Hayaller ile gerçekler tutmazsa arkasından “ayrılık kararları” geliyor. Şarkıcı Ebru Gündeş, hayalindeki Reza Zarrab’a aşık oldu, evlendi. Reza Zarrab, Ebru Gündeş’in hayalindeki adam gibi adam çıkmadı.

İhanet etti.

Aldattı.

Yalan söyledi.

Ebru Gündeş karar verdi.

Boşanma davası açtı.

Kararını halka açıkladı.

Sıra Bankacı Naci Ağbal’ın karar vermesine geldi. Naci Ağbal da hayalindeki lider, parti başkanı, Cumhurbaşkanına aşık olmuştu. Hayalindeki lider, parti başkanı, Cumhurbaşkanı ne diyorsa inanmış, yap dediğini yapmak için 20 yıllık ömrünü vermişti. Lider, parti başkanı, Cumhurbaşkanı, Naci Ağbal’ın hayalindeki gibi çıkmadı. Naci Ağbal’ın şimdi “karar vermesi” ve kararını halka açıklaması gerekiyor.

★★★

Çünkü Naci Ağbal, “faizi artırdığı için şafak vakti herkes altın uykusundayken Merkez Bankası Başkanlığı görevinden atıldı...” haberi doğru çıkmadı. Naci Ağbal’ın “128 milyar dolar nerede ve hangi finansal labirentlerin arasında alındı, satıldı” gerçeğini araştırma yürekliliğini gösterdiği için görevinden alındığı çok net anlaşıldı.

Ağbal görevden atıldı.

Faizler düşürülmedi.

Demek ki, “faizleri artırdığı için değil, 128 milyar doları nerede olduğunu araştırdığı için” görevinden alındı.

Hayal gerçekle buluşmadı.

Lider, lider gibi çıkmadı.

Aldatma var.

Yalan var.

İhanet de var.

Ebru Gündeş, “aldatmayı, yalanı, ihaneti gördüm” diyor ve boşanma kararı aldığını açıklıyor. Ebru Gündeş sussaydı; aldatma- yalan- ihanet içindeki adama ve bu kültüre dayanak olacaktı.

Onu var edecekti.

Aldatmaya...

Yalana...

İhanete...

Destek verecekti.

Bravo Ebru Gündeş’e!

Hayalindeki adam gibi adamı aradı, Reza’da bulduğunu sandı,  gerçeği gördü kararını verdi.

Ayrılıyor.

★★★

200 baz puan!

Naci Ağbal’ın yerine getirilen yeni başkan da 200 baz puan artırılarak yüzde 19’a çivilenmiş faize dokunmadı. Aynen korudu. Üstelik “gerekirse daha fazla sıkıştırma yaparım” bile dedi.

O zaman sebep!

200 baz puan değildi.

Sebep!

Naci Ağbal’ın “128 milyar doların erimesi sırasında satışların kime, ne zaman, ne miktarda yapıldığını   araştırmaya” başlaması ve bu araştırmaya  “cüret” edebilmesiydi.

Naci Ağbal!

Hayaline kavuşamadı.

Naci Ağbal, “gerçeğin araştırılmasını istemeyen değil isteyen” bir lider hayal etmiş olduğu için şafak vakti görevine son verildi. “128 milyar dolar nerede?” afişlerinin bir toplumsal uyanış kıvılcımı olmasını aslında Naci Ağbal ateşledi, tetikledi, önünü açtı, alt yapısını hazırladı. “128 milyar dolar nerede?” afişleri bir toplumsal taban desteği kazandığı için afişlerin üzerine savcıyla, valiyle, polisle ve vinçlerle gidilen bir korkutma ortamı doğdu.

Naci Ağbal susamaz.

Kararsız kalamaz.

Susarsa...

Aldatmaya...

Yalana...

İhanete...

Destek vermiş olur.

★★★

Ebru Gündeş karar verdi.

Sıra Naci Ağbal’a geldi.

Kararı bekleniyor.

TARİHLE RÖPORTAJ (Unutkanlığa ilaç)



İbrahim Bey, ya “kitabı toplat” ya da Mercedes sevici ortamı terk et!


Satışa sunulmuş bir ürünün toplatılması kararı her sektörde çok sık oluyor. Bir firma, fabrikalarında ürettiği bir ürün piyasaya verilmiş, halka satılmaya başlanmış olsa bile bir fabrikasyon hatası tespit edilince “toplatma kararı” alıyor. Çünkü malını satmak için yaptığı reklamda söyledikleri ile malın kusurlu çıkmasını “büyük tutarsızlık” olarak görüyor. Firma ve marka itibarını korumak için hatalı ürünü piyasadan toplatıyor.  Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Büyükelçi İbrahim Kalın “Açık Ufuk” adlı bir yeni kitap yazdı. Kitap piyasada satılıyor. Bu kitapta İbrahim Kalın, “İnsan hazzının, zevkinin, keyfinin ve lüks tüketiminin kölesi olunca; ufku kararır, görüşü kapanır ve insanlıktan çıkar” görüşünü savunuyor, fakat İbrahim Kalın’ın yüksek bürokrat olarak görev aldığı Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin önde gelen isimleri lüks makam araçlarına biniyorlar, hazzın, zevkin, keyfin, gösteriş tüketiminin zirvesinde yaşıyorlar. Hatta Meclis’te muhalefet milletvekillerinin; “kamudaki makam aracı sayısı kaç oldu, bunlar için ne kadar döviz harcandı sorularına” bile cevap vermiyorlar. Bu açıdan İbrahim Kalın’ın yazdığı kitap ile lüks makam aracı sevici ortam birbiriyle “büyük bir tutarsızlık” oluşturuyor. Şimdi buradan sesleniyorum: İbrahim Kalın Bey, “ya yazdığınız yeni kitabı toplatınız” ya da lüks Mercedes’i makam aracı yapanların hazdan, zevkten, tüketimden vazgeçmelerini sağlayınız... Kitabınızda önerdiklerinizi en yakın çevrenize geçiremiyorsanız Mercedes sevici ortamdan istifa ederek ayrılınız. Şu devlet sadakası patates kuyruğuna girmiş insanlarımız bir tutarlılık görsün!