İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun, geçen hafta mecliste konuşurken kullandığı bir deyim aklıma bu yazıyı düşürdü.

Soylu, “Ekşi yemedimki karnım ağrısın” demiş. Bazıları ekşi yerine “Çiğ yemedim ki” derler. Çiğ yiyince gerçekten insanın midesi ağrır. Ekşi yememek  (veya çiğ) ağzına haram lokma girmemiş anlamına kullanılır. 

Bildiğiniz gibi, haram yiyenin de ekşi yiyen kadar, hatta daha fazla karnı ağrır.

Bu deyimi ilk söyleyen “Atanın” kim olduğunu çok merak ediyorum doğrusu.

Büyük bir ihtimalle midesiyle derdi olan, gastritten muzdarip birisiydi. Yoksa ekşiye böyle kötü bir anlam yüklemezdi!

Çünkü Türk insanının damağı ekşiyi çok sever. Mutfağında çok çeşitli ekşiler kullanır. Mönüsünde bir çok lezzetli ekşili yemek vardır.

Bu yemekleri yiyen çoğunluğun karnının ağrıdığını pek sanmıyorum!

Bütün dünyada olduğu gibi bizde de en çok kullanılan ekşi, limon ekşisidir. Gerçekten de güney illerimizde yetişen limonların ekşisinin tadı dillere destandır.

Bahçelerde yetişen onlarca çeşit limon türü vardır.

Limonu nerede isterseniz orada kullanabilirsiniz. Turşuda, yemekte, çorbada, balıkta, çiğ köftede, kebapta, çayda... Veya buz gibi bir limonata yapıp ferahlayabilirsiniz de.

Mutfağımızda sıkça kullanılan bir diğer ekşi de koruk ekşisidir. Koruk, üzümün olgunlaşmamış halidir. Bazı üzüm bağları koruk ekşisi için ayrılmıştır. Salkım salkım toplanan yeşil koruklar, sıkılıp, koruk ekşisine dönüştürülür.

Etli dolma koruk ekşisi ile emsalsiz bir lezzete ulaşır. Koruk ekşisi ile yapılan kaşık salatasını yemeye doyum olmaz, onun tatlandırdığı bamya yemeği ve bamya çorbasının tadı anlata anlata bitirilemez. 

Bir diğer kıymetli ekşi de nar ekşisidir. 10 kilo nardan bir kilo ekşi zor çıkar. Onun için bu ekşi her türlü sahtekarlığa açıktır. Hasını her yerde bulamazsınız. Ben Hatay’daki arkadaşlarımdan rica ederim. Damla hesabı kullanırım neredeyse. Nar ekşisi bence İtalyanların ünlü Balzamik sirkesiyle aşık atacak kadar lezzetlidir.

En sevdiğim ekşilerden birisi de turunç ekşisidir. Turunç, portakalı andıran bir meyvedir. İçi acılı ekşili bir tada sahip olduğu için pek rağbet görmez. Kabuklarından yapılan reçelin tadı çok güzeldir.

Turunç ekşisini pideciler ve kebapçılar çok kullanır. Bu ekşiyi lahmacunun, kıymalı pidenin, Adana kebabın üstüne damlatırsanız, lezzetin başka boyutlara tırmandığını görürsünüz. Turunç ekşisi, tam bir lezzet sihirbazıdır.

Mutfağımızda meyve ekşileri de çok rağbettedir. Elma, ayva, vişne, kızılcık ekşileri de çeşitli yörelerde sıklıkla kullanılan ekşilerdir.

Örneğin Kastamonu civarında, kızamık denen dikenli meyveden elde edilen ekşi, yöre halkının sevgilisidir. Onunla yapılan Kara Çorba, bölgenin en sevilen yiyeceğidir.

Diyabakır’da kavurma, ayva dilimleri ile birlikte tenekeye basılır. Ayvadan gelen tatlı-ekşi tat, kavurmaya sınıf atlattırır. Ben ayvalı kavurmaya hiç bir şey karıştırmam. Bir iki damla limon suyu, biraz kekik, acı pul biber ve taze ekmek... Benim için tam bir ziyafettir.

Türk Mutfağı ekşili yemek konusunda çok zengindir. Örneğin ekşili enginar Egelilerin vaz geçemedikleri bir yemektir. Kızılcık ekşisi ile yapılan tarhanaya Anadolu’nun bir çok yerinde “Doktor Tarhan” denir. Gerçekten de bu çorba kış aylarının kurtarıcısıdır. Aslında bütün tarhana çorbaları ekşiyi sever.

Bayburt’un ekşili lahanası da, yöre mutfağının en sevilen yemeğidir. Adana’da ekşili kabak, kebapla yarışır.

Ekşili pilav, ekşili bamya, ekşili kabak kabuğu, ekşili pırasa dolması,   ekşili erik yemeği, ekşili mahluta çorbası, Muğla’nın ekşili balığı, Maraş’ın ekşili Aya yemeği, Antep’in çağla aşı, ekşili kuru patlıcan dolması...

Ekşili yemek listesi uzayıp gider.

Eğer ekşi yiyenin midesi ağrısaydı, Türk halkının büyük çoğunluğu her gün sürüne sürüne gezer, tuvalet kapısından ayrılmazdı.

Ekşiden korkmayın, hatta bol bol yiyin, faydası vardır.

Asıl haram yemekten korkun. Haram yerseniz hem karnınız ağrır, hem barsaklarınız kanalizasyona döner. Her tarafı bok basar!