Her şey suni gündem... Tartışılan konular bugün varlar yarın yoklar... Oysa zamlar, sefillik, işsizlik... Her geçen gün daha da kötüye gidiyor.

Muhalefetin cumhurbaşkanı adayı kim? Onu konuşalım. Sabah, akşam, günler, haftalar, aylar boyunca... Kitaba baktım, şahısları tarif ederken; “Girdiği kabın şeklini alabilen özelliğe sahip şahsiyetler” diyor. Parasıyla değil mi?

★★★

Aman diyeyim ekonomi konuşulmasın... Mevzu, ülkeyi fakirleştiren yolsuzluklara sakın taşınmasın. Tartışılması teklif dahi edilmesin. Görmezden gelinsin.

Zira normal bir ülke olsa gündem tek bir konu etrafında döner; parasızlık... Oysa çıkıyor, “Fransa ve Almanya’da insanlar yiyecek alamıyorlar” diyecek kadar farklı bir bakış açısı sunuyor. Gerçek olmadığını herkes biliyor! Ne fark eder?

★★★

Zamanında o kadar da dalga geçtim millet kıraathanelerinde verecekleri beleş çay ve kekle... Daha bedavasını gören olmadı ama birden çok mantıklı gelmeye başladı.

İktidar partisi seçim vaadi olarak sunarken belli ki; bu günleri hesaplamıştı. Milletin cebinde kuruş kalmadı!

★★★

Bakın İstatistik Kurumu dün, kendine göre işsizlik rakamlarını açıkladı. Sanki veriler insanların gerçekten de umurlarındaymış gibi yalan yanlış açıklanıyorlar ya... Sokaktaki insan yüzdelerle açıklanan işsizliği ne yapsın? Görmüyor mu çevresini?

★★★

Aradan sıyır yalanı dolanı... Elde kalan, saklanamayan gerçek şu;

Ülke nüfusu 84 milyon... Çalışabilir nüfus 63 milyon 831 bin... Çalışan 28 milyon 706 bin... Gördüğünüz gibi işsizlik sorun edilmeyecek kadar minik!

Ülkede üçün biri çalışıyor. Her 3 kişiden 1’i... Çalışabilir nüfusun yarısından fazlası çalışmıyor. Çalışmıyor demeyelim, çalışamıyor!

★★★

Aman diyeyim, bu durum konuşulmasın ki; herkes sadece kendi sorunu sansın... Ülkeyi yönetenlerin kapasitesi ortaya dökülmesin. Soran olursa, ülke her gün daha iyiye gidiyor dersin.

Tam da temizliğe kaçak Afgan mültecinin gelmeye başlamasıyla yabancıların da çalıştığı uluslararası bir şirkette işim var diye hava atmaya benziyor.

★★★

Hep diyorlar ya, ülke nereden nereye geldi diye? Hadi birlikte bakalım... Başkanlık sistemini baz alalım...

2018 Temmuz ayından beri çalışma çağındaki nüfusumuz 3 milyon 152 bin kişi arttı. Büyümüşsün, kocaman olmuşsun maşallah dediklerimizin hepsi neredeyse işsiz kaldı.

Yetmedi o gün işi olanların sayısı bugünden 250 bin kişi daha fazla... Hepsini topla oradan hesapla...

★★★

Ayrıca 2018 yılında açıklanan iş gücüne katılım bugün geçerliliğini korusaydı bugün işsizlerimizin sayısı yaklaşık 1.5 milyon kişi daha da fazla olacaktı.

Sahi insanlar çalışmak mı istemiyorlar yoksa işsizlik daha fazla çıkacak diye İstatistik Kurumu marifetiyle verilerde mi kayboluyorlar? Bardağın dolu tarafına bakayım diyorum, bardağı da satmışlar! İnsanları sayılarla doyurmaya çalışıyorlar.