Gelir İdaresi Başkanlığı, 2019 yılı beyanları nedeniyle en çok gelir ve kurumlar vergisi ödeyen rekortmen mükellefleri 20 Ocak 2021’de açıkladı. Bu listenin bu kadar geç açıklanması ve özellikle gelir vergisinde en çok vergi ödeyen ilk 100 mükelleften 67’sinin ismini açıklatmaması tartışma konusu oldu.

Bugün sizlere, Gelir İdaresi Başkanlığı’nın 20 Ocak 2021’de rekortmenleri açıkladığı basın açıklamasında yer verdiği bilgiler ve Gelir İdaresi Başkanlığı’nın 2019 Yılı Faaliyet Raporu’nda yer alan “Muhtasar Beyannamenin 2019 Dönemi Gelir Türlerine Göre Dağılımı Tablosunda“ yer alan bilgilerden hareketle, çarpık gelir vergisi sistemimizi anlatacağım.

SİSTEM BEYAN ESASINA DAYANIYOR AMA...

Gelir İdaresi Başkanlığı’nca 2019 yılı gelir vergisi rekortmenlerine ilişkin olarak yapılan açıklamadan özetle aşağıdaki çarpıcı sonuçları çıkarabiliriz.

- Türkiye genelinde 2019 vergilendirme dönemi yıllık gelir vergisi beyanlarına ilişkin olarak, 3 milyon 475 bin 38 mükellef tarafından yıllık gelir vergisi beyannamesi verilmiş.

- Verilen yıllık gelir vergisi beyannameleri ile 99 milyar 579 milyon 102 bin 329 TL matrah beyan edilmiş ve beyan edilen bu tutar üzerinden 27 milyar 791 milyon 50 bin 939 TL gelir vergisi tahakkuk ettirilmiş.

- Türkiye geneli gelir vergisi mükelleflerinden en fazla vergi tahakkuk ettirilen ilk 100 mükellefin illere göre dağılımı; İstanbul (84), Ankara (10), Eskişehir (2), İzmir (1), Bursa (1), Antalya (1) ve Trabzon (1) olarak gerçekleşmiş.

- Türkiye genelinde 2019 vergilendirme dönemi için, her bir mükellef ortalama 28 bin 656 TL matrah beyanında bulunmuş ve bu matrah üzerinden ortalama 7 bin 997 TL gelir vergisi tahakkuk ettirilmiş.

- 2019 yılı vergilendirme dönemi beyanlarına göre İstanbul, Ankara ve İzmir illerinde; beyanname veren mükellef sayısı ve tahakkuk eden gelir vergisi tutarları ile bunların Türkiye geneli içindeki payları aşağıdaki tabloda yer almıştır.



Tablodan çıkarılabilecek en çarpıcı sonuç; Türkiye’de ödenen toplam gelir vergisinin yarısından fazlasının tek başına İstanbul, 2/3’ünün ise 3 büyük ilimiz mükelleflerince ödendiği, kalan 78 ilimizin ise toplam payının 1/3’ün altında kaldığıdır.

SİSTEM DEĞİŞMEK ZORUNDA...


2019 yılında gelir vergisi toplam tahsilatımız 162 milyar 704 milyon liradır. Bu tahsilatın 151 milyar 769 milyon lirası kaynakta kesinti yoluyla yapılmıştır. Yani, “beyan esasına dayanan” gelir vergisi sistemimizde tahsil edilen her 100 liranın 93 lirası kaynakta kesinti suretiyle yapılmıştır. Beyanname veren 3,5 milyon gelir vergisi mükellefinden 7 milyar 962 milyon lira, basit usulde vergilendirilen 774.681 mükelleften ise 201 milyon lira tahsilat yapılmıştır.

Tevkifat yolu ile tahsil edilen 151 milyar 769 milyon liranın önemli tahsilat kalemlerine baktığımızda;

- 19 milyar 302 milyon lira asgari ücretliden,

- 83 milyar 570 milyon lira diğer ücretler ve ücret sayılan ödemelerden,

- Diğer serbest meslek kazancı ödemelerinden 2 milyar 612 milyon lira,

- Gayrimenkul sermaye iratlarından (işyeri) 8 milyar 91 milyon lira,

- Kâr paylarından 4 milyar 307 milyon lira,

- TL mevduat faizlerinden 18 milyar 958 milyon lira,

- Döviz tevdiat hesaplarından elde edilen faizlerden 3 milyar 339 milyon lira,

- Repo gelirlerinden 1 milyar 654 milyon lira,

şeklinde dağılımı görüyoruz.

83 milyon nüfusa sahip bir ülkede mükellef sayısı 4 milyon, beyanname yolu ile toplanan gelir vergisi, toplam gelir vergisinin sadece %4’ü ise, o ülkede Maliye Bakanlığı’nın kapatılması herhalde çok şey değiştirmeyecektir.

2019 yılında tahsil edilen 162 milyar 704 milyon lira gelir vergisi içinde; beyannameli gelir vergisi mükelleflerinin payının %4, asgari ücretliden kaynakta kesilen verginin payının %11 olması utanılacak ve sistemde devrim yapılmasını gerektirecek bir durumdur.