Size bu köşede daha önce tahminimi yazmış; seçimlerden önce yeni bir başarı hikayesi olarak “Ağrı Dağı’nın altında zengin altın yatakları bulunabilir” demiştim.

Malum oldu.

Doğru çıktı.

TMSF Başkanı, “Ağrı Dağı’nın altında çok zengin altın yatakları bulunduğunu, 300 milyon dolarlık inşaat ve arıtma yatırımı ile altın işleme tesisi kurarak 1000 kişinin çalışacağı yeni bir istihdam kapısı açılacağını, 38 ayrı noktada sondaj çalışmaları yapıldığını” ilan etti.

Ağrı kenti!

Türkiye’nin en yoksulu.

Altın zengini olacak.

Bul bir yeni hikaye!

Oyalansın millet.

Cumhurbaşkanı da Ankara’da yeni bir “Zengin İnsan Hakları Eylem Planı yatağı” buldu. İnsan hakları ve ifade özgürlüğü ile bağımsız hakim ve savcı yatırımlarının hızlanacağını söyledi.

Türkiye!

19 yıldır ne çekti!

İnsan haklarında...

İfade özgürlüğünde...

Adalet tarafsızlığında...

Sürekli çoraklaştı.

Şimdi aniden yeni bir “İnsan hakkı, ifade özgürlüğü, bağımsız ve tarafsız basın, iktidarın giyotini olmamış hakim ve savcı ortamı madeni” keşfedildi.

Ankara şehri!

Adalet zengini olacak!

İnşallah!

★★★

2016 yılının nisan ayında ABD’nin Başkenti Washington’da Brooking Enstitüsü adlı kuruluşun toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “ Hak ve özgürlükler bakımından bugün Dünya’da Türkiye’den daha ileri bir ülke yoktur” demiş ve dinleyenlere şu tamamlayıcı açıklamayı yapmıştı: “Toplumun her kesiminden vatandaşlarımızın hak ve özgürlüklerinin daha ileriye taşınması için pek çok reform paketini hayata geçirdik... Böylece hukuk devleti mekanizmasını güçlendirmiş olduk. Bu çerçevede ifade ve basın özgürlüklerinin genişletilmesi için düzenlemeler yaptık.”

İnsan hakkında.

Adil yargılamada...

Bağımsız yargıda...

İfade özgürlüğünde...

Dünyanın en ileri ülkesiyiz diyordu. 5 yıl sonra bugün yeniden 2 yıl içinde 9 amaç ve 50 hedeften oluşan “İnsan Hakları Eylem Planı”nı açıklıyor.

Ne tükenmez maden!

İşle işle bitmiyor.

Ayıptır!

Salak mıyız!

★★★

300 ülke uzmanının işbirliği ile yapılan “BTI” adında bir endeks var. 2020 yılı Nisan ayında yayınlandı. Endekse göre: “Birçok geri kalmış ülkede liderler koltuğunu yitirmemek ve cebini doldurmak için iktidar gücünü kullanıyorlar. Bu ülkelerde “hukukun üstünlüğü” ortadan kaldırılıyor. Endekste yer alan 137 ülke beş guruba ayrılmış: Pekişmiş (konsolidasyonda)  demokrasi. Kusurlu demokrasi. Çok kusurlu demokrasi. Ilımlı otokrasi. Katı otokrasi. Türkiye ve Rusya dördüncü grupta; “ılımlı otokrasi” sınıfında yer alıyor. BTI Endekse göre: 2017 yılından 2019 yılı başına kadar geçen sürede; Guatemala, Honduras, Kenya ve Türkiye otokrasiye geçti. Türkiye endekste 2010 yılında en üst sıra olan demokrasisini pekiştirmeye en yakın bir yerde, kusurlu demokrasi statüsünde iken, 2 statü birden kaybederek 2020 yılında ılımlı otokrasi sırasına geriledi ve Uganda, Honduras, Mozambik, Bangladeş’in yanında yer aldı.

Uganda ile...

Bangladeş ile...

Mozambik ile...

Aynı yerdeyiz.

Biliyorsunuz Freedom House (Özgürlükler Evi): “İnsan Hakları ve Demokratik Özgürlükler Endeksi” yayınlıyor. Ülkeleri: “İnsanları özgür ülkeler. İnsanları yarı özgür ülkeler. İnsanlarının özürlüğü olmayan ülkeler” diye 3 sınıfa ayırıyor. İşte bu Endeks’te de Türkiye son 10 yılda, dünyada demokraside en fazla kan kaybeden ülke oldu. 2017 yılına kadar “yarı özgür ülke” statüsünde iken, 2018 Türk Tipi Başkanlık Sistemi’ne geçtikten sonra “insanları özgür olmayan ülkeler” sınıfına indi...

★★★

Ülkemiz!

Bu duruma düşürüldü.

Şimdi!

9 amaçlı.

50 hedefli.

İnsan Hakları Eylem Planı.

Özgür toplum.

Hızlı adalet.

Güçlü demokrasi.

Gelecekmiş.

Salak mıyız!

TARİHLE RÖPORTAJ (Unutkanlığa ilaç)



Dosdoğru’yu boğum boğum doğradılar!


Böylesi görülmedi, 14 gün önce (2 hafta) TUİK Başkanlığı’na vekaleten atanan Ahmet Kürşat Dosdoğru, makamından geri alındı. Yazar Alaattin Aktaş’ın araştırıp yazdığına göre, Ahmet Kürşat Dosdoğru, “üniversiteyi bitirdikten sonra meslek yaşamının tümünü TUİK’te geçirmiş ve TUİK Başkan Yardımcılığı görevine kadar yükselmiş” biriydi. Adı yalancı veri üretmeye çıkmış olduğu için güvenilirliği yerlerde sürünen TUİK’in üzerindeki bu ağır lekeyi temizleyecek adımlar atması bekleniyordu. TUİK’te herkesin kendi enflasyonunu bulup hesaplayabileceği “Benim Enflasyonum” adlı bir çalışmayı başlatmış, işsizlikteki artış ya da azalışı “aylık bazda” gösterebilecek bir veri tabanı hazırlığına girişmişti. Ahmet Kürşat Dosdoğru, soyadının hakkını verecek iyileştirme adımları atacak diye bekleniyordu. Fırsat tanımadılar. Dosdoğru’yu boğum boğum, halka halka doğradılar. TUİK son 5 yıl içinde 5 başkan değiştirip 6. başkanını görmüş oldu.