Kayyum atanan ve içi boşaltılan Türk Hava Kurumu’nun (THK) Başkanı televizyona sıvamaya çıktı. Daha da beterini yaptı.

Afşin Yurdakul’un uçaklar için “Bakım sorumluluğu kimde” sorusuna “Bakım sorumluluğu Türk Hava Kurumu’nun kendisindedir” dedi.

★★★

Yandaş değil de gazeteci olunca “Neden bakım yapılmadı” diye yeni bir soru sordu. Başkanın cevabı ise “Ben THK Başkanı değilim, THK Kayyum Heyeti Başkanı’yım” oldu. Yaprağını yerken kıtır kıtır, sapına gelince meee...

Anlamı; “Beni buraya koltuğu ısıtmam için oturttular. Maaş ve huzur hakkı almak için buradayım. Uçakları bana sormayın. Düğün dernek varsa arayın. Hop oradayım!” demekti.

★★★

Sanırım kurumun çaycısına gidip hesap sormamız gerekecek. Tek kişi de değil... Heyet bunlar! Kimler var o heyette? Ne iş yapıyorlar? Ne kadar maaş alıyorlar? Herhangi bir faaliyetleri yoksa neden bir başkan ve heyeti var?

Çok fazla da suçlayamıyorum kendisini... Kayyum sonuçta... Kurumu tamamen ortadan kaldırmak için oraya atandığı aşikâr...

★★★

Sahi ülkede bağımsız, doğru dürüst kurum mu var? Emir gelmeden karar alabilen yönetici kaldı mı? Bürokratlar, bakanlar kendi inisiyatifleriyle karar falan alabiliyorlar mı?

Ülkede herkes ve her şey bir kişinin vereceği kararı bekliyor. O da canlı yayında konuşurken uykuya dalıyor. Durum bu!

★★★

Kimdir kayyum? Yönetim ya da belli bir işin yapılması için görevlendirilen kimsedir... Genelde bu atamayı mahkemeler yapar. Sahip veya sorumlular yerine mahkemenin atadığı kayyum yönetir.

İyi de Türkiye’de bu iş farklı yerlere gidiyor. Kayyum el koymanın, çökmenin hukuki kılıfı olarak kullanılıyor.

★★★

Türkiye’de kayyum algısı hortum vanası... Aç deyince açılır, kapa deyince kapatılır. Sorumlulukları vananın başına oturmaktır.

Sedat Peker, Yalıkavak Marina’ya kayyumla nasıl çöküldüğünü tane tane anlattı. Keşke sadece onunla sınırlı olsaydı... Binlerce şirkete FETÖ’cü suçlamasıyla daha dava aşamasındayken kayyum atandı. Sonra?

★★★

Amaç, bir anda şirketi kurtarmaktan, içini boşaltmaya doğru kaydı. Uzadıkça uzayan davalar, rüşvet yiyen kayyumlar, gayrı resmi satılan mallar, kaçırılan paralar...

Rakip şirketlerle anlaştı, yönettiği firmanın makinalarını beşte bir fiyatına rakip firmalara sattı... Sakalını aldı. Bunun böyle olduğunu bilmeyen var mı?

★★★

Ya belediyelere atanan kayyumların harcamaları? Tuvaletleri bile altın kaplamalı... Sanki harcadıkları gavurun parası...

Kayyum meselesi ülke ve ekonomi açısından çok önemli ve bir o kadar da sorunlu... Mevcut uygulamalar ağır hasar verecek hale geldi. Artık “dur” demeli...