Şehir, tarih, zaman önemli değil. Şirketler, firmalar, patronlar, ödenenler, gönderilenler de önemli değil.

Yaşanan önemli.

Şu olay yaşandı.

İşleri iyi, piyasada adı olan bir elektronik şirketinin patronuyla 31 yıldır evli olan hanım, İstanbul Büyükçekmece 1. Aile Mahkemesi ile Küçükçekmece 8. Aile Mahkemesi’ne başvurdu. 31 yılık eşinin “kendisini ölümle tehdit ettiğini” belirterekkoruma ve uzaklaştırma kararı verilmesini” istedi. Bu hanım, dilekçesinde eşinin şu anda çeşitli şehirlerde emniyet müdürlüğü görevi yapmakta olan 3 üst düzey polis görevlisinin yardımıyla yurt dışına milyonlarca doları çıkardıklarını miktar, tarih, yer, isim vererek yazdı.

Kadın!

Can derdine düşmüş.

Sonu nasıl gelir?

Sonu önemli değil.

Önemli olan bizim ülkemizde; fiyatlar yükselmeye, çoğunluğun gelirleri giderlerini karşılamaz noktaya gelmeye ve tuzu kuru zenginler azınlıkta fakat yoksulluk sınırında yaşayanlar ise çoğunluk olmaya başlayınca yurt içinde kazanılmış dolarların yurt dışına aktarılıp kaçırılması...

Adalet yoksa.

Demokrasi yoksa.

Ahlak yok olmuşsa.

Ekmek büyümüyor.

Geçim zorlaşıyor.

Fakirlik patlıyor.

Dolarlar da kaçırılıyor.

★★★

Şirketin adı, şirketin patronunun ve annesinin ismi de önemli değil. Ülkemizin Cumhurbaşkanı istediği için saraylar yapan, dış borçla bulunmuş parayla “hasta garantili” hastaneler diken, davetiye usulü ihalelerde hep öncelikli şirketler içinde yer alan; son beş yılda devletten 16 milyar dolarlık ihale kapan, aslında başta Rusya olmak üzere dünyada çeşitli ülkelerde “çok başarılı inşaatlar da yapmış olan” bir büyük holdingin sahibinin annesi, vergiden kaçmak isteyenlerin tabela varlık şirketleri kurduğu Virgin Adası’nda 2 tabela şirketin sahibi çıktı. Anne, Türkiye’den Virgin Adası’ndaki 2 şirketine 210 milyon dolar aktarmış.

Anne ne yaptın?

Niçin bunu yaptın?

Dünyanın 117 ülkesinden 600 araştırmacı gazeteci 12 milyon belgeyi incelemeleri sırasında Türkiye’den 220 ismin dışarıya dolar çıkardığını ve annenin de bunlardan biri olduğunu belgelerden tespit etmişler. Dikkatler kaçınılmaz olarak anne üzerinden devlet ihalesi alan oğluna çevrildi.

★★★

Anne nasıl kazandı?

Yoksa para oğlanın mı?

Şirketleri Virgin Adası’nda oğul kurdurdu, fakat annenin kimliğini kullanarak 210 milyon doları vergiden kaçınmak için mi yurt dışına yolladı? Sonra saraylar yaptığı iktidar döneminde çıkarılan Varlık barışından” faydalanıp dışarıya götürdüğü dolarları yeniden Türkiye’ye sokup,memleketi kirli para yıkama hamamına” mı çevirdi? Varlık barışından faydalanıp yıkanmak için dolarlar Ziraat Bankası aracılığıyla mı yurda geldi? 105 milyon doların yattığı hesaptan aynı yıl 105 milyon dolar “bağış” kaydıyla çıkış da olduğuna göre bu bağış kime” yapıldı?

Bu bağış mıydı?

Yoksa pay mı?

Sorular böyle gidiyor.

Sorular da önemli değil.

Önemli olan.

Fiyatlar artıyor.

Geçim zorlaşıyor.

Ekmek küçülüyor.

Dolarlar dışa kaçırılıyor.

TAKSAN- GERKONSAN- SEKA- THY USAŞ- SÜMERBANK- TEKEL- LİMANLAR- ŞEKER FABRİKALARI- GEMİLER- SSK HASTANELERİ- SSK ECZANELERİ- GÜBRE FABRİKALARI- KARAYOLLARI ARAÇ MUAYENE İSTASYONLARI- EREĞLİ DEMİR ÇELİK- İSKENDERUN DEMİR ÇELİK- SEYDİŞEHİR ALİMÜNYUM- OYMAPINAR BARAJI- ELEKTRİK DAĞITIM ŞİRKETLERİ- İŞ HANLARI- DEPOLAR- BOĞAZ KÖPRÜLERİ- OTOYOLLAR gibi toplamı tam 220’yi bulan devlet şirketi özel sektör iş adamlarına satıldı.

★★★

Ne acı tesadüf!

Türkiye’den tam 220 ismin yurt dışına dolar kaçırdığı belgelenmiş. Anne de bu 220 isimden biri.

Anneyi öğrendik.

Kalıyor 219 isim.

Kim bunlar?

Her yıl vergi rekortmenleri 500 büyük firma isimleri açıklanır. Bu kadar devlet malı satıldı ama vergi rekortmenleri ve 500 büyük firma içinde “son 20 yılın zenginlerine” hiç rastlanmıyor. Niçin?

Ekmekler küçüldü.

Geçim derdi büyüdü.

Dolarlar dışarı kaçıyor.

Adalet de çöktü.

Ahlak da çürüdü.

Kim bu 219 isim?

Kaçırdıkları dolarları nasıl kazandılar, iktidarla bağlantıları nedir, yüzde kaç ödeme yaptılar, kime yaptılar? Son bir not: Annenin ve oğlunun isminin yer aldığı Pandora Belgeleri’nde adı geçen 8 ülke yetkilileri “soruşturma başlatacaklarını” açıkladı, Türkiye’de iktidardan, yetkililerden, savcılardan tık ses çıkmadı.

TARİHLE RÖPORTAJ (Unutkanlığa ilaç)



Unutuldu!


Anne örneğinde görüldüğü gibi kara paralar “varlık şirketi” kurarak yurt dışına kaçırılıyor, sonra “varlık barışı” ile yurda getirilip aklanıyor. Kara paracı Sezgin Baran Korkmaz yurt dışında yakalandı. Hapiste yatıyor. Ona Türkiye’de “varlık şirketi kurma izni” verildiği ortaya çıkmıştı. Sahipleri zora düşmüş fabrikaları çökme yöntemleri” yoluyla çok ucuza satın aldığı ve bu varlık şirketini “aklama sabunu” gibi kullanarak kara parayı yıkadığı ortaya çıkmıştı. Kara paracı Sezgin Baran kimleri aracı yaparak, kimleri lüks otellerde yatırıp, kimleri yalısında ofis sahibi yaparak, kimlerin altına seçim zamanı özel uçağını verip de “devlet üst bürokrasisi ve iktidar partisi kurmay kadrosu içinden kimlerle dostluk, arkadaşlık, hemşehrilik ilişkisi geliştirerek” varlık şirketi sahibi oldu? Unutuldu, üstü örtüldü.