Amerikalı, İngiliz, Fransız, Alman fikir adamları yıllarca üzerinde düşündüler. Kitaplar yazıldı. Bilimsel makaleler yayınlandı. Soru “Çin niçin geri kaldı?” üzerineydi.

Kağıdı Çin buldu.

Barutu Çin buldu.

Porseleni Çin buldu.

Tahta baskıyı Çin buldu.

Ve çok önemli: Devlete memur olacakları (kamu görevlisi) seçerken, torpil, kayırma, kollama, ahlaksızlık olmasın diye “yazılı sınav yapma” fikrini de Çin buldu. Çin yüzyıllar boyunca entelektüel açıdan dünyayı yönetmesine rağmen niçin düşünce, fikir, buluş egemenliğini Batı’ya; ABD/ İngiltere/ Fransa/ Almanya’ya kaptırdı?

★★★

Hem Çin’de ve hem Batı’da; ticari kurallar aynı düzeyde ve ticaret merkezleri aşağı yukarı aynı tarzdaydı. Çin’de de ve Batı’da Ortaçağ öncesi ticaret için gemileri inşa eden devletti. Ne oldu da “modern iş yöntemlerini kullanmakta” Çin Batı’dan geride kaldı?

Araştırdılar.

Derinine indiler.

Sebebini buldular.

1-Üzengi.

2- Barut.

Bu iki buluş da önce Çin’de yani Orta Asya’da kullanılmasına rağmen Çin’i geri bıraktı. Çünkü üzengi, Avrupa’da yani Batı’da “şövalye sınıfının ücünü” önemli ölçüde artırarak feodalizmin yaratılmasına yardımcı oldu. Barut ise şövalye sınıfının gücünü azaltarak Avrupa’da feodalizmin yıkılmasına sebep oldu ve yani modern iş yöntemleri Avrupa’da doğduğunda Çin, elit bir sınıfa dayalı “mandarinlik sistemini” seçtiği için geri kaldı.

★★★

Çin, sonunu iyi getirdi.

Komünizmi bırakmadı.

Kapitalizmi de aldı.

Tek ülke.

Çift sistem.

Çin, komünizmin içine devlet kapitalizmini lehimledi ve kendi açısından başarılı bir model kurdu. Kedinin rengi önemli değil, tutabildiği fare önemli diyerek Batı’yı korkutacak bir büyüme ve gelişmeye geçtiler. En ileri teknolojide de ve dijital dönüşümde de önlenemez bir yükselişe geçti. Dünya ticaretinin sürükleyici önderi oldu. Yüksek büyüme hızlarıyla milli geliri (GSMH) 20 trilyon dolara dayandı. Batı’nın en ileri ülkesi Almanya, 5G teknolojisinde Çinli şirket Huawei’nin desteğine bağımlı hale geldi. İçlerinde Türkiye’nin de bulunduğu 65 ülkeden geçecek “İpek Yolu Projesi”ne ilk aşamada 8 trilyon dolar harcayacağını açıkladı. S-400 füzelerinin benzerini daha ucuza bize Çin satacaktı, olmadı. Keşke olsaydı. Hiç değilse depoda beklettiğimiz füze molozuna daha az para ödemiş olurduk.

★★★

İşte bu Çin!

Aralarına girdi.

ABD, İngiltere ve Avusturalya, Çin korkusuna karşı “nükleer denizaltılarda kullanılan teknolojiyi paylaşma antlaşması” imzaladılar. Fransa, “beni arkadan hançerlediniz” diyerek ABD’ye, İngiltere’ye ve Avusturalya’ya öfke gösterdi. ABD’den büyükelçilerini çekti.

Öfke büyüyor.

Fransız atom denizaltısı yapımcı şirket, Avusturalya’ya toplam tutarı 90 milyar dolara ulaşacak bir “nükleer denizaltı yapma” anlaşması imzalamıştı. Avusturalya bu anlaşmadan vazgeçti ve Çin korkusuna karşı kullanmayı düşündüğü denizaltıları ABD ile İngiliz şirketlerine yaptıracağını açıkladı.

★★★

Çin kapitalizmi öğrendi.

Çin korkusu doğdu.

Çin korkusu!

Denizaltı krizi yarattı.

ABD İngiltere bir yanda Fransa Almanya ve Avrupa Birliği öbür yanda; Batı bloğu İkinci Dünya Savaşı sonrasında ilk defa çatladı.

Bundan bize ne?

AB üyesi olmayan Türkiye için yeni dayatmalar, kol bükmeler, zorlamalar gelebilir. “NATO çatlayabilir” diyenler bile var. Türkiye’de bağımsız bir dış politikayı yürütebilecek iktidara ihtiyaç büyüyor.

TARİHLE RÖPORTAJ (Unutkanlığa ilaç)



Doğan Kuban Hoca!


Ülkemizin sorunlarına “hem Batı’yı ve hem Doğu’yu birlikte kavrayıp gözeterek” fakat mutlaka “yerli çözüm” üreterek yaklaşılmasından yanaydı. Parmakla gösterilen Cumhuriyet aydınlarından biriydi. İslam ülkelerinin Batı karşısında geri kalmalarının nedenine inen makaleler yazdı. Çağdaş uygarlığı yakalamakta neden bocaladığımızı yılmadan, usanmadan anlattı. İnsan ruhunu alçaltan, düşünceyi gerileten, yaratıcılığa duvar olan karanlığa kitaplarıyla savaş açmıştı. Az yetişir aydınlık savaşçısıydı. Doğan Kuban Hoca, hayata pencerelerini kapadı.