Pandemi nedeniyle alınan tam kapanma kararının ardından kademeli olarak normalleşmenin ilk adımları atıldı.

Bu adımlar, bazı kesimleri sevindirirken  birçok kesimde huzursuzluk yaratmayı sürdürüyor.

Bunlardan birisi de eğitim.

Eğitimde alınan kararlar gereğince devlet okulları kapalı.

Eğitim online olarak sürdürmeye çalışılıyor ve onda da büyük aksaklıklar meydana geliyor.

Devlet okullarında yüz yüze eğitim ne zaman olacak belli değil.

Fakat özel okullar ise çok farklı.

Özel okullarda yüz yüze eğitim başladı.

Bu konuda bir araştırma yaptım ve yetkililerle konuştum,

Oradan öğrendiklerime göre özel okullarda hangi sınıfların ne düzeyde yüz yüze eğitimi sürdüreceği ya da online eğitim yapıp yapmayacakları tamamen özel okulların inisiyatifine bırakılmış.

Yani kendisini hazır ve imkanlarını yeterli hisseden özel okullar yüz yüze eğitime tekrar başladı.

Zaten bunu sabah saatlerinde belli başla bir  özel okulun önünden geçerken g örüyorsunuz.

Veliler, anne babalar çocuklarını özel okullara getiriyorlar.

Hatta bugün gördüğüm bir özel okulun önü normal günlerde verilen eğitim günlerinden farksız biçimde kalabalıktı.

Tabi imkanı olan özel okullar mutlaka sınıflarında sosyal mesafe, temizlik gibi unsurlara dikkat ediyorlardır.

Özel okullarda çocuklar derslerini yüz yüze olarak yeniden yapmaya başladılar.

Devlet okulları ise maalesef kapalı.

Burada büyük bir fırsat eşitsizliği söz konusu.

Özelde yüz yüze sürdürülen dersler, devlet okullarında online olarak devam ediyor.

Online eğitimin yetersizliği konusunda herkes hem fikir.

Ne öğretmenler, ne öğrenciler ne de anne babalar memnun değil online eğitimden.

Zaten eğitim uzmanları da online eğitimin aslı yüz yüze eğitimin yerini tutamayacağını söylüyorlar.

Yarın bir gün bu çocuklar nasıl aynı sınavlara alınacaklar.

Yarın bir gün yapılacak lise ya da üniversite sınavlarında yüz yüze eğitimini aksatmadan ya da çok az aksaklıkla gören özel okul öğrencisiyle sıkıntılı biçimde online eğitim almaya çalışan devlet okulu öğrencisinin bilgi düzeyi bir olur mu?

Hani eşit şans?

Hani fırsat eşitliği?

Hani eğitimde adalet?

Yazık olacak çocuklarımıza.

Bir yanda elleri kolları, ayakları bağlı bir güreşçi çıkartacaksınız mindere, diğer yanda güçlü biçimde yarışa hazırlanmış elleri ayakları serbest birisini…

Hangisi yener sizce?

Milli Eğitim bence derhal bu yanlıştan dönmelidir.

Zaten şurada eğitim sezonunun tamamlanmasına, yaz sıcaklarının başlamasına az bir süre kalmışken devlet okullarında da dersler yüz yüze olarak bir an önce sağlıklı önlemler çerçevesinde başlatılmalıdır.

Bence devletimiz bunu yapabilecek güçtedir.

Buradan sayın Milli Eğitim Bakanı'na seslenmek istiyorum.

Sayın Bakan, bu adaletsizliğe bir an önce son verin!

Aksi takdirde yüz binlerce çocuğumuzun vebali boynunuzda olacaktır…