Bağıra bağıra, haber vere vere, uyara uyara gelen orman yangınları sonrası ülkenin en zengin, en varlıklı cennet beldeleri; harabeye döndü. Pencereleri, kapıları, oda içlerinin döşemeleri yanmış köy evleri, ilçe binaları gazete sayfaları ile TV ekranlarını doldurdu.

Kararmış duvarlar.

Kavrulmuş kolonlar.

İs içinde kirişler.

Alt katı, üst kata bağlayan çıplak beton merdivende oturmuş, evini barkını, muhtemelen bütün birikimini hiç ummadığı bir anda yangına vermiş olmanın çaresizliği içinde boş gözlerle bakan köylü babalar. Yanarak ölmüş ineğinin başında ağlayan köylü anneler.

Ve o haber:

Atatürk kurdu!

Onun emriyle 1925 yılında (96 yıl önce) Tayyare (uçak) Cemiyeti kuruldu. Sonra adı, Türk Hava Kurumu (THK) oldu. Pilotlar yetiştirdi. Uçakları yıllarca orman yangınlarına Hızır gibi yetişti. Çoğunlukla yangını büyümeden söndürdüler.

★★★

Sonra ne oldu?

Yolsuzluk girdi.

Yiyicilik başladı.

Türk Hava Kurumu asıl işinden uzaklaşıp üniversite kurmaya kalkıştı. Mali yapısı bozuldu. Başkanı, “yolsuzluk yaptığı” iddiasıyla tutuklandı.

Yanlış anlaşılmasın.

Hep doğruyu yazalım.

THK’daki yolsuzlukların, yiyiciliklerin Tayyip Erdoğan iktidarı ile bir ilgisi yoktu. THK’yı tökezletenler Erdoğan iktidarının kadrosu değildi. Ancak 2013 yılında THK’nın “kurban derisi bağışı alması” yasaklandı. Kurumun 1.5 milyar liradan fazla borcu oluştu.

Kayyuma devredildi.

Kayyum kötüye gidişi durduracak, THK’yı “yolsuzluktan- yiyicilikten- israftan, kötüye gidişten, batıştan kurtaracak” ve daha güçlü hale getirip sahiplerine geri verecekti. Kayyumlar zaten bunun için atanır. Zora düşeni batırmak ya da “üstüne çökmek” için değil. Kayyum başkanlığına eski AKP’li bakan Cenap Aşçı atandı. Cenap Aşçı, belediye şirketinde genel müdürlük, müsteşarlık, bakanlık yapmış biriydi. THK’nın 19 uçağının bakıma, parça değişimine, yenilenmeye ve açılan ihaleleri kazanmaya ihtiyacı vardı.

Türkiye yanıyor.

Uçaklar pistte çakılı.

Para bulunamadı.

Bulunamadı değil.

Bulunmak istenmedi.

Uçabilir durumda olan uçakların da Orman Bakanlığı’nın açtığı “yangın söndürme uçağı kiralama ihalesine” girmeleri 100 litre farkıyla engellendi.

100 litre nedir?

1 tenekeyi doldur.

20 litre su alır.

THK’nın ormanı yakan, köy evlerini tutuşturan, hayvanları diri diri kavuran yangına su atabilecek durumda olan ve adına “Ateş Kuşları” verilmiş uçakları, 4900 litre su atabilir kapasiteliydi. Orman Bakanlığı (Oğul Pakdemirli dönemi) ihaleye 5.000 litre şartını koydu. Böylece 5 teneke su farkıyla sağlam uçaklar da ihale dışı bırakıldı. Atatürk’ün 96 yıl önce kurduğu Türk Hava Kurumu, batışa böyle terk edildi.

★★★

Siz de izlediniz, okudunuz: Üç gündür gazete ve TV’lerin “Türkiye’nin dikkatine getirmek istediği” haber buydu. Bence bu haberin başlığı eksik yazılıyor, haber kıyısından köşesinden dolaşılarak veriliyordu.

Haberin başlığı:

Atatürk kurdu.

Erdoğan batırdı.

Olmalıydı.

Erdoğan’ın “Atatürk’ün bıraktığı mirası, daha ileriye götürüp, geliştirerek büyütmek varken batırma modelini” seçmesi yeni bir haber değil, 20 yıldır uyguluyor. Erdoğan’ın modelinin gizli niyeti yangının alevinin ışığıyla insanlarımızın gözü önüne gelmiş oldu. Halkın gözünde Erdoğan modeli, bu yangınla iyice çöktü.

TARİHLE RÖPORTAJ (Unutkanlığa ilaç)



Yangına çare uçağı yok! Binmeye Mercedes’i var!


Hürriyet Gazetesi muhabiri Hacer Boyacıoğlu, 14 Nisan 2015 günü şu haberi yazmıştı: “Sayıştay’ın geçen yıl uyardığı Orman ve Su İşleri Bakanlığı makam aracı kiralama bedeli, mart ayında yapılan ihaleyle 4 yılda 904 bin TL’ye ulaştı. Buna karşın kiralık makam aracı için temel kriter seçilen Mercedes S 500 L’nin sıfır satış fiyatı 887 bin TL’de kaldı. Sayıştay tarafından açıklanan Ağustos 2014 tarihli ‘Orman ve Su İşleri Bakanlığı 2013 Yılı Denetim Raporu’nda, bakanlığın makam araç kiralamasına ilişkin özel bir bölüm yer aldı.



Makam aracı kiralanması için bakanlıkça hazırlanan ihale şartnamesinde rekabete aykırı unsurlar bulunduğunu vurgulayan Sayıştay, ‘Makamlar için alınabilecek makam aracının azami satın alma bedelinin üstünde bir rakama bir yıllık kiralama yapmışsınız’ tespitinde bulundu. Orman Bakanlığı ise Sayıştay’a, ‘Bazı hususlar dikkatten kaçmış. Gerek makam temsiline, gerekse güvenliğe uygun araç kiralıyoruz’ yanıtını verdi.”