AKP iktidarda kaldıkça bakalım daha neler göreceğiz?

Günlerdir tartışılıyor... AKP teşkilatında bir “insan kaçakçılığı” eksikti, o da oldu!

Bazı AKP yandaşları bile, kadınıyla-erkeğiyle Almanya’ya kaçıp sığınmacı olmayı göze alıyor!

Ekonomimiz iyiydi... Hızla gelişiyorduk... İşsizlik azalıyordu... Ay’a gidecek, uzaya insan yollayacaktık!

Böyle diyorlardı... Ee, bu durumda zavallı Almanya bizi kıskanmasın da ne yapsın?

Fakat garip bir şey oldu! 43 AKP’li, bizi kıskanan Almanya’ya kaçtı!

Gri pasaport görev pasaportudur, herkese verilmez! Bu pasaportla Avrupa Birliği ülkelerine vizesiz gidilir.

AKP’li Malatya Yeşilyurt Belediyesi, 47 partiliye inceleme gezisi diye “Gri pasaport” çıkarttı. Kafile vize almadan Almanya’ya girdi ama bir daha çıkmadı! 47 AKP’liden sadece 4’ü geri döndü!

“Almanya bizi kıskanıyor” derken, yandaşların Almanya’yı kıskandığı anlaşıldı!

AKP’li belediyenin gezisindeki kaçışın hikâyesi ileride belki dizi film olur!

AKP’de görev yapıp genç yaşta servet kazanan “Kokainci Kürşat” skandalından sonra bu “Gri pasaportla kaçış” partinin karnesine yeni bir kırık not olarak geçecek!

Bir de afişleri toplatılan “128 milyar dolar” vakası var!

Sağlık Bakanı’nın korona salgınında çuvallayıp Türkiye’yi kıpkırmızı hale getirmesi olayı da ayrı bir kırık! Karne her geçen gün zayıf notlarla doluyor!

Muhalefet boşuna “Erken seçim” istemesin... Böyle bir ortamda AKP asla erken seçime gidemez! Seçimler zamanında, yani 2023 yılında yapılsın, ona da şükredelim!

Kıbrıslı Türkler sıkıntıda!


Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile nahoş bir mesele çıktı aramızda...

Bağımsız bir devlet olarak dünyanın tanımasını istediğimiz Kuzey Kıbrıs’ın pek o kadar bağımsız olmadığını âdeta tüm dünyaya ilan ettik.

KKTC Anayasa Mahkemesi son kararında “Din İşleri Komisyonu’nun (laik bir devlette) dini eğitim düzenleyemeyeceği ve Kur’an kurslarının yeniden planlanması gerektiği” belirtildi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın buna tepkisi çok sert oldu:

“Laiklik anlayışı, onların anladığı gibi değildir. KKTC, Türkiye’deki uygulamalar neyse bunları uygulama safhasına geçirmek durumundadır. Anayasa Mahkemesi Başkanı bu yanlışından süratle dönmelidir. Dönmediği takdirde bizim atacağımız adımlar da bundan sonraki süreçte farklı olacaktır. Bunu da bilmeleri gerekir!”

Bu sert sözler karşısında Kıbrıslılar çaresiz ve sıkıntılı bir durumda kaldı.

Eski Adalet Bakanı Prof. Dr. Hikmet Sami Türk, o konudaki görüşlerini şöyle açıkladı:

“Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın KKTC Anayasası hükümlerine aykırı, üstelik tehditkâr bir üslûpla Kur’an kursları konusunda Türkiye’deki uygulamayı dikte eden sözler söylemesi doğru olmamıştır. Bağımsız bir devlet olarak sadece Türkiye’nin tanıdığı KKTC, elbette yetkili organlarıyla ortaya çıkan sorunu çözecektir. Eğer biz bu konuda şüphe ifade eden sözler söylersek, başka ülkelerin KKTC’yi tanımalarını nasıl bekleyebiliriz?”

TEBESSÜM

“Bu nasıl şarap yaa?”


Adam lokantaya gitmiş... Kebabın yanı sıra bir de şarap söylerken:

“Yıllanmış şarap olsun!” diye tembih etmiş...

Garson siparişleri getirmiş, adam yemeğe başlarken bir de ne görsün... Şarabın içinde bembeyaz bir saç var... Hemen seslenmiş:

“Garson bey... Bu nasıl şey? Getirdiğiniz şarabın içinde beyaz bir saç yüzüyor!”

Garson pişkin bir şekilde “Anlayın işte efendim” demiş “Şarabımız ne kadar yaşlı, ne kadar yıllanmış bir şarap! Size özel muamele!”

GÜNÜN SÖZÜ

İnsan yenildiği vakit tükenmez. Ancak pes ettiği vakit tükenir!