Size eylül ayı itibarıyla devletin İstatistik Kurumu’nun açıklamasıyla yıllık yüzde 28.79 oranında artan gıda fiyatlarının daha da artacağını rahatlıkla söyleyebilirim.

Piyasada fiyatları dengelemek için ithal etsek neyse... Üretim ülkeye yetmiyor diye ithal ediliyor meyve sebze... Dünyada gıda fiyatlarının artış oranı bu yıl yüzde 33’de... Son 10 yılın en yükseğinde...

★★★

Yaşanan kuraklık, küresel ısınma, iklim felaketleri dünyada üretimi mahvetti... Hele nakliye ücretleri... Yolladığın maldan daha pahalı...

Ekonomi yazmak için yola çıktım, son bir yıldır tarladan kafayı kaldıramadım. Soğandan patatese, zeytinden samana... Her şey ithal edilir mi? Ülke dönmüş çorak çöle... Nasıl bir tarım politikası uygulanıyorsa öyle...

★★★

Neyse ki Türkiye’de artık “c tipi çekirdek enflasyon” dikkate alınıyor. Şu şansa bakın ki onda da gıda fiyat artışları “yok” sayılıyor. Değerini bilin, bu tilki türü her yerden bulunmuyor.

Fiyatlar bu kadar artıysa, dünyada kıtlık varsa, talep arzdan fazlaysa, bu işten üretenlerin kârlı çıkması gerekmiyor mu?

★★★

Fındık, incir, kayısı, kiraz, haşhaş, kuru üzüm ve ayva üretiminde dünya lideriyiz, iyi güzel...

Ayrıca, zeytin, mısır, elma ceviz, şam fıstığı, vişne, yaş üzüm gibi birçok ürünün üretiminde dünyanın ilk 5 ülkesi arasındayız. Gayet iyi... Peki, para nerede?

★★★

Memleketimin efendisi sürünüyor, ağlayanı yok. Türkiye’de yıllık ortalama kişi başı gelir resmi açıklamaya göre yaklaşık 8500 dolar seviyelerine çekilirken, tarım kesiminde bu rakam kişi başına 3000 dolara kadar geriledi. Kim yapmak ister ki?

Haliyle aile tipi küçük, dağınık ve zayıf yapıdaki üretici ile birkaç tane güçlü sermaye sahibi karşı karşıya kaldığında serbest piyasa koşulları işlemiyor! Rakamlar ortada...

Genç nesil aile yadigarı tarlaları terk edip kente AVM’lerde çalışmaya gidiyor.

★★★

Plan, programlara bakıyorum... Tarım ne olacak? Çiftçi ne yapacak? Üretim nasıl artacak? Enflasyon nasıl düşecek? Hiç biri yok!

Yurt dışından gıda ithal ederken masanın üstüne nakit koyuyorsun, el âlemin çiftçisini memnun ediyorsun ama kendi çiftçin üç kuruş destek için aylarca bekletiyorsun. Bir de bununla hava atıyorsun!

★★★

İktidar 2006 yılında kanun çıkarttı. Milli gelirin en az yüzde 1’ini tarımsal desteklemeye ayıracaktı. Çiftçiye verilecek desteğin yap-işlet-devret ihaleleri ile yandaş müteahhitlere harcandığı ortaya çıktı.

Tarımla uğraşanlara destek vermek için kurulmuş kamu bankası Ziraat Bankası ne yaptı? Çiftçiye haciz yolladı. Yandaşa gazete, televizyon satın alması için milyar dolarlık kredi açtı.

Parasını alamadığı gibi üzerine bir de kazık yedi. Sadece bu kadar mı? Yol mu? Köprü mü? Havalimanı mı? Ekmek banar yersin artık onları...