Emekli Emniyet Müdürü Mustafa Özgen, “Terörle mücadele yalnızca silahla değil her alanda bilgi ve akılla yapılır” diyor.

Kıbrıs’ta:

EOKA terörü vardı.

Destekçisi:

Yunanistan’dı.

Akılla bilgiyle bitirildi.

Bunu Türkiye başardı.

Yunanistan’a da yaradı.

İspanya’da:

BASK terörü.

Fransa’da:

Korsika terörü.

Kolombiya’da:

FARÇ terörü.

Liste uzun...

Her yerde terörle mücadele “asılında akılla ve bilgiyle yönetilince” zamanla sıfırlanıyor, bitiyor. Sonunda ülkelerde kardeşlik, insanlık, hukukun üstünlüğü, demokrasi, birlikte üretim kazanıyor.

Bilgi ile...

Akıl ile...

Terör biter.

İnsan yaşar.

Kardeşlik sürer.

★★★

1984 yılı 15 Ağustos akşamı saat 21.30’da Eruh ve Şemdinli’de PKK ilk silahlı eylemini başlattığında Ankara, “iki-üç çapulcu- bahçeden erik çalan çocuklar” gözüyle bakmıştı. Ortadoğu’daki büyük oyunu görememişti. O yıllarda komşumuz Irak yanıyordu. Ankara “1 koyalım 3 alalım” diye bir fırsatçılık hayal etti. Tersi oldu, Türkiye 3 koydu hiçbir şey alamadı. PKK terörü büyüdü. 10 yıl önce de komşumuz Suriye yanmaya başladı. Bu kez yine Ankara, bilgi ve akılla bakmadı ve komşusunun evi yanarken benzin dökmeye kalktı ve “Eğit- Donat işbirliğine” girip ABD’nin oyununa piyon oldu. Terör ise her tür yöntemi denemeyi sürdürdü. 37 yılda 40 bin can aldı.

PKK terörü sürüyor.

Arkasında ABD...

Ve AB var...

Destekliyorlar.

ABD ve AB hem Türkiye’nin dostu, uygarlık ve ekonomide kalkınma modeli ortağı fakat “ulusların kaderini tayin hakkı” çerçevesinde terörü şöyle ya da böyle bir imkan yaratıp destekliyor, görmezden geliyorlar. Açık bilgilere göre şu anda “Kuzey Irak’ta özerk Kürdistan üzerinden yarısı milis 100.000, PKK üzerinden 15.000, Suriye’de de 90.000 kişilik düzenli ordu kurulmuş olmasının” ana destekçisi küresel güç ABD ve AB... Başkan Clinton ve eşi Dışişleri Bakanı Hillary Clinton’un döneminde de “PKK terör örgütü listesine” yazılıydı. Son habere göre Clinton’ların şirketi, YPG/PKK’lı kadın teröristleri anlatan bir kitabın televizyon dizisi haklarını satın aldı. Yani insan hakları örgütlerince aralarında çocuk askerler kullanmak, etnik temizlik yapmak ve yerel halkı silahlı şiddetle yerinden yurdundan sürerek insanlık suçu işleyen YPG/PKK’yı” dünyaya özgürlük savaşçısı gösterecek propagandanın destekçisi olacaklar. Eski ABD Başkanı ve Dışişleri Bakanı’na göre bunu yapmak “şirket ahlakına” uygun düşüyor.

★★★

Ordu, “PKK terörünü Kuzey Irak’ta da bitirmek ve 5.5 yıl önce kaçırılmış 13 yurttaşımızı kurtarmak için askeri harekat” düzenledi. İktidar bunu “teröre karşı çok başarılı adımlar atıyoruz, fakat muhalefet terörden yana diyerek iç siyaset malzemesi” yapmaya yöneldi. Harekat sırasında mağarada rehin tutulmakta olan 13 asker ve polis katledildi ve harekat sırasında da 3 şehit verildi.

Allah rahmet eylesin.

İktidar sözcüleri, “vatanın birliği ve bütünlüğü için can veren 16 şehidin acısı üzerinden”  muhalefeti “terör işbirlikçisi olmakla” suçluyor.

37 yıl oldu.

“Ver kurtul” denildi.

Ver kurtul olmadı.

“Vur kurtul” denendi.

Vur kurtul olmadı.

Barış süreci başlatıldı.

“Barış kurtul” olmadı.

Çünkü bugünkü iktidar, PKK’nın ve onu destekleyen küresel güçlerin “ret-inkar-asimilasyon bitince bile silahı bırakmayacağını ve bölünme istediğini” göremedi. Önceki gün şehit olan 13 kamu görevlisinin “Barış Süreci yıllarında” kaçırıldığı ortaya çıktı. Şimdi iktidar sözcüleri, “muhalefeti sustur kurtul” türünden içeriye siyasi propaganda yapıyor.

Bilgi nerede?

Akıl nerede?

TARİHLE RÖPORTAJ (Unutkanlığa ilaç)



Cevabını arayan soru!


5.5 yıldır PKK’nın elinde rehine tutulan 13 asker ve polis kamu görevlisinin Gara’da katliamla şehit edilmesine çok üzüldüğünü belirten ana muhalefet lideri Kemal Kılıçdaroğlu, “Büyük acı yaşıyoruz. Devlet bu durum için kaç yıldır neden bir şey yapmadı? Bu çıkışı 6 yıl sonra neden şu günlerde yaptılar?” diye sordu. Herkesin cevabını aradığı soru buydu ve sorulmuş oldu. Cevabını bilmek isteriz.