Türkiye’nin parasını iyi bir yönetimle doğru yerlere harcasalardı, bırakın cennete gitmeyi, cennet yaparlardı ülkeyi...

Oysa şimdi “Sizi biraz korku ve açlıkla; mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltmekle sınarız” dinsel söylemi ile avutuyorlar milleti...

Bu parasızlıkta her yere cami yaptırmakta pek de haksız sayılmazlar! Baktılar ne yaparsan yap olmuyor, yeni bir ekonomi modeli geliştirdiler. Türkiye’yi bu krizden ancak Allah kurtarır diye düşündüler.

★★★

Sahi neden yandaşlar, geçiş, uçuş, hasta garantili ihale alanlar açlıkla, yoklukla hiç sınanmıyorlar? Neden millet yoksulluk sınavına girerken onlar muaf?

Ya varlıkla, zenginlikle sınanıp bakalım şımaracaklar mı diye kontrol edilen İsveç, Norveç, Finlandiya, Almanya, Kanada halkları? Onlar Müslüman bile değil sonuçta! Bizim coğrafya hep deneme tahtasında...

Bakara Suresi’ni en iyi Prag Büyükelçi’miz bilir... Ona danışıldı mı bu konuda?

Kriz var mı yok mu? Dış güçler mi? Allah’ın imtihanı mı? Faiz lobisi mi? Rekabetçi kur mu? Çin modeli mi? Bir karar versek de ona göre ekonomiyi planlasak ya da dağınık bıraksak.

★★★

Ekonominin kötü olmasının, enflasyonun yüksek seyretmesinin, alım gücünün düşmesinin, işsizliğin, iflasların, borçların sebebinin Müslümanlıkla alakası yok. Matematik ile alakası var.

Bütün tuşlara aynı anda basıp bu bölüm geçilmiyor işte... Fakirliğin nedeni kötü ekonomi yönetimi... İşi bilen eğitimli kadrolar gerekiyor. Aradığımız kişilere de bu İktidar dahilinde ulaşılamıyor.

★★★

Saray inşa ederken, israfın dibini vururken, hukuku yok sayarken, koltuklara liyakatsiz insanları atarken iyi... Kaçınılmaz sona doğru giderken adı bir anda imtihan oluverdi...

Cübbeli Ahmet’in bu konuda, “Biz içindeyiz cemaatin, görüyoruz. Bu ekonomik politikayı Nas diye sürdürürsen ve millet batarsa herkes ‘Kuran batırdı bizi’ demeye başlayacak. Suçu Kuran’da, İslam’da bulacak. Millet dinden, Kuran’dan uzak duracak. Sonunda batışın faturasını Kuran’a çıkaracak.” demesi durumun en anlamlı kısa özeti...

★★★

Bir ülkede yolsuzluk çok ciddi boyutlara ulaşmışsa yoksulluk kaçınılmazdır. Fakir ülkelere bakın hemen hepsinin yöneticileri yolsuzluğa bulaşmıştır. Belirli bir zümre semirir halk fakirleşir. Kaçınılmazdır. Bahane bulunamazsa din kullanılır.

Modern bilim yerine ideolojiyi öne çıkartıp safsatayı yüceltirsen, işi bilmeyenlere ülkeyi emanet edersen gelip gelebileceğin yerin burası olduğunu sanma sakın... Beterin de beteri var.