosyasında bile arazinin kayın ve kestane ağaçlarıyla kaplı bir orman olduğu yazıyor. Raporda “Projenin tamamı orman arazisindedir” deniliyor.

Hesabı tutmuş olsaydı... Şirket 894 bin TL’lik yatırım karşılığında İşkencedere’yi 75 yıl işletecekti.

Yılda 100 bin metreküp taş çıkaracaktı.

Nakliye için ormanlık alan kullanılacaktı ve alternatif yol düşünülmemişti.

Şirket projeyi hayata geçirmek için, çölü andıran başka bir bölgenin fotoğrafını, yeşil vadiden farksız olan İşkencedere diye dosyaya koydu.

Bu bile başlı başına skandal!

Doğu Karadeniz’deki tüm HES ve madenlerde uygulanan Alicengiz oyunu burada da sergilendi. Normalde, projenin çevreye olumlu-olumsuz etkilerini belirlemek için çevre etki değerlendirmesi (ÇED) raporu isteniyor. ÇED Yönetmeliği’ne göre 25 hektar ve üzerindeki açık madencilik işletmelerinde bu raporu almak gerekiyor.

İşkencedere’nin ruhsat alanı ne kadar?

92.4 hektar.

Şirket ruhsat alanının tamamında değil 24.9 hektarında maden arayacağını savunarak, bu kısım için Rize Valiliği’ne başvurdu.

Valilik de “ÇED gerekli değildir” raporu verdi.

Neyse ki hukuksuzluk Rize İdare Mahkemesi’nin kararıyla bozuldu. Köylülerin açtığı dava üzerine valiliğin kararı iptal edildi.

Karara göre...

Şirketler denetimlerdeki eksiklik ve yetersizlikten ötürü çalışma sahasını 25 hektarın üzerine çıkarıyordu. İlave ocaklar için yapılan başvurulara aynı yönde kararlar verilerek, 25 hektar kısım kısım genişletiliyordu.

Bu, kanuna karşı hileli bir yoldu.

Valilik suç ortağıydı.

Cengiz’in liman projesine armağan


ODTÜ’den iki yaban hayat uzmanı tarafından hazırlanan rapora göre bölgede nadir ve hassas türleri içeren zengin ekosistem var.

Raporda şöyle deniyor:

“İnşaat ve işletme süreçleri kaçınılmaz ve bir kısmı geriye dönüşü olmayacak şekilde doğal yapıya zarar verecektir.”

Mücadele sonunda Kültür ve Turizm Bakanlığı, 13 Ağustos 2020 gününde İkizdere’yi kısmen ‘Doğal Sit-Nitelikli Doğal Koruma Alanı’ ve ‘Doğal Sit-Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanı’ olarak tescil etti.

Köylüler rahat bir soluk almıştı ki...



Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı İşkencedere’de yeni ruhsat alanları verdi. Üstelik daha önce yıllık 100 bin ton diye hesaplanan çıkarılacak taş miktarı 15.724.800 tona yükseltildi.

Bu taşlar iş adamı Mehmet Cengiz’in sahibi olduğu Cengiz İnşaat tarafından üstlenilen İyidere Lojistik Limanı’nın deniz dolgusunda kullanılacak. Cumhurbaşkanlığı, 19 Mart’taki kararı ile Cevizlik ve Gürdere köylerindeki 17 parselin kamulaştırılmasına karar verdi.

Artık dozer bekleniyor.

Beton çay bardağı, beton orman


Rize’den sadece Mehmet Cengiz gibi, iktidar tarafından kayırılan yandaş inşaat patronları çıkmadı. Bir de “sırtı lacivert hamsilerin ve mısır ekmeğinin zaferi için” mücadele eden İkizdereliler var.

Gürdere’deki eski çay fabrikasını, elektrik direklerini, yamaçlardaki kestane ve kızılağaçları Türk bayraklarıyla süslemişler.

Duvara şu afiş asılmış:

“İkizderemize taş ve toz fabrikası değil, çay fabrikası istiyoruz!”



Rize, çayın altın değerinde olduğu, bir zamanların varlıklı Karadeniz şehri değil artık.

Çayı para etmiyor.

Halk ekmek büfelerinde kuyruklar uzuyor.

ÇAYKUR’a alınacak 210 kişilik işçi kadrosu için 22 bin 956 yurttaş başvurdu.

Yoksullaşma hüküm sürerken...

İkizdere’yi talana hazırlanan Cengiz Holding, Hazine garantisiyle şehrin doğusundaki Pazar ilçesinde Rize- Artvin Havalimanı’nı inşa ediyor.

Kulesi çay bardağı şeklindeymiş.

Tam AK Parti’ye yakışan çılgın bir yatırım!

İşsizlerin ağzına, asgari ücretli iş vaadiyle bir parmak bal çalarak, bugün Pazar’da çay bardağı dikerler.

Yarın İyidere’de betondan deniz...

Sonraki gün İkizdere’de betondan orman yaparlar.