Ve Türkiye salgın sürecinde ekonomisi büyüyen iki ülkeden biri olma başarısını gösterdi. Nitekim vatandaşları direkt ilgilendiren bir konu değildi...

Ha yüzde 1.8 büyüdü, ha yüzde 18... Cebine bakan, boş boş bakmaya devam etti. Bu büyüme kediyse ciğer neredeydi?

★★★

Büyüyen fakirhaneler değil malikâneler... Hanehalkı büyüyemedi ama hanedan semirdi... Sonuçta hepimiz aynı gemide değil miyiz işte? Büyüdük derlerse uzatma, bak önüne...

Nasıl büyümüş Türkiye? Yüksek montanlı para basımı, devasa kredi artışı, düşük faiz oranlı para politikaları... Belli ki kriz saraya uğramadı...

★★★

Şunu baştan söyleyeyim İstatistik Kurumu’nun ölçüm şablonu külliyen yanlış... Ne yaparsan yap büyürsün...

Bir bakıyoruz gıda fiyatları Türkiye’de rekor üstüne rekor kırıyor. Ne düşünürsünüz? Yeterli arz yok ondan artıyor... Hâlbuki fazlası var! 2020 yılında tarım yüzde 4.8 oranında büyümüş... Öyle açıklanıyor. Haliyle beni bir gülme alıyor.

Siz bakmayın kişi başı gelirde ancak Afrika ülkeleri ile yarıştığımıza. Ortamlarda büyüyen iki ülkeden biriyiz dersiniz, geçersiniz.

★★★

Ülkelerin büyümeleri kendi para birimleriyle hesaplanır ama durumu tam anlayabilmek adına dolar bazında meali de incelenmelidir.

Şöyle ki; milli gelir 2020 yılı dolar kuru ortalamasıyla hesaplanınca 761 milyar dolardan 717 milyar dolara geriledi. Sahi 44 milyar dolar nereye gitti? Kimden gitti?

Kişi başına zenginleştik gibi görünse de işin içerisine enflasyon girince durum farklı bir hal alıyor. Ülkenin geliri 84 milyon kişiye bölününce kişi başı gelir ortaya çıkıyor.

Kaç? Kişi başı 8599 dolar... Yalnız bu durum gerçeği yansıtmıyor.

Ülkede 7 milyondan fazla mülteci var ve onlar da üretiyorlar. Yani 91 milyon kişinin üretimi 84 milyona bölününce bir bakıyorsun kâğıt üzerinde olduğundan daha zengin çıkıyorsun.

Daha da acısı bundan 7 yıl önce kişi başı gelir 12.582 dolar olarak açıklanmıştı. Değişen onca hesaplama yöntemine, yapılan onca revizyona rağmen kişi başı 3983 dolar fakirleştik...

★★★

Ülke büyürken işsizliğin artması gibi bir garabet var ortada... Zaten maharet orada! İşe insan almadan üretimi artırmışız. Daha az çalışıp daha çok büyümeyi başarmışız! Üretimi cinlere perilere mi yaptırmışız?

Normal şartlarda nüfus artışı göz önüne alındığında Türkiye’nin yerinde sayabilmesi için yüzde 4 büyümenin altındaki her rakam sefalete giden yolun tabelasıdır...

★★★

Peki, devletin geliri mi arttı? Hayır! Demek ki borçlandı. Harcadıkça harcadı! Sahi devlet kimin adına borçlandı? Millet cayır cayır harcamaları keserken devlet paraları nereye aktardı?

Madem büyümüşüz, zenginleşmiş miyiz? Büyümüşüz de işsizlik mi azalmış? Büyümüşüz de ihracatımız mı artmış? Yoksa milleti uyutup da mı büyütmüşler? Ninni mi söylemişler?