Söyleyecek lafınız yok. “50+1 iyi olmadı, sıkıntı yarattı” bahanesi köpürtüyorsunuz. Bahane “kirli çoraptır” pis kokar. Şamil Tayyar da “50+1 cumhurbaşkanımıza ve sisteme kurulan tuzaktı” uyduruk sebebe sarıldı. Şamil Tayyar, söylediği sözü kulağı duyuyor mu? Bu laf, “cumhurbaşkanının aklı yetmedi, tuzağa düştü” noktasına gider. Herkes tanık; otoriter model kurgulanırken “50+1”i en çok cumhurbaşkanı istedi. Türeme anayasacılara “emirleri” o verdi. Şimdi “tuzaktı” demektesiniz.

Öyle mi?

Aklınız neredeydi?

Siz bittiniz.

Gidin artık.

Padişah tafranız.

Lüksünüz.

Sarayınız.

Büyüklenmeniz.

Hileleriniz.

Din ticaretiniz.

Sökmedi.

Halk sizi sandığa gömme kararı aldı. Seçmenin önüne sandığı koyun. Gidin.

★★★

2003 yılında iktidara geldiğinizde Türkiye ekonomisinin GSMH büyüklüğü; İsveç, İsviçre, Belçika, Tayvan ve Avustralya’dan daha üstteydi. Sizin yönetiminizde bugün Türkiye ekonomisinin büyüklüğü İsveç, İsviçre, Belçika, Tayvan ve Avusturalya’dan geriye düştü. (Prof. Dr. Duran Bülbül’ün Fahiş Zam, Yüksek Vergi ve Kriz yazısı)

Kişi başı milli gelir:

İSVİÇRE:

90 bin dolar.

İSVEÇ:

57 bin dolar.

AVUSTURALYA:

57 bin dolar.

BELÇİKA:

50 bin dolar.

TAYVAN:

29 bin dolar.

TÜRKİYE:

7 bin 500 dolar.

(Dünya Bankası 2020)

★★★

20 yıl kesintisiz iktidarda oturdunuz. Türkiye’nin milli geliri bugün kişi başına en az 20 bin dolara ulaşmalıydı. Bugün Türkiye’nin zengin ile fakiri arasındaki büyük uçurum ile bölgeler arasındaki gelişmişlik farkı kapanmış olmalıydı.

Kapanmadı.

Tersine açıldı.

Ardahan, Kars, Iğdır, Ağrı, Van, Hakkari, Bitlis, Muş, Erzurum, Erzincan, Tunceli, Bingöl, Elazığ, Malatya, Şırnak, Siirt, Batman, Mardin, Diyarbakır, Şanlıurfa, Adıyaman, Kilis, Gümüşhane, Artvin, Giresun, Rize, Bayburt ve hatta Trabzon ile Gaziantep, “yoksul üreten şehirler” olmaktan çıkamadı. Bugün Türkiye’nin Doğu Karadeniz, Kuzeydoğu ve Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu ve Orta Anadolu’nun 40’a yakın şehri “yokluk- yoksulluk- iç göç üretir” durumda kaldı. Yoksulluktan kutuplaşma enerjisi, lümpenleşme, orta sınıfın ortadan kalkması ve faşizme kapı aralanması koşullarını ürettiniz. (Prof. Dr. Haluk Levent’in açıklamaları)

Türkiye!

Amiral gemisiydi.

İslam dünyasında 52 İslam ülkesine örnek bir vatandı; din, Allah, peygamber, kuran ticaretini en yükseğe taşıyarak İslam’ı da en itibarsız hale getirdiniz. Sizin iktidara geldiğiniz 2003 yılında Asya’da ve Afrika’da ve hatta Avrupa’da pek çok ülke insanları, göz ucuyla Türkiye’nin kalkınma, gelişme, demokrasisini ilerletme, Avrupa Birliği’nin tam üyesi olma ve saygı duyulur ülke olarak kalma, dostlarını çoğaltma, düşmanlarını azaltma, silaha cephaneye, orduya daha az kaynak ayırıp kalkınmaya, gelişmeye daha fazla pay çoğaltmasını izliyorlardı. Anadolu çiftçisi hem bütün Türkiye’yi ve hem bütün Ortadoğu’yu besleyen ve tarlasında, serasında, bostanında üretiminden mutlu çiftçiler olmaya programlıydı. Olamadılar.

Amiral gemisini!

Saltanat kayığı yaptınız.

Amiral gemisini:

Kaptanlar yönetir.

Saltanat kayağını:

Dümenciler.

★★★

Ekonomiyi çok büyük krize soktunuz. Köprüler yaptık, hastaneler yaptık, hava meydanları yaptık, kültür  merkezleri diktik diye kendinizi savunmaktasınız. Herkesin evinde buzdolabı, elinde cep telefonu, altında arabası var diye topluma “buzdolabı- cep telefonu- köprü ve havaalanı tesellisi” sunmaktasınız. Bu hazine garantili borçla yapılanların hepsi pahalıya patlayan (2040- 2050 yılına kadar borç ödenecek) yatırımlar olduğu için bugün ekonomi üzerinde “kara delik” oldu. Şimdi; “50+1 tuzaktı ya da sıkıntı yarattı” diye bahane üretmektesiniz. Bahaneniz kirli çorap. Pis kokuyor.

Siz bittiniz.

Gidin artık.

TARİHLE RÖPORTAJ (Unutkanlığa ilaç)



Yağ, şeker, ekmek kuyrukları!


Dünya savaşı yıllarında İsmet İnönü döneminde “ekmeğin karne ile dağıtılmasını” ve Başbakan Bülent Ecevit dönemindeki kriz sırasında “tüp gaz kuyruklarını” ağızlarını dolayıp her fırsatta dile getirmişlerdi. Kaderin sillesi: Şu anda Türkiye’de “ucuz yağ- ucuz şeker alabilmek için kuyruklar uzamaya” başladı. Belediyelerin “Halk Ekmek büfeleri önünde de ucuz ekmek alma kuyrukları” görülüyor. Vatandaş ailesi için günde 10 ekmek tüketiyorsa Halk Ekmek’ten almayı tercih ederek 12.5 TL daha az ödemeyi seçiyor. Bu arada evlerde yüksek doğalgaz faturalarından korunmak için doğalgazla çalışan kaloriferlerini yakmayanların “örtülü doğalgaz kuyrukları” da oluştu. Ellerindeki mal stokları yeterli olmayan perakendeciler (bakkallar- marketler) şeker ve ayçiçek yağında “kısıtlı satışlara” yöneldiler. Piyasalarda ikili fiyatlar hortladı. Türk ekonomisi günlük kur artışını, günlük fiyat artışına yansıtan bir sürece girdi.