Burası Türkiye.

Damat oldu.

Şansı açıldı.

Milletvekili seçildi.

Enerji bakanı yapıldı.

Kayınbaba “Başkan”  seçilince damadını Hazine Bakanlığı’na atadı. Dediğim gibi burası Türkiye ve son 19 yılı: Damat olmasaydı; “Enerji Bakanı” da ve ardından “Hazine Bakanı” da olamazdı. Çünkü hem Türkiye’de ve hem Türkiye dışındaki ülkelerde Damat’ın yaşında, daha iyi eğitimden geçmiş, onun tecrübesinden daha yüksek birikim sahibi, zeki, yaratıcı, çok çalışkan, kendini ispatlamak için bakan olma fırsatı kollayan kimbilir kaç yüz bin genç var. Hazine Bakanlığı koltuğu için “damattan başka kimseyi bulamadık...” diyorsanız buna kimse inanmaz.

Damat başarılıydı (!)

Niçin ayrıldı?

Hem başarılı.

Hem Damat.

Gitme demediniz.

Neden?

Kovar gibi yolladınız.

Niçin?

★★★

Nerede başarı?

Kıyaslayalım.

Beyaz altın:

Pamuk.

Sarı element:

Altın.

Türkiye “beyaz altın pamuk üretiminde” geri gitti ve şu anda büyük çapta pamuk ithalatçısı ülke oldu. Yerli üretim ihtiyacı karşılayamıyor. Damat’ın enerji bakanlığı döneminde Türkiye’nin en verimli ovalarının, ormanlarının, zümrüt yamaçlarının altında var olduğu düşünülen “sarı metal altını çıkarmak” için yabancı şirketlere ruhsat üstüne ruhsat verildi. Enerji Bakanı Damat ile Kayınbabası önce Başbakan ve sonra bütün güçleri elinde toplamış Cumhurbaşkanı olarak, birlikte “pamuk üretimini gözardı edip, yabancı şirketlere altın çıkarma ruhsatı çoğaltmayı” önemsediler.

Pamukta gerileme.

Ruhsat ile ilerleme.

Büyüyen cari açık.

Artan dış borç.

Bu mu başarı?

★★★

Merkez Bankası döviz rezervlerinin erimesi de tek başına Damat’a fatura edilemez, erime “Kayınbaba söyledi, Damat onun dediğini yaptığı” için oldu. Rezervlerin hızla erimesi süreci “faizi indirirsek enflasyon düşer- faiz sebep enflasyon sonuçtur” tezinin uygulamaya konulmasıyla başladı. Bu tezin sahibi de kayınbabaydı. Damat, Hazine Bakanı’ydı ve Merkez Bankası ile Devlet Bankaları’na çantacı kadroları birlikte yerleştirmişlerdi.

Kayınbaba:

Faizler insin istedi.

Arzusuna uyulup faizler inince iç ve dış para sahipleri ile bankalarda üç- beş birikimi olanlar dolara- dövize hücum ettiler. Dolar yükselemeye başlayınca Merkez Bankası yanına Kamu Bankaları’nı da alarak “artı rezervleri çekiç yaptı” yükselen doların başına vurma “kumarını” oynadılar. Rezervler eridi eksiye indi fakat dolar düşmedi tersine 8.5 TL’yi aştı. Enflasyon da yükselmeye başladı.

Damat gönderildi.

Yüksek faize dönüldü.

Bu durumda rezervleri Damat mı Kayınbaba mı eritmiş oldu?

Dürüst konuşalım.

Kayınbaba eritti.

Faizlerin fendi, Kayınbabayı yendi. Tek başına Damadı dövmenin gerçeği anlamaya bir faydası yok. Bu süreçte kurnaz davranıp “kur düşükken büyük miktarlarda dolar alıp artınca satanlar” bir gecede avantadan zengin oldular. Sorumlusu tek başına Damat değil “kumarı” başlatandır.

★★★

Asıl soru şu:

Burası Türkiye, burada kamudan büyük avanta vurmak rezervler azalırken mi yoksa artarken mi doğuyor?

Cevap:

Rezervler artarken.

Asıl büyük avantacılık; yolcusuz havalimanları, yolcusuz otoyollar, yolcusuz boğaz geçişleri, hastasız hastanelerin çok pahalı ihaleleri sırasında yapıldı. Bu ihaleler de rezervler artarken oldu; dönemin zengini beşli müteahhit şirketi rezervlerin en yükseğe çıktığı dönemde peydahlandılar. Asıl soygun dış borç ile rezervler arttığı dönemde açılan ihalelerde ve devletin büyük çaplı iç ve dış alımlarında oldu.

Burası Türkiye!

1953 yılından beri dış borçla ve yüksek cari açıkla yaşıyoruz. Dış borcu ve cari açığı yüksek ülkenin Merkez Bankası’nda artı döviz rezervi olmaz. Olsa bile göstermeliktir. Göstermelik rezervi Kayınbaba eritti. Sadece Damadı dövmek haksızlık.

TARİHLE RÖPORTAJ (Unutkanlığa ilaç)



Bu da lavanta!


Damat’ın Enerji Bakanlığı döneminden kalma bir “lavanta hikayesi” ortaya çıktı. Ankara Milletvekili Levent Gök’ün Sayıştay raporlarına dayanarak soru önergesi haline getirip şimdiki Enerji Bakanı’ndan cevap istediği metne göre Türkiye Kömür İşletmeleri, faaliyet alanı içinde olmamasına rağmen lavanta içerikli kozmetik ürün üretti. Kozmetik ürünlerin üretimini gerçekleştirmek için de “2.2 milyon TL danışmanlık ve 4.7 milyon TL de üretim maliyeti harcaması” yaptı. Kozmetik ürünlerinin tanıtımını büyük bir başarı öyküsü olarak dönemin Enerji Bakanı Berat Albayrak yaptı. Ancak bu kozmetik ürünler beklenen ilgiyi görmedi, elde kaldı ve kamu kurumlarına hediye olarak dağıtıldı. Devletin kömür üretim şirketine toplam 6.9 milyon TL harcama yaptırıp lavanta kozmetik ürettirmek ve sonra bunu satamayıp hediye diye dağıtmak Merkez Bankası’nın döviz rezervi biriktirdiği yıllarda oldu.