İşçilerin üst örgütü DİSK,ARTIK YETER GEÇİNMEK İSTİYORUZ”
sloganını ana merkezine koyan bir meydan mitingi düzenlemeye karar verdi. İşçiler ve kendilerini emeğiyle geçinenler sınıfında hissedenler 12 Aralık’ta meydanda buluşacaklar.

Alanlar ısınıyor.

İşçiler meydana iniyor.

Yarın memurlar da iner.

Esnaf da...

Emekli de..

Çiftçi de...

Birlik olma enerjisi öne geçti. Birleşerek iktidarı sallayıp sarsma dönemine girdik. İktidarın 19 yıldır oya gibi işlediği “Onlar ve Biz” ayrımından güç bulan bölme enerjisi, etkisini epeyce yitirdi. Şimdi rüzgar milyonların; “Artık yeter: Büyüme varsa bizim payımız nerede” diye birleşip ses yükseltme, hak talep etme, yönünden esiyor.

★★★

Sevindiriciydi büyüme!

Gurur vericiydi.

Arzu kamçılayıcıydı.

İştahları artırıcıydı.

Hepsinden de önemlisi; payına düşeni isteme” duygusunu kışkırtıcıydı. TÜİK bu yılın son çeyrek büyüme oranını (GSYH) Yüzde 21.7” diye açıklayınca bu oran milyonlarca insanda “hak arama duygusunu” ateşledi. Bence meydanların ısınmasında açıklanan bu yüksek büyüme oranı müjdesinin de payı var. Dünyanın gelişmiş ilk 20 ülkesi içinde en yüksek oranlı büyüyen Türkiye ekonomisi olmuştu. Ve 38 üyeli OECD ülkeleri içinde de dev adımlı büyüme rekoru kırarak ilk sıraya çıkan yine bizim ülkemizdi.

Büyüme uyarıcı oldu.

Kışkırtıcı.

Sıradan insanlar bile; “Büyüme varsa ben niye yoksul, gariban, geliri giderine yetmeyen olarak kaldım?” diye sordular.

Sordular ve bilendiler.

Sordular ve ateşlendiler.

Sordular ve birleştiler.

DİSK’in yaptığı son “Asgari Ücret Gerçeği Araştırması”na göre, Türkiye’de geçen yıl toplam ücretli sayısı 18 milyon 719 bin kişi oldu ve bunların 10 milyonu asgari ücret civarında bir aylık gelir karşılığı çalışıyor. 3 milyon 367 bin işçi ise asgari ücretin altında gelirle 30 günü kapatıyor.

Bir yıl önce:

Dolar 8 TL idi.

Asgari ücret:

356 dolar etmekteydi.

Bugün:

Dolar 14 TL’ye dayandı.

Asgari ücret:

219 dolara geriledi.

Bu yılın (2021) Temmuz ayında Türkiye’de asgari ücret Bulgaristan, Karadağ, Arnavutluk’un önünde iken, kasım ayına gelindiğinde Türkiye Bulgaristan ile Karadağ’ın gerisine düştü. 18 yıl önce (2003’te) Türkiye’de bir asgari ücretli yıllık ücret tutarı ile 25 Cumhuriyet altını alabiliyordu. Bu yılın kasım ayında 7 Cumhuriyet altınına indi.

★★★

Büyüme var.

Ama kime?

İşçiler; “ARTIK YETER GEÇİNMEK İSTİYORUZ” diye meydanlara inmeye karar verdiğine göre büyüme memurlar, emekliler, çiftçiler, esnaf, işsizler için hacimle ilgili bir matematiksel kuru rakam olarak kalmaktaydı. Büyüme paraya dönüşüp bu insanların gelirini artırmalıydı, fakat bu gerçek olmuyordu.

Büyüme hacimseldi.

İnsanlar paraya bakıyordu.

Kitleler gelir büyümesi istiyordu. Tam bu sırada Türkiye’de enflasyon yakıcı hale gelmiş TÜİK ise gerçek enflasyonu gizliyordu. TÜİK’in yüzde 3.51 arttı dediği Kasım Ayı Tüketici Fiyat Endeksi’ni, tarafsızlıklarından ve bilim adamı namuslarından kimsenin şüpheye düşmediği ekonomist profesör ve doçentlerin kurduğu ENAG yüzde 9.91’i bulmuştu.

Sepet aynı.

İçindekiler aynı.

Sonuç farklı.

TÜİK yıllık: Yüzde 21.31.

ENAG yıllık: Yüzde 58.6.

İktidarın dışında herkes yıllık enflasyonun ENAG’ın açıkladığı yüzde 58’i geçtiğine  inanıyor,  gerçek enflasyon ile hissedilen enflasyonun iktidarın baskısı sonucu TÜİK marifetiyle düşük gösterildiğini düşünüyordu. Büyümeden paylarını istemek için kitleler meydanlarda buluşma kararını alıyorlar.

Rüzgar döndü.

Bölme enerjisi yenildi.

Birleşme enerjisi ön aldı.

TARİHLE RÖPORTAJ (Unutkanlığa ilaç)



Kurtar bizi Kemal Amca!


Halk bunalınca bir kurtarıcı” arıyor, buluyor ve sarılıyor. Sarılırken de aileden birinin ismini verip bağlanıyor. Süleyman Demirel’e Kurtar Bizi Baba” diye sarılmıştı. Bülent Ecevit’e “Kurtar Bizi Karaoğlan” diye destek vermişti. Tayyip Erdoğan’a “Dik dur seninleyiz Uzun Adam” diye 19 yıl el uzattı. Kemal Kılıçdaroğlu dün Mersin’de 37 bin kişilik alanı silme doldurdu ve “Kurtar bizi Kemal Amca” diye karşılandı. Meral Akşener’ i Kurtar Bizi Meral Abla diye karşılayanlar var. Vatandaş değiştirmeye karar verince “baba, oğlan, amca, abla...” seslenişi ile varlığını gösteriyor. Rüzgar döndü, seçmen kurtarıcı bulmaya ve ona sarılmaya karar verdi.