"İngiltere’de, Almanya’da aşı parayla, bizde bedava” cümlesi aslında çok daha vahim bir durumun göstergesi... Filmlerdeki “tek kural, kural yok” dövüş sahneleri gibi...

Kazanmak için her yol mubah... Yıllardır AKP’nin neferi olarak Avrupa’da yaşayan soydaşlarımız bu konuda ne düşünüyor acaba?

★★★

Her ne kadar İngiltere, “aşı bizde ücretsiz” dese bile, şahsımdan daha iyi bilecek hali yok herhalde...

Utanmadan bir de açıklama yapmazlar mı, “45 milyon kişinin en az bir doz, 33 milyon kişinin de iki doz aşı olduğu İngiltere’de Covid-19 aşılama programı ücretsiz yürütülüyor” diye...

★★★

At yalanı, Pinokyo görse kıskanırdı! Zira her yalan söylendiğinde burun Pinokyo kadar uzasaydı bugün dünyayı 66’ncı kez turlamıştı...

Bu İngilizlerde de nasıl bir kansızlık varsa iddiaya göre fiyatı 15 sterlin olan aşı için 100 sterlin istiyor vatandaşlarından! Yalan değilse vatandaşını yolunacak kaz gibi görmesi ayıp değil mi?



★★★

Görürsünüz iki gün sonra bu İngilizler hiçbir işe yaramayacak Liverpool-Hull arası kanal açmaya çalışırlar. Vatandaşlarını ve sonraki nesilleri borçlanmaya sokar, ileride de söke söke alırlar. Muhatap mahkemeleri de Türkiye’ye taşırlar. Neden? Basit bir gerçekten dolayı... Bu İngiliz hâkimleri siyasetin menfaatleri doğrultusunda karar almaya meyilli olduklarından, iki gün sonra Başbakan Boris Johnson giderse proje yapılamasa bile paralar ödensin diye...

★★★

Nasıl bir etik anlayışları varsa, yalan parayla olsa bankadan kredi çeker yine yalan söyler bu İngilizler... Yalanı yaşam tarzı, ülkenin yönetim biçimi haline getirmişler. Bu saatten sonra seçim kazanmak için her şeyi göze almış iktidarın açıkladığı enflasyon, işsizlik, büyüme gibi kritik önemdeki ekonomik göstergelerin doğruluğuna nasıl inanacağız? İngiltere’ye yatırım yapmak istesek nasıl güveneceğiz?

★★★

Almanya’da da “aşı paralı” dedi... Almanya’dan 421.845 oy çıktı kendisine... Almanya gitti yalanlarcasına “bizde aşı ücretsiz” açıklaması yaptı. Ahlaksız Almanlar...

Almanya’da yaşayan değerli vatandaşlarımız... Çıkartın aşı faturanızı, hem yalan olmadığını kanıtlayın... Hem de kendini beğenmiş Almanları yerin dibine sokalım! Ne kadar ikiyüzlü olduklarını dünyaya haykıralım. Hadi bakalım.

Uyarıyorum: Yine kazıklayacaklar!


Özelleştirme iyidir, güzeldir, sağlıklıdır da ayarını da bilmek gerekir. Türkiye Elektrik İletim A.Ş. gibi enerji iletim hatları, yeraltı güç kabloları, trafo merkezleri gibi ülkenin enerji iletimini elinde bulunduran ve işleten stratejik bir kurum özelleştirilmemelidir.

Klasiktir... İlk başta borsada masumane bir tavırla halka arz edilir. Geri kalanı blok olarak satışa çıkartılır. Bilin bakalım ihale kime kalır?

★★★

TEİAŞ elektrik üretmez. Elektrik üretenlerle tüketenleri yüksek gerilim hatlarıyla birbirine bağlar ve sistemin dengede kalmasını sağlar. Bunu da özel şirketlere fazla veya az üretim talimatı vererek yapar.

Peki, arz talep nasıl anlık olarak eşitlenir? İşte burada şirket devreye girer durumu düzenler... Nitekim üreticiler ve tüketiciler ne kadar plan program yapsa da mutlaka aksilikler olacaktır.

Bazı santraller arızaya girecek, bazı fabrikalar planlanandan fazla elektrik kullanacaktır. Rüzgâr az esecek, güneş santralinin tepesinde hava kapayacaktır.



★★★

TEİAŞ bu dengelemeyi yapmazsa sistem çöker. Bütün ülkede elektrikler gider.  Şebekede kim dengesizlik yaratıyorsa, kim iyi planlama yapamamışsa bunun cezasını öder.  Sistem böyle işler.

Peki, nereden bileceğiz para kazanmak için TEİAŞ’ın bilerek dengesizlik yaratmayacağını? Ya da seçim gecesi trafolara kedi sokup sandıkları karatmayacağını...

Telekom kazığı damağımızda kaldı!


Türk Telekom örneği ortada... Türkiye’yi cumhuriyet tarihinin en büyük kazığına oturttular! O kadar belliydi kazığın bize gireceği... Bu özelleştirmeden milyarlarca dolar zarar edileceği...

2005 yılının Kasım ayında 21 yıllığına Türk Telekom’un işletme hakkı 6.5 milyar dolara satıldı.

★★★

Grup, özelleştirme borcunu ödemek için Türk Telekom hisselerini teminat göstererek bizim bankalardan kredi istedi. Nasıl özelleştirmeyse artık bu kredinin verilmesi için iktidar devreye girdi. Kredi verildi.

Zira imtiyaz sözleşmesinde Türk Telekom hisselerinin rehin, ipotek, teminat olarak kullanılabileceğine ilişkin hüküm yoktu! Birileri bir yolla izin vermiş olmalı ki kredi bulunabildi.

★★★

O krediyi ödemedi, 2013 yılında ilk yılları ödemesiz olarak 4 milyar 750 milyon dolarlık yeni kredi alıp, eskiyi sildi.  Zarar edersin, para kazanamazsın, işler kötü gider anlarım. Şirket kâr payı adı altında 5.7 milyar dolar yani bugünün parasıyla 50 milyar lirayı cebe attı!

İşin enteresan tarafı ülkeye bu kazığı atan Hariri Ailesi ile Saray bu yıl iki kez görüştü. Ne konuşmuş olabilirler ki? Sizin gibisi görülmedi, tadı damağımızda kaldı yine bekleriz mi?