Posta, Telgraf ve Telefon idi PTT... Nitekim biz telefondan ayrıca kazık yiyelim denildi... Ayrıldı ismi... Kamu şirketi Posta ve Telgraf Teşkilatı ismine evrildi...

Boşuna da ayırmadılar tabii... Türkiye Cumhuriyeti tarihinde böylesine dolandırılma görmedi! Herhangi bir medeni ülkede böyle bir şey olsa ortalık karışırdı. Türkiye, milyarlarca dolar uçtu gitti koca ülke resmen tokatlandı hiçbir şey olmadı. İşin ilginci buna sebep olan tek bir sorumlu bile çıkmadı.



Hesap sor, sorduğun için seni suçlarlar! Öylesine bir operasyon yapıldı... Bu süreçte şirketin içi tamamen boşaltılırken, binalarından bakır kablolarına kadar her şey satılırken, kimler ne paralar götürdü. Hepsinin üzeri örtüldü. Yolsuzluğun boyutu 10 milyar doları aştı.

★★★

PTT, telgraf işlevsiz kalınca posta, kargo işleriyle devam etti. Banka dahil onlarca yeni şirketi bünyesine ekledi. Varlık Fonu’na devredildi.

Erdoğan’ın Yönetim Kurulu Başkanı olduğu Varlık Fonu’na devredilen şirketlerin performansları aynı zamanda ülkeyi yönetenlerin becerilerini göstermeleri açısından önemli...

★★★

2017 ve 2018’i kâr ile kapatan PTT, 2019’u rekor zararla kapattı. Ortada daha salgın yok, kriz yok... Sahi nasıl başardı? Az buz da değil... Tam 1.2 milyar lira...

PTT’nin Türkiye genelinde 4.000 şubesi var. Her birine maskeli hırsız girip personeli etkisiz hale getirip her bir şubeden 300.000 lira çalsalar... Al sana 1.2 milyar lira zarar... İyi de ülkede 4.000 maskeli hırsızı nereden bulacaksın?

★★★

Dünyanın en çok çay içilen ülkesinde Çaykur’u zarar ettirdiler, PTT’yi mi ettirmesinler?  Yolsuzluk, hırsızlık Sayıştay raporlarına yansıdı... Kimse kılını kıpırdatmadı... Taşeronlara aktarılan paralar mı dersin, ihale açıp parasını ödeyip sonrasında iptal edilen işler mi?  Milyonlarca liralık danışmanlıklar... Sahi neyi danışıyorlar? İşe alınan akrabalar... Sahi ne iş yapıyorlar? Var mı konu ile ilgili araştırma? Yok tabii ki!

★★★

Zira nereden zarar ettiğini bilmiyoruz. Ortada ne bir bilanço var ne de bir evrak... Ortamlarda zarar etti dersin, paraları kim bilir nereye gömersin?

PTT şubelerinde kullanılmak üzere oda parfümlerine 5 milyon lira harcandığı belgelendi... Mahkemeden habere erişim engeli getirildi!

Zira bu kadar pis kokuyu örtmek için 5 milyonluk parfüm az kalır. Daha fazlası gerekli...

Osman Gazi fiyatı duysa ayaklanırdı!


O iyi insanlar o güzel atlara binip, çekip gittiler. Gidemeyenler burada kaldı, bizim paramızla yol yaptı, yine bize sattı!

“Cebimizden 5 kuruş çıkmayacak” yalanıyla pazarlanan Osmangazi Köprüsü’ne zam geldi. Tek yön geçişi 147.50 liraya yükseldi. Bir bu kadar da devlet ödüyor bizim adımıza... Dünyanın en pahalı köprü geçiş ücreti...

★★★

Peki ya Osmangazi’yi devlet kendi parasıyla yani bizim ödediğimiz vergilerle yaptırsaydı? Daha ucuza çıkacağı aşikârdı...

Hiç değilse 22 yıllık borçlanmamış olacaktık... Hiç birimiz yarın ne olacağını bilmiyoruz ama 22 yıl boyunca bu parayı ödeyeceğimizi biliyoruz.



Salgınmış, sokağa çıkma yasağıymış... İnşaatı yapan şirketlerin umurunda mı? İsterse karantina günleri 15 yıl sürsün... Şirket her yıl, günde 40 bin araç geçmiş gibi hesaplayıp dolar bazında yapılacak zamla devletten parasını alacak. Devlet dediğin kim? Ülkeyi yönetenler cebinden mi veriyor? Hayır! Bizim paralarımızı babalarının parası gibi şirketlerin kasasına aktarıyorlar. Bu durumda, hem köprüden geçerken para ödüyoruz, hem vergi verip geçmeyince de köprüyü yapan ayrıca para ödüyoruz.

★★★

Yapılan köprülerde kullanmak için arabayı alırken devlete de bir araba parası vergi ödemiyor musun? Gitmesi için benzin veya mazot almıyor musun? Benzin alırken fiyatının üç katı vergi ödemiyor musun?

Her yıl iki kere Motorlu Taşıtlar Vergisi yatırmıyor musun? Emisyonunu ölçtürüp, muayene ettirip bir de onlara kesilmiyor musun? Dünya trafik vergisi, kasko ödemiyor musun?

Arkadaş sen yine dibine kadar zam yap. Yeter ki 5 kuruşluk yalanlarla insanları artık salak yerine koymayı bırak.

Yap-işlet-devret borcumuz ne kadar?


Boğaz Köprüsü ve Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’ne de zam geldi... Niye zam yapıldı? Acaba zaten yapılmış olan köprülerin maliyeti mi arttı? Nitekim darphane gibi para basan bu iki köprünün elde ettiği gelir, Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nün zararının yanında cücük gibi kaldı.

★★★

Aslında bu projelere verdiğimiz milyar dolarlık garantiler, milyar dolarlık borçlar anlamına geliyor... Ancak borçlar, borç olarak görünmüyor.

Görünüşte bütçe zorlanmıyor, kamu borç stoku artmıyor. Türkiye’nin gerçek borcu tam olarak ne kadar? Bilinmiyor! Kime ne kadar borçlu? Ticari sır!

★★★

Aklı başında hesap bilen kimsenin imzalamayacağı yap-işlet-devret modeli ile yapılan yüzlerce proje... Bu kadar hesapsızlık olmayacağına göre... Tek bir ihtimal kalıyor... O da “farklı bir niyete hizmet” bence...

Bu işin kralı yüzde 5’i bile dolmayan Zafer Havalimanı... İstersen onu bir incele...