Malatya’da satılacak bir yer kalmadı da sıra toprağı son derece değerli Sultansuyu Harası’na mı geldi? Giderek ülkenin tarım alanlarının daraldığı, her türlü tarım ürünlerinin ithal edildiği bu dönemde, bu alanlara sahip çıkılması gerekirken siz bu alanları yok edip betonlaştırmaya mı açmak istiyorsunuz? Hiçbir şeye saygınız kalmadı bari atalarımızdan kalan bu değerlere el uzatmayın da gelecekte, kentin tarihi değerlerine dair genç kuşaklara bırakacağımız bir iki örnek kalsın…

1865 yılında kurulmuş olan Sultansuyu Harası, uzun yıllar başka isimlerle anılmış ve Cumhuriyet’le birlikte şimdiki ismine kavuşmuş. 1984 yılında TİGEM Genel Müdürlüğü’ne bağlanan Hara, bugünkü haliyle sadece ülkeye çok değerli hizmetler vermekle kalmıyor aynı zamanda ülke ekonomisine de katkıda bulunmaktadır. Hara, yetiştirdiği safkan Arap atlarıyla dünyanın sayılı merkezlerinden biri kabul edilmektedir.

Sultansuyu Hara’sı, içinde down sendromlu çocuklar için at ile terapi yapılan Hippoterapi Merkezi, kafeterya ve çocuk oyun alanları bulunuyor. Bu kurum sadece at yetiştiriciliği konusunda değil tarım ve sığır üreticiliğinde de ekonomiye büyük katkı sağlarken aynı zamanda çevredeki çiftçiler için de bir eğitim merkezi haline gelmiş durumda.

Kuzey Çevre Yolu’nun, Sultansuyu Harası’nın önünden geçmesi ise tek düşünceleri RANT olan bir kesimin, anında iştahını kabartmış. Hatta ve hatta inanıyorum ki daha yol projesi konuşulmaya başlandığında o iştahı kabarmış olan kesim, nasıl etsek de bir yolunu bulup şehire 27 kilometre uzaklıktaki bu KAŞIKÇI ELMASI değerindeki alanı kapsak diye düşünmeye başlamışlardır. Tabii, oralara neler neler yapılmaz ki?!

Bildiğiniz gibi yakın bir dönemde Elazığ’da talihsiz bir deprem meydana geldi. Deprem, çevre illerle birlikte Malatya’da da güçlü bir şekilde hissedildi. Tabii bu durum rantçılar için bulunmaz bir fırsata dönüştü. Hemen Hara’daki binalara hasarlıdır raporu aldırıp, var olan  binalar yıkılmalı idi! Peki, deprem hasar raporları nasıl alınmalı idi? Onun da çaresi vardı.

Kamunun  kendi uzmanları olan Malatya Çevre ve Şehircilik Bakanlığı İl Müdürlüğü görevlileri dururken, deprem hasarlarını tespit için NEDEN özel bir kuruma “ücretli” rapor hazırlattırılır? İlginç olan ise  deprem analizinin Sultansuyu Hara’sında 10 ay sonra yapılması.

Depremle ilgili hasar raporu istenilen biçimde olmalıydı, öyle de oldu. Ve de ne olur ne olmaz, itirazlar olur, yargıya gidilebilir düşüncesi ile, binalar tez elden yıkılmalı idi. Oysa ki binalar 1939’daki Erzincan depremi örnek alınarak taş bina olarak yapılmış olduğu için, son depremde de iddia edilir ki ‘hasar almamıştı’. Böylece TİGEM Genel Müdürlüğü, özel bir şirketin verdiği hasarlı rapora dayanarak yıkım onayı verdi.

Bitmedi, yıllar önce Hara’da sığır üreticiliği de bitirilmek isteniyor. O dönem Malatya  Milletvekilimiz Sayın Ömer Faruk Öz, ilgili bakanla görüşerek şubenin kapanışı durduruluyor.

Değerli Okurlar; eylem başlatılıyor ve sessiz sedasız Hara’nın içinde olan yukarıda saydığım Hippoterapi Merkezi, kafeterya ve çocuk alanlarının bulunduğu 55 dönüm, yıllık 300.000 TL’ye kiraya veriliyor. Peki milyonlarca lira gelir getiren bu kurum yıllık nasıl 300.000 TL ye kiraya verilir? Yöntem belli;Geçmişten başlayarak yapılan işlem şudur.Kamu kurumlarının başına bir yetkili getirilir, kar eden kurum bir kaç yıl zarar ettirilir ve zarar ediyor diye satılır!....Yine iddia edildiğine göre ihale, yerel siyasetçilere yakınlığıyla bilinen YAREN İnşaatçılık Otomotiv ve Medikal Sanayii A.Ş.’ye veriliyor.

Bununla da bitmiyor 35 dönümüne de beton santralı yapılması izni veriliyor. Yavaş yavaş bu ihaleler Covit-19 virüsü yayılımı gibi tüm araziye yayılacaktır.

Malatyalılar, artık başınızı kaldırın da demokratik haklarınızı kullanın ve  kentinizin değerlerini koruyun. Sahip çıkmaz iseniz Sümerbank ve Tekel Tütün fabrikası satışlarında olduğu gibi, çok yakında şeker fabrikası arazisi ve şoför  okulu arazileri de yandaşlara peşkeş çekilir ve bizleri de canbaza bak diye uyuturlar.

Sivil Toplum Örgütleri, kentini seven yerel medya mensuplarının haykırışlarını duyun artık ve gereğini yapın. Yargıya gidin!

Gelelim, şehir emini Başkanımız Sayın Selahattin Gürkan’a...

Sayın Başkan, bu alan kentin göbeğinde ve sizin sorumluğunuzda. Sizin olurunuz olmadan Malatya sınırları içinde ne bir bina yıkılabilir ne de bu tür ihaleler yapılabilir. Yerel medyadan öğrendiğimize göre bu konuda sessiz kalmışsınız. Hatta bir televizyon programında, ihaleyi alan firma ile yakınlığınız sorulduğunda ben herkese yakınım demişsiniz. Böyle bir cevap olabilir mi? Kentte, medyanın bir bölümü günlerdir bu konuları devamlı gündeme getirdiği halde sorumlular sus pus.

Malatya Esnaf ve Sanatkarlar Odaları birliği başkanı sayın Şevket Keskin’i neden yalnız bırakıyor, destek vermiyorsunuz?

Yönetenler, neden sessiz kalıyorsunuz? Eğer karşı durduğunuzda siyasi baskıyla karşılaşıyor ve gücümüz yetmiyor diyorsanız, bunu  da kamuoyu ile paylaşmalısınız. Yoksa bu vebal sizlerin sırtınızda kalacak.

AKP ve MHP Milletvekilleri, milletin vekilleri olarak bu konu ile ilgili mutlak bilginiz vardır.Peki bu yaşananlar  içinize siniyor mu? CHP’liler bu işleri cılız seslerle halledemezsiniz. Cesur yürek Ağbaba, bu konuyu yargıya taşımayı düşünüyor musun? Eğer bunu sen yapmazsan, diğer milletvekilleri mi yapacak? Bu kentin temsilcileri  sizler değil misiniz? Değiliz diyorsanız, derdimizi gider Marko paşaya anlatırız!..

SON SÖZ: EN ÖNEMLİ ŞEYLER, ASLA EN ÖNEMSİZLERİN İNSAFINA BIRAKILMAMALI.
GOETHE