Pandemiye rağmen, 2020 yılında konulmuş olan 784 milyar 602 milyon TL’lik vergi tahsilat hedefini tutturan ve 833 milyar 62 milyon TL’lik vergi tahsilatına ulaşan Maliye, 2021 yılına işi sıkı tutarak başladı. Bunun nedeni, 2021 yılı için konulmuş olan 922 milyar 700 milyon TL’lik vergi tahsilat hedefinin bu şartlarda tutturulamayacağının Maliye tarafından çok iyi biliniyor olmasıdır. İktidar tarafından son bir haftada yapılan 3 önemli düzenlemeyi, dikkatlerinize sunuyorum:

ÖZEL İLETİŞİM VERGİSİ’NDE YÜZDE 33’LÜK ARTIŞ

2020 yılında Özel İletişim Vergisi’nden (ÖİV) yapılan tahsilat tutarı 4 milyar 488 milyon TL’dir. 2021 yılı bütçesinde ise hedef 4.7 milyar TL olarak belirlenmiştir. Konulan hedefin çok üzerinde tahsilat yapabilmek için ÖİV oranları 30 Ocak 2021 tarihinden itibaren %7.5’ten %10’a çıkarılmıştır. Yani enflasyonun %14 olduğu ülkemizde %33’lük büyük bir artış yapılmıştır. Bu zamdan 83 milyonun tamamı etkilenecek, vatandaşlar artık daha az telefon ve internet kullanacak ya da bu zamlı vergi ile daha yüksek faturalar ödeyecek. Vatandaşların sosyal medyada fazla vakit geçirmesi ve birbirleri ile iletişim içinde olması da istenmiyor olabilir.

YILLARA YAYGIN İNŞAAT VE ONARIM İŞLERİNDE TEVKİFAT ORANI YÜZDE 66 ARTIRILDI

4 Şubat 2021 tarihli 3491 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile 01.03.2021 tarihinden itibaren uygulanmak üzere; yıllara yaygın inşaat ve onarım işlerine ilişkin vergi tevkifatı oranı %3’ten %5’e çıkarılmıştır.

Gelir İdaresi Başkanlığı’nın 2019 yılı Faaliyet Raporu ekinde yer alan “Muhtasar Beyannamenin 2019 Dönemi Gelir Türlerine Göre Dağılımı” tablosunda; 2019 yılında birden fazla takvim yılına yaygın inşaat ve onarım işleri dolayısıyla yapılan hakediş ödemelerinden (GVK Md. 94/3) 3.544.764.841 TL ve birden fazla takvim yılına yaygın inşaat ve onarım işleri ile uğraşan kurumlara yapılan hakediş ödemelerinden de (KVK Md.15/1-a) 939.325.289 TL kesinti yapıldığı görülmektedir.

Stopaj oranının %3’ten %5’e çıkarılarak %66 zam yapılması; Maliye’nin inşaat ve onarım işi yapan müteahhitlerden faizsiz kredi kullanma amacını ortaya koymaktadır. Yıllara yaygın inşaat ve onarım işleri yapılan işin niteliğine göre 1 yıldan 10 yıla kadar sürebilmektedir. İşi yapan kişi ve kurumlar iş bittiğinde kazancı tespit edip, yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannamesi ile vergi dairesine beyan etmektedir. İnşaat ve onarım işleri devam ettiği sürece kesilmiş olan stopajlar, bu beyannameden sonra iade ya da mahsup işlemine konu olabilmektedir.

ŞİRKETİNE ÖZKAYNAK KOYMADAN İŞ YAPANLARA YÜZDE 10 ŞOKU

Finansman gider kısıtlaması 2004’te kaldırılmış, 2012 yılında 01.01.2013’te yürürlüğe girmek üzere tekrar getirilmiş ancak kararname yayımlanmadığı için bugüne kadar uygulanmamıştı. Yayımlanan kararname ile 01.01.2021 tarihinden itibaren uygulanmak üzere, finansman gider kısıtlaması uygulaması canlandırılmış oldu. Yayımlanan 3490 sayılı Karar ile 01.01.2021 tarihinden itibaren başlayan vergilendirme dönemi kazançlarına uygulanmak üzere;

Kullanılan yabancı kaynakları öz kaynaklarını aşan işletmelerde, aşan kısma münhasır olmak üzere, yatırımın maliyetine eklenenler hariç, işletmede kullanılan yabancı kaynaklara ilişkin faiz, komisyon, vade farkı, kâr payı, kur farkı ve benzeri adlar altında yapılan gider ve maliyet unsurları toplamının %10’unun gider olarak indirilmesi kabul edilmeyecektir.

Bu düzenlemeler yetmeyecek


Ben yazımda son bir haftadır yapılan 3 düzenlemeyi dikkate aldım ama elektrikli motorlu araçların ÖTV’sinin de yükseltildiğini unutmayalım. Maliye’nin yukarıda yaptığı düzenlemelerden şu sonuçları çıkarmak mümkündür:

- İnşaat ve onarım işlerinde stopaj oranının %3’ten %5’e çıkarılmış olması, 2021 yılında uygulanacak olan kurumlar vergisi oranının %22’den %20’ye düşmesi gerekirken (3 yıllık süre doldu) %25’e çıkarılacağını gösteriyor.
- Finansman gider kısıtlaması uygulaması; pandemi döneminde sürekli yabancı kaynak kullanmaya teşvik edilen ve zaten büyük bir özkaynak problemi yaşayan Türk müteşebbislerine “Kayıt dışına kayın” mesajı vermektedir. Türk Vergi Sistemi, gerçek kazançları vergilendirmek yerine, işin kolayına kaçıp götürü kazançları vergilendirmeye çalışmaktadır. Bunun sonuçları çok ağır olacaktır. Ayrıca bu düzenleme 04.02.2021 tarihinden sonra kullanılan kredilere uygulanması gerekirken, uygulamanın başlangıcının 01.01.2021 olarak belirlenmesi vergide yasallık ve belirlilik ilkelerine aykırılık teşkil etmektedir. Bu nedenle mükelleflerin 2021 yılı ilk 3 aylık geçici vergi beyannamelerini 17.05.2021 tarihinde vergi dairesine “ihtirazi kayıtla” verip, dava konusu edebilirler.
- Bu tür palyatif tedbirler ile israf konusunda dünya rekoru kıran iktidarın harcamalarına yetişmek mümkün olmayacaktır. Bu yüzden çok yakın zamanda matrah artırımı, stok ve kasa affı ve ihtilaflı dosyaların feragat halinde çok ciddi indirimler ile azaltılmasına ilişkin düzenlemeler gündeme gelecektir.
- Bu düzenlemelerden de verim alınamaz ise bir defaya mahsus Covid-19’un yarattığı tahribatı azaltma vergisi getirilecektir.