Toplum aydınlansın diye olmalı... İki gazete yazarı birbiriyle köşelerinden atışıyorlar. Polemik; “mafyalık düzeni nasıl doğdu, bugünlere nasıl geldi, PEKER’in arkasında kimler oldu, AĞAR’ın marina önünde çektirdiği dörtlü fotoğrafın hedefi neydi” üzerine yazışıyorlar.

Biri sormuş ki:

“Peker’i kim kullanıyor?”

Öbürü cevap vermiş:

“Vallahi yakın zamana kadar sizinkiler kullanıyordu. Siz de “Sedat Bey diyordunuz. Şimdi kim kullanıyor bilmem”

Sizinkiler; İktidar.

Evet!

Unutkanlık.

Unutkanlığı yenmeli.

Adını tam olarak koymalı ve Kirletilmiş Türkiye nasıl, kaç yılda doğdu? Kökü, kökeni nerelere kadar gidiyor; “Ticaret- Siyaset- Mafya- Devlet- Polis” zincirinde son 25 yıllık yapılanma hangi şartlarda, iç içe nasıl birbiriyle vidalandı?” diye sormalı.

Altın fırsat doğdu.

Temiz Türkiye için, iktidar ittifakı partiler AKP ile MHP’nin içinden yeterli sayıda milletvekili çıkabilir. Muhalefetin bir- iki hafta içinde Meclis’e getireceği; “Araştırma Komisyonu Kurulması” önerisine destek verebilir.

Başlarlar araştırmaya.

★★★

Ben aptalı oynayayım.

Saf saf inanayım.

Bugünün Meclisi, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi sonucu, bütün güçleri elinde toplayan tek adamın uydusu haline getirildi, ama yine de Meclis’te iktidar partilerinin içinde Temiz Türkiye isteyecek milletvekilleri mutlaka vardır” diye yazayım. Muhalefetin sayısı yetmiyor, bu yüzden iktidar ittifakı AKP’nin ve MHP’nin içinden “Temiz Türkiye isteyecek altın değerinde milletvekilleri çıkabilir” diye umutlanayım. Çıkması gerekir ki, “Mafyayı kim kullandı, ne zaman kullandı, ne için kullandı, Türkiye nasıl bu kadar yoğun kirlendi” sorularının cevabını bulacak bir “temizleyen adımlar çalışması” yapılsın.

Hadi görelim.

Araştırma başlasın.

Peker’in arkasında kimler vardı ve Bodrum’daki marina önünde MİT eski Güvenlik Daire Başkanı, Eski Adalet ve İçişleri Bakanı, eski Özel Kuvvetler Komutanı emekli Korgeneral ile hapisten afla çıkmış Alaattin Çakıcı’yla birlikte “dörtlü fotoğraf çektirip” yayınlama gereği neden duyuldu?

Polis korumazsa...

Mafya yaşayamaz...

Siyasetçi el vermezse...

Mafya hayat bulamaz...

İş adamı ihtiyaç duymazsa...

Mafya tahsilat yapamaz...

★★★

Bu gerçekler bilinip ve kabul edildiğine göre Meclis’te AKP ve MHP milletvekillerinin de vereceği çok kıymetli destekle kurulacak olan “Temizleyen Adımlar Komisyonu” araştırmaya; bizim polisimiz çoğunlukla halk çocuklarından oluşur, halkın ve devletin hizmetindedir ama nasıl oluyor da içinden “mafya bağlantılı” birliktelik böylesine açıkça üreyip çoğalabiliyor?” sorusuyla başlayabilir. “Emniyet Genel Müdürü atamalarından mı, içişleri bakanı tercihlerinden mi, iktidar hükümetlerinin “kayırma-kollama-siyaseti zenginleşme aracı yapma” arzusundan dolayı mı mafya güç buluyor?” sorularıyla da araştırma genişletilip “Temiz Türkiye Hedefine” gidilebilir.

İsim, isim.

Olay, olay.

İlişkiler ortada.

Belli ki pasta büyük.

Çok büyük para dönüyor.

Paylaşma kavgası çıktı.

Altın fırsat geldi.

Ben aptalı oynayayım; AKP ve MHP içinden “Temiz Türkiye hedefine omuz verecek altın değerinde milletvekilleri çıkabilir...” umudunu yükselteyim.

TARİHLE RÖPORTAJ (Unutkanlığa ilaç)



Esnaf uyandı!


Bakkalların temsilcisinden sonra Ankara Kahveciler Odası Başkanı da konuştu, iktidara seslendi; “19 yıl size oy verdik, siz bizi 14 ay idare edemediniz açız, perişanız” dedi. Esnaf, gel git ile suyu çekilmiş deniz kıyısında kayalıkların oyuklarında susuz kalmış çırpınan bir balığa döndüğünü gördü. Esnaf, deniz çekilince iskele ayaklarına yapışmış midyeler gibi birbirine tutunarak var olmaya çalışıyor. Esnaf, yapısı gereği sessizdir, öne çıkmaz, bağırmaz, gösteri yapmaz. Ama önce Konya’da masa sandalye yakarak sessizliğini bozdu. Şimdi Ankara’dan da uyandı; “14 aydır perişanız, bizi duymadınız, hadi siz duymadınız milletvekillerinizde mi duymadı, haklarımızı helal etmiyoruz” diye yüksek sesle bağırmaya başladı. Esnaf uyandı.