Akıllara, dikkatlere, idraklere hükmeden biri oldu. Bilgi açıklıyor. Bilgi yüklü konuşuyor. Fotoğraf, isim, olay, vaka, belge sunuyor. MKYK, partinin kalbi diyor. Birebir tanıyor. İlişki anlatıyor. Makam tarif ediyor. Kasete çekilmiş görüntülü telefon konuşmaları yayınlıyor. Zaman yolculuğu yapıyor; dünü  bugüne bağlıyor.

9 video yayınladı.

Söylediği şu:

Ben Sedat Peker’im.

Benim olduğum yerde.

Devlet biter.

Devletin bittiği yerde.

Ben başlarım.

İktidarla yürüdüm.

Gücüm iktidarı büyüttü.

İktidar gücü beni yarattı.

İlk videoda; Sedat Peker gibi kendini ve başkasını korumak için var olmuş birine “Emniyet- Vali- Bakanlık oluruyla koruma” verildiğini açıkladı.

Şunu demek istedi:

Ben göründüm.

İktidar gizli kaldı.

İktidar bitti.

Ben başladım.

4 TIR’ı Suriye’ye ben gönderdim. 4 TIR’ı da benimkilerin yanına katıp onlar gönderdi. Ben silah satıcısı değilim, benim TIR’larda silah yoktu. Ben seçim günlerinde MKYK üyesinin otomobiline para bıraktım. Benim 10 bin dolar maaş yolladığım milletvekili yok, daha büyüklerini çanta, çanta yolladım.

İsimler de veriyor.

Partili isimler...

İktidar bağlantılı...

Devletle iç içe...

★★★

Sadık görünüyor.

Sadık kalmak istiyor.

“Tayyip Abi...” diyor.

Ama körü körüne sadık değil. Duygusuz da değil. “Ben pisliksem, pislik silsilesinin en alt seviyesindeyim” diyerek kendini de yakacak ateşin alevinin ışığında, üst pislik silsilesinin de aydınlanacağını anlatıyor. Ziraat Bankası’ndan alınan 750 milyon dolar kredi ile Hürriyet Gazetesi’nin el değiştirdiğini, bu kredinin de geri ödenmediğini iddia ediyor. Devlet bankası parasıyla (kredileriyle) sahip değiştiren gazete ve TV’lerin kağıt üstünde görünen sahipleri, gerçek patronlar değil, “onlar emanetçi” tespitini yapıyor.

Çakma gazeteciler.

Çakma yorumcular.

Lüks otel seviciler.

Lüks otelde kalıyor, para ödemiyorlar ve bunlar iktidarın itibarlı gazetecileri diye baş köşelere oturtuluyorlar.

Peker, onları anlatıyor.

Ad veriyor.

Canlı bağlantı yayınlıyor.

“Reisim... Reisim... Peker Reisim...” diye yaltaklanıp yaranmaya çalışanlara kendi ağızlarından canlı görüntü aktarıyor. Dikkatlere, idraklere sesleniyor.

★★★

İktidarla sözleşme yapmış.

Sözlü sözleşme...

“Ben bu sözleşmenin küçük kazanç elde edeniyim” diyor. Kamu parasının devlet, belediyeler, iktidar, parti gücü eliyle nasıl soyulduğunu anlatıyor. Aslında “devletten para çalma zihniyetinin bu iktidar döneminde dönüşüme uğrayan mekanizmasını” anlatıyor.

Alt taşeron.

Onun da alt taşeronu.

İhaleyi alan üst taşeron.

Rüşvet aracısı vakıf.

İhaleyi veren iktidar.

100 bin dolar maliyetli iş, 1 milyar dolara devlete ya da belediyeye fatura ediliyor. Bu bağlamda “Eski başbakanın oğlu 15 yıl gibi kısa bir zamanda merkezi Hollanda’da olan 10- 20 gemi sahibi olduysa milyar dolarlık servetler yaptıysa” ona “nereden, nasıl buldun” diye sorulması gerektiğini akıllara getiriyor. Bir bakanın da sigorta şirketi varsa ve kısa zamanda “büyük bir kazanç kapısı aralamışsa” bu bakana da “nasıl becerdin, başkasının aklına gelmeyen ne yenilik yaptın da şirketin yüzde 800 büyüdü” diye de sorulması gerekiyor. 9 Peker videosunun özet analizi, bence şöyle:

En üst pislik.

Orta pislik.

Alt pislik.

Pislik silsilesi bağıra bağıra, haber vere vere geldi yerleşti demek istiyor.

Dikkatleri kışkırtıyor.

İdrakleri uyarıyor.

TARİHLE RÖPORTAJ (Unutkanlığa ilaç)



Ona koruma vermediler!


20 yıl önceki dönemin Başbakanı Mesut Yılmaz ile dönemin İçişleri Bakanı Sadettin Tantan’ın desteği ile “mafya tipi örgütlenmelere karşı” en etkili mücadeleyi vermiş ve Sedat Peker’i de sorgulayıp adalete teslim etmiş eski İstanbul Organize Suçlar Daire Başkanı Adil Serdar Saçan“Ben yıllarca mafya ile mücadele ettim, bana ne koruma verdiler ne de silah” dedi. Adil Serdar Saçan, Cumhuriyet Gazetesi muhabiri Sefa Uyar’a yaptığı açıklamada şu analizi yaptı: “Peker’e organize suç örgütü lideri olduğu bilinmesine karşın koruma ve silah ruhsatı verilmesi ‘sen devletin koruması altındasın’ anlamı taşır. Yol almış, yol verilmiş, birlikte hareket edilmiş. Peker’in devlet içinde hâlâ bağlantıları olduğu görülüyor. Kendisi hakkında gizlilik kararı bulunan dinlemelerden haberli olabilir. AKP’nin kendi iç yapısındaki çekişmesi mafyöz (mafyatik) yapı üzerinden ortaya çıkıyor.”