Balı’nın yolunu gözlediği ve hasretle kucaklaştığı iki Suudi, El Kaide militanıydı.
Onlar başka adlar üzerine alınan biletlerle, otobüsle Hatay’a ve ertesi gün kaçak şekilde Suriye’ye geçti. Balı ise Hatay Reyhanlı’daki evine döndü.
Bir sonraki talimatı bekleyecekti.
Polis takipteydi.
KOD ADI EBU BEKİR
Balı, bir TIR sürücüsünün oğlu olarak 1982’de Suudi Arabistan’da dünyaya gelmişti.
Elektrikli alet tamircisiydi.
Dışarıdan bakılınca evli ve iki çocuk babası bir esnaftı. İçeriden bakılınca, keskin bir El Kaide’ci... Dükkanın arka tarafında, kimsenin bilmediği bir odada medrese kurmuştu. Çocuklara dini eğitim veriyor ve toplu namaz kılınıyordu.
Balı, El Kaide’nin Adana’daki ‘Sanayi Grubu’ içerisindeydi.
Liderleri Mehmet Gök’tü.
Balı, 2012 yılında tutuklandı.
Beş ay tutuklu kaldı.
El Kaide üyeliğinden altı yıl üç ay hapse çarptırıldı. Ancak Balı’yı yeniden cezaevine koymak mümkün olmadı. Eşi ve iki çocuğu ile Suriye’ye gitti.
Balı, IŞİD’in sınır geçişleri için Cerablus’ta kurduğu sınır idaresinde çalışmaya başladı. Arapça bildiği için Kilis ve Gaziantep sınırında ondan habersiz kuş uçmuyordu.
Altında Deniz Büyükçelebi vardı.
Örgütün Gaziantep ve Kilis ayağından İsmail Korkmaz sorumluydu.
Balı, hayrete düşürecek bir organizasyon kurdu.
Sınırda kaçakçı ve taksici ağı
Elbeyli’deki Çobanbey Sınır Kapısı, Suriye’nin Al-Rai kasabasına açılıyordu. Burada konuşlanan Balı, sevkiyatı sınır çizgisinde yönetiyordu.
Geçişler iki yönlüydü.
İşleyiş şöyleydi: IŞİD’in eleman temini için yetkilendirdiği militanlar, Suriye’ye geçecek kişileri Gaziantep, Şanlıurfa veya Hatay’a yönlendiriyordu. Bu kişilerin ad ve referansları sınıra bildiriliyordu. İzin verilince Balı geçişi sağlıyordu.
Balı’nın maaşlı çalıştırdığı elemanlar Gaziantep ve Kilis’e gelenleri, misafirhanelerde ağırlayıp sınıra götürüyordu.
Balı’nın sevkiyat için satın aldığı araçlar vardı.
Araçların yakalanma ihtimalinden ötürü Gaziantep ve Kilis’teki taksiciler kaçakçı ağı içine alındı. Taksiciler Elbeyli’ye servis hizmeti veriyordu.
Elbeyli’ye varan kaçaklar Çobanbey ve Beylerbeyi’ndeki kaçakçılarca sınırdan geçiriliyordu. Suriyeli Süleyman Heno ve Abdulaziz İbrahim ile Kilisli ünlü kaçakçı Selçuk Budak ve Ayhan Kördeve 30’u aşkın hamalıyla Balı’ya çalışıyordu.
Polisler organizasyonu biliyordu.
Çünkü Balı dinleniyordu.
Dinleme dökümlerine göre Balı, Ekim 2014’te 1140 kişiyi geçirmişti.
İş o kadar çığırından çıktı ki...
Kaçakçılar gerginlik yaşadığı Balı’yı savcılığa şikayet etti.
Yanlış anlamayın, Gaziantep Adliyesi’nde değil.
IŞİD’in kadılığına!
Kırmızı bültende ilk sırada
Kilis Ekincik’te 1 Eylül 2015’te devriyeye çıkan Onbaşı Yusuf Beylem ve iki arkadaşı kaçakçıları kovalarken IŞİD tarafından çevrildi.
Onbaşı Beylem şehit edildi.
Tetiği Balı çekmişti.
Yaralanan er Sefer Taş, IŞİD’e esir düştü. Dört aylık asker olan Taş ile diğer esir Fethi Şahin, Aralık 2016’da yakılarak infaz edildi.
İnfazcıların lideri, Hasan Aydın’dı.
Aydın, Adana 9. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen El Kaide Davası’nda İlhami Balı ile birlikte yargılanmış, tutuklanmış ve altı yıl üç ay hapse çarptırılmıştı. Aynı cezaevini paylaştığı Balı’nın kontrol ettiği sınırdan Suriye’ye geçmişti.
Türkiye, 7 Haziran 2015’te genel seçime giderken, 2 gün önce HDP’nin Diyarbakır mitinginde iki bomba patladı: Dört vatandaş öldü.
Bombacı Orhan Gönder sınırı geçmek için Balı’nın adamını arayınca yakayı ele verdi.
Türkiye, 2016 yılında ‘Fırat Kalkanı Operasyonu’nu başlatarak Çobanbey'i IŞİD’ten aldı. IŞİD’in Türkiye ile sınır bağı koparıldı.
Bir daha Balı’nın adı işitilmedi.
Eşi Hülya ve iki çocuğu 2018’de Türkiye’ye getirildi.
Balı ise kayıp...
Eşi hayatta olduğunu söylüyor.
Türkiye’nin kırmızı bültenle aradığı listede iki IŞİD’çi yer alıyor.
İlk sıradaki Balı bulunuyor.
10 yıl sonra malvarlığına el konuldu
Resmi Gazete’nin 7 Nisan tarihli sayısında FETÖ’den 205, IŞİD’ten 86, PKK’dan 77, DHKP/C’den 9 kişinin malvarlıklarının dondurulduğuna dair karar yayınlandı.
IŞİD listesinde İlhami Balı var.
Bağlı olduğu hücre lideri Mehmet Gök var.
İki askerimizi infaz eden arkadaşı Hasan Aydın var.
Yardımcısı Deniz Büyükçelebi var.
Gaziantep hücresi var.
Devlet, bu kişilerin El Kaide ve IŞİD adına faaliyet yürüttüğünü 2011 yılından beri biliyordu. İzlendikleri günlerde medreselerle örgütlendiler.
Balı, sınırda kaçakçı ve taksici şebekesi kurdu.
Binlerce teröristi Suriye’ye, yüzlerce bombacıyı Türkiye’ye geçirdi.
Katliamlara adını yazdırdı.
Türkiye Cumhuriyeti, 10 yıl sonra bugün Balı’nın malvarlıklarını dondurdu.
Varsa, bir varlığı kaldıysa...
Dondurulsun elbette!
Ancak Balı’nın, 10 yıl önce Reyhanlı’da El Kaide sempatizanı bir esnafken adım adım IŞİD’in sınır emirliğine yükselmesini, Türkiye-Suriye sınırını cihatçı otobanına çevirmesini seyredenler de hesap versin.
