Açık kaynaklarda yer aldı; “Gara’da mağarada saat saat neler oldu?” okuyoruz.

Kanlı katil mağarası.

PKK orayı üs yapmış.

50 hedef belirlendi.

“Hava hücum harekatı”  bombardımanla başladı, 3 saat sürdü. 50 hedeften 48’i yok edildi. Çarşamba sabahı 04.45’te “kara harekatı” başladı. İlk günde ikisi subay biri astsubay 3 şehit verildi.

Bölge kontrole alındı.

Giriş çıkış yasaklandı.

Mağaraya giriş planı uygulamaya konuldu. İstihbaratın bilgileri, özel bilgiler, keşif unsurlarının bilgileri “5.5 yıl önce kaçırılan 13 asker, polis, öğretmen vatandaşlarımızın” bu mağarada olduğunu gösteriyordu. Hedef onları sağ olarak kurtarmaktı. Cuma günü akşam saatlerine doğru teslim olan bir terörist, içeride 7 terörist bulunduğunu ve “13 asker-polis ve öğretmenimizin başlarına kurşun sıkılarak katledildiğini” söyledi. Kaçarken canlı ele geçirilen başka bir terörist de “13 rehinin katledildiğini” doğruladı.  Bunun üzerine harekatın amacı “terörist unsurları etkisiz hale getirmek, sınır güvenliğini sağlamak” üzerine değiştirildi.

★★★

Cumartesi oldu.

Mağaraya girildi.

Mağara karanlık.

Mehmetçik ilerliyor.

Ateş geliyor.

Ateşle cevap veriliyor.

Sonunda “13 vatandaşımızın bulunduğu” alana ulaşıldı ve onların gerçekten katledildikleri görüldü.

Kurtarmak istediniz.

Kurtaramadınız.

Hedef başarmaktı.

Başaramadınız.

Başarsaydınız!

Alkış alacaktınız.

Başaramadınız.

Hesap verin.

★★★

13 asker-polis ve öğretmen “ordunun kışlaya- polisin karakola vidalandığı barış süreci günlerinde” PKK’nın meydanı boş bulması sırasında kaçırıldı.

O mağara!

700 kilometre uzakta.

PKK’nın 13 asker-polis-öğretmeni yurt topraklarından kaçırıp 700 kilometre uzağa götürmesi onun başarısı değil sizin başarısızlığınız ve 13 vatandaşımızı 5.5 yıl boyunca kurtaramadınız ve sağ kurtarma harekatını yüzde 100’e yakın garantiye almadan operasyon yapmaya kalktınız.

Hesap verin.

Sorumlu kim?

“Hesap verin” diyenlere  “küfür ederek” üste çıkmaya ve parti il kongresinden şehit annesine telefonla bağlanıp, bu anı TV’lerde canlı olarak yayınlatarak “şehitler ve şehit anneleri üzerinden” siyasi rant toplamaya bile kalkıştınız.

Küfür etmeyin.

Hesap verin.

PKK’nın kaçırıp 700 kilometre uzağa götürdüğü asker-polis ve öğretmenlerin anne-baba-kardeşlerinin 5.5 yıldır sayısız defa size başvurup yalvarmalarına rağmen “duymazdan-bilmezden” geldiniz.

Yeniden yazıyorum.

Hesap verin.

Demokrasilerde “böyle bir kurtarma operasyonu başarısız olursa sorumlusu hesap verir ve istifa eder.”

★★★

PKK terörü dünyanın iki büyük küresel gücü ABD ve AB tarafından destekleniyor. Bu mücadelenin ne kadar çetin olduğunu hepimiz biliyoruz. 37 yıldır devam ediyor. 37 yılın 18’inci yılında yani siz iktidara geldiğinizde “PKK terörü neredeyse sıfırlanmış ve o dönemin ordu komutanları, biz askeri güç olarak elimizden geleni yaptık, terörü sıfırladık, şimdi sıra siyasi güç politikacıların yapması gereken sosyal ve ekonomik reformlarda” demişlerdi.

37 yılın 18 yılı.

Sizin dönemiz.

18 yıl önce “terörü sıfırlanmış” olarak devralmıştınız.

Bugünün hesabını verin.

Küfür etmeyin.

Türkiye!

“Tek Adamdan” büyüktür.

TARİHLE RÖPORTAJ (Unutkanlığa ilaç)



Metin yazarları bile bunaldı!


Dünya siyasi tarihinde böylesine tuhaf bir  “konuşma metni aşırma örneği” görülmedi. Dünya metin yazarlığı tarihinde de böylesine hem güldüren hem ağlatan “konuşma metni kopyacılığına”  rastlanmadı. Bizim ülkemizde bunu da gördük: Biri Başbakanlık yapmış Binali Yıldırım, diğeri hem Cumhurbaşkanı ve partinin kurucu Genel Başkanı Tayyip Erdoğan, “konuşma metni kopyacılığı yaparken” suç üstünde yakalandılar. Binali Yıldırım’ın 2017 yılında kürsüden önünde derya kalabalık partililere “Türkçeyi zengin tutabilmenin ve başka dillerin saldırısına uğratmadan tertemiz saklayabilmenin” önemini anlatan konuşmasının virgülü, noktası, kelimesi, cümlesi ile aynısını 4 yıl sonra Tayyip Erdoğan’a yine kürsüden yine önünde derya kalabalık partililer dinlesin diye okutuyorlar. Partili ve bol maaşlı metin yazarı kimse o uyanık(!) yazar, aynı metni 4 yıl arayla iki önde gelen lidere okuttu. Şimdi bağımsız özgür TV kanalları ekranlarından aynı anda aynı metni iki liderin canlı görüntüsü ile yayınlayıp, dalgalarını geçiyorlar. Bu çok tuhaf ve güldürürken ağlatan konuşma metni kopyacılığını yine aynı partinin (AKP) Siyasi Erdem ve Etik Kurulu Üyesi Halide Özen İncekara şöyle açıkladı: “Bir sorumlusu vardır işin... Şaka gibi... zaten 20 yıldır bütün kelime, cümle ve rakamları kullanıp tüketmişizdir. Ne yazacak insanlar (metin yazarları)... Her gün 3-4 ayrı yerde konuşma... Bunaldılar...” Metin yazarları bile bunaldı, dinleyenler ne yapsın!