10 Nisan’da Polis Günü’nü kutluyoruz.

Kahraman polislerimiz, yurt savunmasında ve asayişin sağlanmasında en önemli güvencemiz.

Biz geceleri sıcak yataklarımızda uyurken polislerimiz, tıpkı askerlerimiz gibi zorlu koşullarda nöbet bekliyorlar.

Şehirlerin en lüks semtlerinden, eğlence mekanları önlerinden, yurdun en ücra köşelerine, dağların ve karanlıkların egemen olduğu puslu yerlere kadar her noktada polisimizin varlığını, ağırlığını hissediyoruz.

Bu insanlarımıza güven veriyor elbette.

Düşünün ki hayatımızdan polis çıksa ne olurdu?

Ortaya çıkacak kaosu düşünmek bile istemiyorum.

Bu nedenle, bir 10 Nisan vesilesiyle daha polislerimizin bu güzel günlerini kutlarken, hepsine sağlık ve başarılar diliyor, ayaklarına taş değmesin diyorum.

Ama tabi bu arada gördüğümüz aksaklıkları da belirteceğiz, gündeme getireceğiz ki, polis-vatandaş ilişkisi daha güzel bir yöne doğru gitsin.

Mesela; pandemi nedeniyle alınan polisiye önlemler vatandaşların spor yapmalarına engel olmamalı…

Nasıl mı olunuyor?

Benim de bizzat tanık olduğum bir olayı anlatayım da belki sayın Adana Emniyet Müdürü’nün dikkatini çeker ve bu konuda polislere bir uyarıda bulunur.

Olay şöyle olmuştu değerli okurlarım:

Geçtiğimiz 3 gün önce, saat 19.30 sıralarında Adnan Menderes Bulvarı’ndan eve dönerken, doktorumun da tavsiye ettiği olağan yürüyüşlerimden bir tanesini yapmak için Adnan Menderes Bulvarı’nda arabamı durdurdum ve göl kıyısında bir yürüyüş yapmak istedim.

Hava son derece güzel, tam yürüyüş yapılacak bir havaydı.

Akşam üstü Seyhan Baraj Gölünün kenarında, yakınlarda; masmavi gölün sonunda yükselen yeşil tepeleri, daha uzaklarda ise zirvelerindeki kar kümelerine akşamın alaca kızıllığı vurmuş Toroslar’ı izleyerek, martı sesleri eşliğinde, yosun kokusunu içime çekerek yapacağım bir yürüyüş çok güzel olacaktı diye heveslenmişken, sert bir anons beni bu tatlı hayal dünyasından alıp sarstı: Park ettiğiniz araçlarınızı kaldırın.

Bu polislerin benim gibi düşünüp yürüyüş yapmak isteyen vatandaşlarımızı uyarmak için yaptığı anonslardan birisiydi, polisler yürüyüş yapmak amacıyla duraksayan vatandaşlara sokağa çıkma yasağına 1.5 saat varken bile araçlarını park için izin vermiyorlardı.

Halbuki, piknik yasağı olduğunu bilen vatandaşlar zaten orada oturmayacaklar, konumlanmayacaklar, sadece sosyal mesafeye uyarak yürüyüş yapacaklardı.

Adana Emniyet Müdürü Doğan İnci


Zaten çok sakin olan göl kıyısında neden buna izin verilmez anlayabilmiş değilim.

Bence polislerimiz olayı abartarak başka bir noktaya taşımışlar. Tamam, piknik yapana, masa açana izin vermeyin ancak vatandaşın yürümesine neden engel oluyorsunuz.

Oraya evi yakın olan vatandaş gelip yürüyebiliyor ancak arabayla gelen vatandaş neden yürümesin.

Bu bence vatandaşlar arasında ayrım yapmak ve insanların spor yapmalarını engellemektir ve salgın önlemlerine hiçbir katkısı yoktur.

Ben de bu gözlemimi Sayın Adana Emniyet Müdürü’ne bu satırlardan iletmiş olayım.

Polis günlerini tekrar kutlarken, sayın müdürün bu konuda polislere gereken talimatı vererek yürüyüş amacıyla gelen vatandaşlara karşı hassasiyet gösterilmesini dilerim.