Lokantanın duvarında cam çerçeve içine alınmış; “Denizdeki köpek balığından korkma. Devlet Akvaryumunda köpek balığından kork. Kumkapılı Balıkçı Remzi” yazılı bir söz vardı.

Sorardık.

Ne demek bu?

Balıkçı Remzi, onlara anlatmış. Garsonlar da bize aktarırdı.

Ahlaksız politikacı.

Ahlaksız bürokrat.

Ahlaksız iş adamı.

Bu üçlü bir araya gelip “devlet denizinde köpek balıklarını” var ediyorlarmış. Bu üçlü ahlaksız yapıdan köpek balıkları doğuyor, besleniyor, bakılıyor, çoğalıyormuş. Birlikte devleti soyuyorlar. İktidar Partisi AKP’ye “AR-GE elemanı” olarak girmiş Pudra Şekerci devlet akvaryumunda üretilmiş “köpek balığı” tarifine uyuyor.

İfşa oldu.

Görevine son verdiler.

Oysa bu genci muhafazakar mütedeyyin Orta Anadolu kenti Kastamonu’dan bulup Ankara’ya getirerek “devlet akvaryumunda köpek balığı olmayı” aşılayanlar; “Ahlaksız politikacı- Ahlaksız iş adamı- Ahlaksız bürokrat” yapısıydı. Ahlaksız iş adamı, ahlaksız politikacı ile ahlaksız bürokrata zenginleşme ortamı hazırlıyor. Ahlaksız politikacı ile ahlaksız bürokrat da, kendilerine avantadan zenginlik sunan ahlaksız iş adamına “devletten mal alırken ve devlete mal satarken” (tüm ihaleler) ayrıcalık yaratıyor.

Pudra şekerci!

Yan ürün.

Asıl ürün üçlü yapı.

★★★

İki yeni haber:

1 milyarlık ihale.

Tanıdık firmaya gitti.

Şehir hastanesi projesi gizli kapaklı ihale ile kimseye duyurulmadan özel davetle verildi.

Tramvay hattı vurgunu.

İhale tanıdık isme verildi.

Dün gazetelerden okuduğum bu iki örnek olayda; mutlaka birer pudra şekerci ya da Kumkapılı Balıkçı Remzi’nin “Devlet akvaryumdaki köpek balıkları” diye isim koyduğu “buluşturucular” vardı.

Ahlaksız üçlü.

Ve pudra şekerci.

Geçmiş iktidar dönemlerinde de vardı. Gazeteler gizlemez yazardı. Ve 20 yıl öncesi, tek tük de olsa yiğit bir savcı ve hakim çıkar, devlet akvaryumunun suyunu zehirleyen üçlü ahlaksız yapıdan adalet hesap sorardı.

Bugün tersi.

Hem soygun arttı.

Hem savcı yok.

Adalet de pısmış.

★★★

Hangi sektörde?

Kaçı pudracı var?

Ankara Büyükşehir Belediye seçimleri sonucunda başkanlık iktidar partisinden muhalefet partisine geçince yeni Başkan Mansur Yavaş, “ihaleleri, alımları, harcamaları” inceletti ve “50 yolsuzluk dosyası” hazırlattı. Mansur Yavaş, bu 50 yolsuzlukta belediyenin 3 katrilyon lirasının soyulduğunu, kanıtlarıyla dosyalara koyduğunu söylüyordu.

Dosyalar savcılığa gitti.

Her dosyada:

Üçlü ahlaksız yapı.

Ve pudra şekerci.

Mutlaka vardır.

Mansur Yavaş, “AKP’lilere çağrı yapmış” ve şu cümleleri sıralamıştı: “Ben sizleri suç ortaklığına değil, adaletin tecellisi için işbirliğine kardeşliğe davet ediyorum. Eski ve yeni başkan vekillerine sesleniyorum. Savcılığa verdiğimiz yolsuzluk dosyalarına müdahil olun. Bu yolsuzlukları yapanlar Ankara halkının geleceğine pusu kuran kriminal suç organizasyonlardır. Haksızlık karşısında kimse dilsiz şeytan olmasın.”

Müdahil olan da çıkmadı.

İki yılı doldurdu.

Tek bir sonuç görmedik.

★★★

İstanbul’da da Büyükşehir Belediye Seçimleri sonucu yönetim muhalefete geçince yeni Başkan Ekrem İmamoğlu “ihaleleri, alımları, harcamaları” inceletti, “50 yolsuzluk dosyası” hazırlattı, belediyenin 13 milyar lirasının soyulduğunu kanıtlarıyla dosyalara koyduğunu söyledi.

Savcılığa verdi.

Her bir dosyada:

Üçlü ahlaksız yapı.

Ve pudra şekerci.

Olmalı.

Sonuç ne?

Tek bir sonuç görmedik.

Hatta Ekrem İmamoğlu, bu 50 dosyanın içinden örnekler sıralayıp, TV ekranından şunları söyledi: “Bir özel şirket 7 Ocak 2016 günü Başakşehir’de 78 bin metrekare bir arsa satın alıyor. 49 milyon liraya. 4 gün sonra 11 Ocak 2016 günü 49 milyon liraya aldığı arsayı 130 milyon liraya KİPTAŞ’a (belediye şirketi) satıyor. 4 günde 81 milyon lira. Bugünkü rakkam ile 216 milyon lira. 27 milyon dolar. AK Parti ile bağı olan o şirketin cebine gidiyor. Bu soruşturmayı ben İBB olarak açtım, İçişleri Bakanı da geldi “sen bu soruşturmayı yapamazsın, biz yapacağız diye el koydu.”

★★★

Balıkçı Remzi haklı.

Pudracı yan ürün.

Ana ürün üçlü yapı!

TARİHLE RÖPORTAJ (Unutkanlığa ilaç)



Faizi indiremediniz. Pudracıları açıklayın.


Merkez Bankası Başkanı “faizleri” indirsin diye değiştirildi fakat yeni başkan, dış para sahiplerine “faizlerin hep enflasyonun üzerinde olacağı sözünü” verdi. Yani yüksek faizlere devam. Buna rağmen sıcak para getiricilerin beklenti çıtası yükseldiği için 1 dolar, faizlerin enflasyonun altında tutulduğu günlerin bile üstüne çıkıp, 8.40’ı gördü. Faizi indiremediniz hiç değilse Merkez Bankası döviz rezervleri erirken kim ne kadar dolar satın aldı, kaçtan aldı, kaçtan sattı açıklayın. Merkez Bankası Başkanları görevden alınırken ve yenileri atanırken “içeriden öğrenenler” bir gecede büyük voli vurdular. Bunlar da “döviz rezervi eritme sürecinin pudra şekercisi” idiler. Beraat Albayrak, Lütfi Elvan, Murat Uysal, Naci Ağbal, Şahap Kavcığolu, ekonomi danışmanları Jöleli Yiğit Bulut ile Lacili Cemil Ertem, Para Piyasaları Kurulu’nun 6 üyesi; “Merkez Bankası rezerv dolarları erirken bankacılık sistemi içinde 50 bin doların üzerinde dövizi kimler aldı, Borsa’da olağan olmayan satışları (portföy boşaltma diyorlar) hangi kurum ve kişiler yaptı?” bu bilgileri ve isimleri bilebilecek konumdasınız. Açıklayın.