Dünya ülkelerinin çoğu, büyük şirketlerin daha adil bir vergi payı ödemesini sağlamak için, tarihi bir anlaşmaya imza attı. Yaklaşık 136 ülke, en az yüzde 15’lik bir kurumlar vergisi oranı ve kazanıldıkları yerde daha adil bir vergilendirme kârı sistemi uygulamayı kabul etti.

Çok uluslu şirketlerin kârlarını, düşük vergi oranları uygulayan ülkeler aracılığıyla yeniden yönlendirdiği gerçeği; kurumlar vergisi oran indirimlerine bir sınır getirilmesi düşüncesini yıllar itibari ile güçlendirdi. İrlanda dahil olmak üzere, bazı ülkeler önce anlaşmaya karşı çıktılar, ancak şimdi politikayı kabul ettiler.

Hükümetler arası bir kuruluş olan Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD), on yıl boyunca asgari oran konusunda müzakerelere öncülük etti. Anlaşmanın yılda fazladan 150 milyar dolar (108 milyar sterlin) vergi getirebileceğini ve ekonomileri Covid’den kurtulurken destekleyebileceğini söyledi. Yine de ülkeler arasındaki vergi rekabetini “ortadan kaldırmaya” değil, sadece sınırlamaya çalıştığını söyledi.

Kurumlar vergisi oranına alt sınır 2023’ten itibaren gelecek. Ülkeler, sınırları içinde faaliyet gösteren çok uluslu şirketleri, orada fiziksel bir varlıkları olmasa bile vergilendirme konusunda daha fazla alana sahip olacak.

Amazon ve Facebook gibi dijital devleri vurması beklenen hareket, küresel satışları 20 milyar Euro’nun (17 milyar sterlin) üzerinde ve kâr marjları yüzde 10’un üzerinde olan firmaları etkileyecek. yüzde10 eşiğinin üzerinde elde ettikleri kârın dörtte biri, kazanıldıkları ülkelere yeniden tahsis edilecek ve orada vergilendirilecek.

KAZANANLAR VE KAYBEDENLER

Bu anlaşma, konu büyük küresel şirketleri vergilendirmeye geldiğinde yaklaşımda kapsamlı bir değişikliğe işaret ediyor. Geçmişte ülkeler, çok uluslu şirketlere cazip bir anlaşma sunmak için sıklıkla birbirleriyle rekabet ederdi. Bu, şirketlerin gelip bir fabrika kurabilecekleri ve istihdam yaratabilecekleri zaman mantıklıydı.

Ancak, yeni dijital çağ devleri, kârlarını iş yaptıkları bölgelerden en düşük vergileri ödeyecekleri bölgelere taşımakta ustalaştılar. Yani, aslında bu karar vergi cennetleri için iyi, diğer herkes için kötü haber. Yeni sistem, kâr değişimi fırsatlarını en aza indirmeyi ve en büyük işletmelerin vergilerinin en azından bir kısmını merkezlerini tercih ettikleri yerde değil, iş yaptıkları yerde ödemelerini sağlamayı amaçlıyor.

136 ülke için böyle bir anlaşmaya imza atmak, kendi içinde bir başarı. Ancak kaçınılmaz olarak kazananlar kadar kaybedenler de olacaktır.

DİBE DOĞRU YARIŞ

Kurumlar vergisi oranları yüzde 15’in altında olan İrlanda, Macaristan ve Estonya, ilk başta plana direndi, ancak şimdi onlar da bu gemide. İrlanda, şu anda yüzde12.5’lik bir orana sahip, bu da büyük miktarlarda yabancı yatırım çekmesine ve Apple gibi büyük ABD firmaları için bir üs haline gelmesine yardımcı oldu.

Ancak Kenya, Nijerya, Pakistan ve Sri Lanka henüz plana katılmadı. Anlaşma, ABD ile büyük çoğunlukla Amerikan teknoloji firmaları üzerinde dijital vergi tehdidinde bulunan İngiltere ve Fransa gibi ülkeler arasındaki bir tartışmayı çözüyor.

Facebook, uzun süredir küresel vergi kurallarında reform çağrısında bulunduğunu söyleyerek, anlaşmayı memnuniyetle karşıladı.

Düşük oran, tek başına işi çözmüyor!


Gelelim Türkiye’ye, kurumlar vergisi oranımız %46’lardan %20’ye kadar geriledi. İktidar, %20 olan kurumlar vergisi oranını 2018, 2019 ve 2020 yıllarında %22 olarak uygulamak üzere düzenleme yaptı ve uyguladı. Bu değişiklik ile yıllık 58 milyar olan kurumlar vergisi tahsilatı; ilk yıl 78 milyara, 2020 yılında ise 105 milyara çıktı. Kurumlar vergisi mükellefleri 2021’de oranın %20 olarak uygulanacağını düşünürken; bir düzenleme ile 2021 yılı için oran %25 ve 2022 yılı için ise %23 olarak belirlendi. Oranın yükseltilmesi, hemen etkisini gösterdi. 2021 yılı ilk dokuz ayda kurumlar vergisi tahsilatı 121 milyar 684 milyon oldu. Bu bir rekordur.

Türkiye’de 865.000 kurumlar vergisi mükellefi olmasına rağmen, doğru dürüst vergi ödeyen mükellef sayısı sadece 400’dür. Vergi oranlarının yükselmesi ile beraber tahsilatın artmasının nedeni, sistem dışına çıkma şansı olmayan özellikle finans kurumlarının performansıdır.

2023 yılında kurumlar vergisi oranı Türkiye’de %15’e iner mi? Bu mümkün değil. %20’ye bile ineceği şüpheli. Oran artışı ile oluşan ciddi tahsilatı gören iktidarın, yabancı sermayenin ülkemize geleceği ile ilgili hiçbir umudu da olmadığı için, kümestekileri yolmaya devam edeceği aşikâr. Zaten yabancı sermaye, sadece vergi oranına bakmıyor. O ülkedeki vergi kanunlarının istikrarına ve hukukun işleyip işlemediğine bakıyor.