İktidar mensupları son günlerde iki soru karşısında akrep görmüş gibi irkiliyor, kan tepelerine çıkıyor, kimyaları bozuluyor!

1) 128 milyar dolar nerede?

2) Sedat Peker’den 10 bin dolar alan siyasetçi kim?

Özellikle ikinci soruda haksız da sayılmazlar! Çünkü, 10 bin dolar konusunda Meclis’teki 288 AKP milletvekili töhmet altında... “Rüşvetçi kim?” diye herkes birbirine kuşkuyla bakıyor!

Bir siyasetçinin iş takibi için Sedat Peker’den her ay 10 bin dolar aldığını İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ortaya atmış, fakat isim açıklamayarak, “O siyasetçinin kim olduğunu savcıya söyleyeceğim” demişti... Ancak... Haftalardır bu konuda bir gelişme olmadı.

Meclis Başkanı Mustafa Şentop “Bunu bilen de, açıklayacak olan da ben değilim. Ben de 10 bin dolar alan kimdir, açıklansın diyorum. Milletvekillerinin zan altında kalmaması gerek.” dedi.

★★★

10 bin dolar konusu tartışılırken daha vahim bir gelişme oldu.

Sedat Peker, milyonlarca kişinin takip ettiği videolarının 9’uncusunu dün sabah yayınladı ve yine müthiş açıklamalar yaptı.

Her zamanki gibi çok iddia var... Ben sadece, bu yazının konusu olan “10 bin dolar”dan bahsedeceğim.

Sedat Peker “Yalan! Vallahi yalan! Benim her ay 10 bin dolar verdiğim milletvekili yok ama daha çok yolladıklarım var. Ben çok para yolladım!” dedi ve ekledi:

“Bir de çok acı! Bana 10 bin doları nasıl yakıştırdınız siz? Herkes beni bilir. Aç kalırım, açıkta kalırım ama ben herkesten çok para veririm!”

Bu sözleriyle Sedat Peker, birden fazla siyasiye para yolladığını söyleyerek hedefi daha da büyütmüş oldu!

★★★

İddiaların mutlaka araştırılması gerekiyor.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Mustafa Şentop konunun üzerine gidip Meclis’in onurunu kurtarmak zorunda!

Bilgi ve belgeler ortaya çıkartılıp hukuki süreç başlatılmadığı sürece iktidara mensup tüm milletvekillerinin zan altında kalması kaçınılmazdır!

Bu leke mutlaka temizlenmeli! Temiz siyaset için bu şart!

Mazlumların ahı!


Okurlarımdan Nejat Ongan yazıyor:

“Dünyada hiçbir devletin yapmadığı Covid-19 ile mücadele için ’65 yaş üstü’ insan sınıfını icat eden bizim süper zekâlı Bilim Kurulu mensupları, icat ettikleri insan grubundan her gün muntazaman ah alıyorlar!

Bir doktor beyanıdır ki, aylık kontrol için kendisine gelen 69 yaşında, 2’nci doz aşısını olmuş bir emekli, toplu taşımaya binemediğinden ve taksi parası da olmadığından kızının İstanbul Kartı’nı kullandığını eziklik içinde söylemiştir. Bu, üzücü ve çok düşündürücüdür. Ben 76 yaşındayım ve her gün “Ah” ediyorum.

Yaradan bizleri bu hale getirenlere hak ettikleri cezayı verecektir.”

TEBESSÜM

Günün fıkrası...


Temel bir kafede oturmuş çayını yudumlarken, bir yandan da yandaş gazetelerden birini okuyor...

Gazete müjdeli haberlerle dolu... Ülkenin her yerinde doğalgaz bulunuyor, yeni yeni petrol rezervleri keşfediliyor...

Temel “Yaşasın!” derken, o sırada arkadaşı Dursun yanına geliyor. Ağzında dumanları tüten bir sigara var... Temel onu uyarıyor:

Aman ha Dursun’cuğum, sigaranı söndürmeden yere atma!”

Dursun şaşırıp “Ne oldu ki?” diye soruyor.

Temel “Bilmiyor musun?” diyor “Her yerden doğal gaz fışkırıyor! Havaya uçarız valla!”

GÜNÜN SÖZÜ


Umutsuzluk, çaresiz bir insanı çok tehlikeli yapabilir!