Maalesef çok üzülerek yazıyorum, derbinin sonucunu her zamanki gibi belirleyen Cüneyt Çakır oldu. Avrupa’da iyi maçlar yönetip, Türkiye’de çok kötü maçlar yöneten Çakır güvenirliliğini ve saygınlığını yitirmek için büyük çaba harcıyor. Artık yaşlandı ve jübile yapma zamanı geldi. Birçok pozisyonu göremiyor. Falcao’nun Battal Gazi atlayışına çalınan penaltı geçmiş yıllarda Arif Erdem’in kendini yere atarak kazandığı birçok haksız penaltıları bize hatırlattı.

Sergen hoca son yıllarda Guardiola’nın uygulayarak başarılı olduğu santraforsuz oyun sistemiyle 4-6-0 ile takımını sahaya sürdü. Hücum hattında 3 önemli oyuncusu olmadığı için taktik değişikliğine giderek çok doğru bir karar aldı. Kanatlardan Rosier ve N’Skala ile yapılan birçok hücum merkezdeki oyuncuların yanlış yere koşularından dolayı net pozisyona dönüşemedi. Ljajic ve Gökhan Töre’nin de aralarında hiçbir iletişim ve pas bağlantısı olmadığı için Beşiktaş’ın merkezden yaptığı tüm hücumlar da etkisiz kaldı. Beşiktaş, rakip savunma ile kaleci arasındaki boş alana hamle yapacak oyuncusu olmadığı için net pozisyon üretemedi. Beşiktaş’ta artık gol atma şansı tamamıyla duran toplara kalmıştı, ancak en etkili olduğu hava toplarında sonuç alamayınca uzaktan isabetli şutlar da çekemeyince derbi maçı Beşiktaş adına en az pozisyon ürettiği bir maç oldu.

Galatasaray'ın top rakibe geçtikten sonra birinci bölgeye çekilip bloklar arasında kopma olmadan yaptığı katı savunma anlayışını takdir etmek gerekiyor. Galatasaray’da oyun ve taktik disiplin mükemmeldi, taktik ve oyun disiplini adına ligin en iyi maçını oynadı.