Peygamber ahlakı ile ahlaklanan yeni “Hz. Ömerler” arıyorlardı, pudra şekeri bağımlısı genci “partide Ar-Ge görevlisi yaptıkları” ortaya çıktı.

Pudra şekerini üfle:

Toplu ahlaksızlık.

Organize soygun.

Çıkıyor altından...

Kokainci oğlana arka çıktı, korudu, önünü açtı, onu devleti soyma çarkının dişlisi yaparak faydalandı; devlet bankasından kredi, kişiye ve şirkete özel imar izni aldı, özelleştirmeden ucuza devlet fabrikası, devlet limanı, devlet arsası, devlet imtiyazı, devlet elektrik ve doğalgaz dağıtım şirketi, yap- işlet- devret projesi, garantili yol, köprü, boğaz geçişi projesi, hasta garantili hastane projesi, yolcu garantili havalimanı projesi kaptı. 1 liralık malı iktidar partili belediyeye 1000 liraya sattı.

Partili kokainciyi!

İşte bunlar yarattı.

Annesi de partili.

Kız kardeşi de...

Kastamonu’da belediyede çalışıyordu. İktidar partisinden belediye başkanının adı “yolsuzlukla” anılmaya başlayınca son seçimleri kaybetti. Yerel yönetimde koltuğunu kaybeden belediye başkanı “pudra şekeri düşkünü Netflix dizisi aktörlerine benzeyen oğlanı” Ankara’da parti genel merkezinde “AR-GE bölümünde” işe soktu.

★★★

Üfle pudrayı!

Gör olanı biteni.

İşte anlatıyor:

“Hükümetteki (iktidar partisi AKP) güçlü insanlarla fotoğraf vererek kendime yeni kapılar açma düşüncesi beni her gün bir yanlışa sürükledi. Ticaret yapıyor olmama rağmen AK PARTİ Genel Merkezi’nde bir işim olursa, siyasi büyüklere daha yakın olursam, daha güçlü olurum düşüncesi ile orada işe girmek için bütün koşulları zorladım. Aylık maaşa maddi olarak ihtiyaç duymamama rağmen partinin gücü için orada olmak istedim. Pişmanım” (Kokainci Kürşat Ayvatoğlu’nun gözaltına alındığında Ankara Emniyeti Narkotik Şube’de verdiği ilk ifadesi)

Olayı çözmüş!

Parti ile yakınlaş.

Birlikte fotoğraf çektir.

Win.

Win

(Kazan)

(Kazan)

Büyüğün kazansın.

Kürşat sen de kazan.

Altında değeri 3 milyon lira olan lüks otomobilleri, çok pahalı otel odası jakuzilerinde banyo köpükleri ve minerali yoğun sıcak suda rahatlarken görüntüleri, uzun bacaklı, kuğu boyunlu revü kızlarıyla beraberlikleri, kumarhane salonlarında “Çakal filminin baş oyuncusu duruşlu” tavırları, her bir seferlik fırtı 500 TL kokaini karşılayacak gelir; öyle AKP Genel Merkezi’nden 3 bin TL maaşı ve 30 bin TL ilave aylık kazançla kurtarılabilecek bir hayat değil.

Büyük birikimi olmalı.

Gerçek serveti ne?

İktidar partisi büyüğünün yakında durmanın, zenginleşmenin en etkin aracı olduğunu keşfetti. Partinin büyükleri “Evladım sen ayda 3 bin TL aylıkla bu pahalı otomobillere nasıl binebiliyor, bu lüks otel jakuzisinde nasıl çıplak yayılıp yatabiliyorsun” diye hiç merak edip sormadılar.

Zaten biliyorlardı.

Neden sorsunlar?

★★★

Mal varlığı sorulmadı.

Nereden buldu?

AKP Genel Merkezi’ne “AR-GE çalışanı” olarak yerleştirildikten sonra ihale kanunu kaç kez değiştirildi? Her ihale kanunu değişikliğinde pudra şekerci Kürşat’tan gelen öneriler nelerdi?

Kişiye, parsele ve holdinge özel imar değişikliklerinin kaçında pudra şekercinin payı oldu? Hangi devlet bankasının hangi yüklü döviz kredisi tahsisinde ve özelleştirilen devlet mallarının hangisinde aracılık rolü aldı? Hangi devlet garantili projelerin müteahhit sahiplerinin belirlenmesinde “kolaylaştırıcılık görevi” üstlenerek “Win- Win çarkını” hızlandırdı?

Yiğit bir savcı çıksa.

Bulur bunları.

Pudrayı üfler!

Görür altını!

Bağımsız bir hakim ve yiğit bir savcı aranıyor.

TARİHLE RÖPORTAJ (Unutkanlığa ilaç)



Orada kaç pudra şekerci vardı!


Merkez Bankası Başkanları’nın değiştirildiği kısa zaman dilimi içinde “128 milyar dolar artı 1.1 milyar dolar TCMB rezervinin” kimlere, ne zaman, ne miktarda satıldığını giden Bakan Beraat Albayrak da gelen bakan Lütfi Elvan’da, giden Başkan Naci Ağbal da gelen Başkan Şahap Kavcığoğlu da açıklamadı. İki önceki Merkez Bankası Başkanı Murat Uysal da susuyor, Cumhurbaşkanlığı ekonomi danışmanları Jöleli Yiğit Bulut ile Lacili Cemil Ertem de ağızlarına fermuar çektirdi. Merkez Bankası Para Piyasaları Kurulu’nun 6 üyesi de suskun. Merkez Bankası rezerv dolarları erirken bankacılık sistemi içinde 50 binin üzerinde ya da daha düşük miktarda dövizi kimler aldı, Borsa’da olağan olmayan satışları (portföy boşaltma diyorlar) hangi kurum ve kişiler yaptı? Merkez Bankası Başkanları, Hazine Bakanları görevden alınırken ve yenileri atanırken “içeriden öğrenenler” bir gecede büyük voli vurdular. Bunlar da “döviz rezervleri erime sürecinin pudra şekercisi” idiler. Kaç Kürşat var görsün, bilsin Türkiye? Susmayın açıklayın.