Siz o haberi hangi gözle okumuştunuz, benim okumam  “Sarıklı, cübbeli Amiral’e Genelkurmay Başkanı olma yolunun açıldığı” yönündedir.

Mim koyun.

O, yakında...

Genelkurmay Başkanı.

Haber şuydu:

Vatanı korusun diye halkın vergilerinden toplanan parayla alınan makam aracına bindi. Şoförüne “Oğlum çek tarikat evine” dedi.

Üzerinde üniforması vardı.

Üniformanın üzerine ise sarık ve cübbesini geçirmişti. Tarikat evine ulaştılar. Namaza durdu. Dua etti. İbadet sırasında ve sonrasında fotoğraflar çektirdi. Tarikat evinde o gün bulunanlarla selamlaştı, sohbet etti. (Veryansın TV haberi)

O fotoğraflar:

Cübbeli Amiral.

Sarıklı komutan!

Tarikat evi.

Makam aracı.

Amiral forsu.

TV’de haber oldu.

★★★

Bir amiralin makam aracıyla ve üniformasının üzerine giydiği yazlık beyaz kısa kollu cübbesi ve başına geçirdiği beyaz takkesi ile tarikat evinde ibadete gitmesi Türk Ordusu’nda görülmüş bir davranış değildir. Böyle bir görüntü olsa olsa Afganistan’ın Taliban ordusunda yaşanabilir. Bu durumda Amiral’in tarikat evinde çekilen fotoğrafını basına kim sızdırmış olabilir?

a)-MİT.

b)-Genelkurmay.

c)-Atatürkçü subaylar.

d)-Rakip tarikat.

e)-Kendisi.

Benim, okumama göre amiral cübbeli ve takkeli fotoğrafını yayınlansın diye gazetecilere kendisi sızdırdı. Ben buradayım; gelecek şurada aradığınız en iyi genelkurmay başkanı benim demek istedi.

MİT sızdırmış olamaz.

Gereğini yapar.

İlgilileri uyarır.

Genelkurmay da...

Sızdırmış olamaz.

Gereğini yapar.

Atatürkçü subaylar bu tip görsel ile uğraşmak yerine komuta makamına şikayet ederler. Geriye 2 ihtimal kalıyor: Rakip tarikat, kıskançlığa kapılıp sızdırdı. Ya da amiral, bu haberi kendisi oluşturdu.

Sonuç değişmez.

Bu fotoğrafla “geleceğin Genelkurmay başkanı burada” demek istedi.

★★★

Bu öngörümü “açık kaynaklara” dayanarak yapıyorum. Açık kaynaklardan isteyen herkesin ulaşabileceği bilgi şöyle: Sanki namaz kılacak bir cami aramış, aramış da bulamamış ve üniformasının üzerine takke, cübbe giyerek tarikat evine ibadete giden Deniz İkmal Komutanı Tuğamiral, Deniz Harp Okulu mezunu değildi.

Üniversitede okudu.

Mühendis çıktı.

“Sözleşmeli Subay” olarak Türk Silahlı Kuvvetleri’ne girdi. “Sözleşmeli Subay” olduğu için amiral olma şansı yoktu. Fakat 15 Temmuz darbe girişiminden sonra yapılan düzenleme sayesinde Yüksek Askeri Şura kararıyla  “Amiral” yapıldı. Harp Akademisi mezunu subaylar emekli edilirken, Amiral’liğe yükseltilen Tuğamiral Mehmet Sarı’nın TSK’daki lakabının “Hoca Efendi” olduğu ileri sürüldü. (Cumhuriyet Gazetesi 2 Nisan 2021 manşet haberi)

10 gün doldu.

Savunma Bakanlığı, fotoğraflar yayınlanınca takkeli Amiral’i sorgulamaya almıştı.

Bu Amiral tek midir?

Tarikatı kimdir?

Şeyhinin adı nedir?

Ordu’da bunun gibi kaç subay var? Henüz halka bilgi verilmedi.

★★★

Yine açık kaynaklardan bulduğum bilgiye göre, 15 Temmuz gazisi Emekli Kurmay Albay Güven Şağban şöyle diyor: “15 Temmuz’dan sonra özellikle Jandarma da terfi eden generallerin birçoğunun tarikat ve cemaat üyesi olduğu yönünde bilgiler var.” (ODATV haberi) Yine açık kaynaklara göre, 15 Temmuz darbe girişimine katılan FETÖ’cülerin sayısı önce 8 bin 651 olarak açıklanmıştı ama devam eden soruşturmalar sonunda sayı 22 bin 386’ya çıktı. FETÖ temizlendi. Yerini başka tarikatlar doldurdu.

Ordusunda ne oluyor?

Halk bilmek ister.

TARİHLE RÖPORTAJ (Unutkanlığa çare)


Jöleli ile Lacili, dilinizi 4 dikişli maaşla mı kestiler?


Yazar Kazım Çiloğlu, “tarihten bir hatırlatma” gönderdi. Diyor ki; “Osmanlı’da harem ağaları hadım edilirdi. Saray’da hizmetkarlar da sağır ya da dilsizlerden seçilir, bulunamazsa dilleri kesilirdi.” Merkez Bankası’nın 128 milyar dolarlık döviz rezervinin (halkın kara gün parası) eritilme sürecinde kimlere, ne zaman, ne miktarda satıldığının bilgisine Cumhurbaşkanlığı ekonomi danışmanları Jöleli Yiğit Bulut ile Lacili Cemil Ertem’in ulaşma imkanları ve kabiliyetleri var. Dilleri mi kesildi? Neyle kesildi? Aynı şekilde bir önceki Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal için “128 milyar doların kimlere ne zaman ne miktarda satıldığını araştırdığı” için gönderildiği iddiaları var. Bu iddiaya rağmen Naci Ağbal da susmakta. 128 milyar doları eriten dönemin kilit isimleri Bakan Berat Albayrak ile 2 önceki Merkez Bankası Başkanı Murat Uysal ile 6 üyeli Para Piyasaları Kurulu üyesi de susuyor. Yeni Bakan Lütfi Elvan ile yeni Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu da bu konuda konuşmuyor. Jöleli Yiğit Bulut ile Lacili Cemil Ertem’in “3-4 ayrı devlet şirketinden maaş aldıkları ve aylıklarını 100-150 bin liraya getirdikleri” haberleri de gazetelerde ve TV’lerde yayınlanıyor. Dilinizi 4 dikişli maaşla mı kestiler, açıklayın.