Merkez Bankası Başkanı Kavcıoğlu, yatırımcılarla toplantı yaptı. “Çekirdek enflasyon göstergelerinde yavaşlama görüyoruz” dedi... Meali ekim ayında yeni bir faiz indirimi...

Türk Lirası’na değer kaybettirmeye yemin etmişler gibi... Nitekim dünyada enerji fiyatları adeta uçtu. Bu durum bütün planı bozdu. Haliyle “B planı” olmadığı için güncelleme yapılamadı, eski söylemler tekrarlandı.

★★★

Doğalgaz fiyatları önceki gün 24 saat içerisinde yüzde 65 arttı. Son 1 haftada fiyatlar kabaca ikiye katladı... Fiyatlar aşağı gelmezse Türkiye’nin yıllık doğalgaz gideri 20-25 milyar dolar civarı...

Petroldeki her 10 dolarlık artış ülkenin enerji faturasına 4 milyar dolar eklemek demek. Son 1.5 ayda petrol fiyatının  yaklaşık 15 dolar arttığını göz önüne alırsak 6 milyar dolar ekstra maliyet...

★★★

Aslında enerji fiyatları patlayıp dengeyi bozmasaydı açıklanan kararlara göre düşünceleri Türk Lirası’nın kısa vadede değer kaybetmesini sağlayıp seçime yaklaşılan son bir yılda sabit tutmak yönündeydi... “Bak dolar kıpırdamıyor, ekonomi, iyi!” algı stratejisi...

Bunu nereden anlıyoruz? Orta Vadeli Program’da hedeflenen 2021 yılı dolar kuru ortalaması 8.30 lira olarak açıklandı.

Bu durumun gerçekleşmesi için eylül başında 8.30-8.40 arasında olan kurun yavaş yavaş yükselişle yıl sonunda 9’a ulaşması planlanıyordu...

★★★

Zira faiz düşürülünce Türk Lirası’nın değer kaybedeceği, dövizin artacağı bilinmiyor muydu? Nitekim döviz almak için yine Türk Lirası gerekiyor. İşte burada da devreye Merkez Bankası sıkıştırması girecek ve hız kontrol altına alınacaktı...

Türk Lirası kontrollü bir biçimde değer yitirince ihracat artacak, ithalat azalacak, cari açık kapanacaktı... Faizlerin indirilmesiyle birlikte ise yatırımlar artacak, en büyük sorun işsizlikte ilerleme kaydedilecekti. Keşke her şey bu kadar basit olsaydı...

★★★

Sorunun kaynağı yurt dışından Türkiye’ye para girişi olmaması... Eksi 39 milyar dolar net rezerv ile bütün yatırımcıları korkutması...

Yaz aylarında geçen yıla göre daha çok gelir yaratan turizm ve artan ihracat ile biraz da olsa müdahale için cephane toplandı. İyi de dünyada işler değişti. Gelişmiş ekonomilerin faiz artırımları çok yaklaştı.

★★★

Bütün ülkeler önlemlerini almaya başlarken bizde alacak önlem kalmadı. Ekonomi kendini dalgaya bıraktı.

Büyüme yüzde 9 seviyesindeyken enflasyon yüzde 19.6’daysa... Politika faizi de yüzde 18’e indirilmişse... Ortada sıkı para politikasının aksine, gevşeme söz konusudur.

★★★

Bunun anlamı ekonomide  “hadi yavrum kemik” politikası uygulanmaktadır. Tamamen şansa dayalı, ya tutarsa tarzı...

Tutmaz ama tutarsa zaten esas hikaye önümüzdeki 1 veya 1.5 sene... Seçime kadar idare etse, atı alıp yine Üsküdar’ı geçse, yeter de artar bile...