Gazeteniz SÖZCÜ dün 15 yaşına bastı.

Okurlarımıza şükran duyuyoruz.

Bu gazete sizlerin sayesinde Türkiye’nin “1 Numaralı” gazetesi oldu.

27 Haziran 2007 günü “Sözümüz namusumuzdur” diye başlamıştık.

Ağır bedeller ödedik ama sözümüze sadık kaldık.

Her zaman demokratik, laik Atatürk Türkiye’sini savunduk. Her zaman, güçlünün değil haklının ve halkımızın yanında olduk.

Para cezaları aldık, “FETÖ’cü iftiralarıyla” hapis cezalarına mahkûm edildik ama yılmadık! Okurlarımız yargının yanlış kararlarına ve atılan iftiralara asla inanmadı.

SÖZCÜ’nün hiçbir siyasi bağlantısı yoktur.

SÖZCÜ sırtını hiçbir holdinge dayamamıştır.

SÖZCÜ’nün gazetecilik dışında bir işi yoktur.

SÖZCÜ’nün gücü bağımsızlığından gelir.

SÖZCÜ “Hukuk yoksa özgürlük yoktur. Özgür medya yoksa demokrasi de yoktur” görüşüşü savunur.

★★★

Cumhurbaşkanı Erdoğan, birkaç gün önce Antalya Diplomasi Forumu’nda konuşurken:

“Adaletin olmadığı yerde çatışma, gerilim ve şiddet eksik olmaz. Hakkı ve adaleti savunmaya devam ediyoruz ve edeceğiz” dedi.

Güzel sözler bunlar... İnsan duyunca ferahlıyor. Hukukun üstünlüğünün geçerli olduğu bir ülkede yaşamak güzel şey...

Fakat... Gerçek mi bu?

Ülkemizde evrensel hukuk işliyor mu?

Sayın Cumhurbaşkanı, yaşanan haksızlık ve hukuksuzlukları görmüyor, bilmiyor olabilir mi?

Mesela SÖZCÜ Gazetesi tarafından kurulan “SÖZCÜ TV”yi ele alalım.

Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), hakkı, hukuku, tüm yasaları çiğneyerek, SÖZCÜ TV’nin logo değişikliğine, 1 yıl 3 ay izin vermedi.

Sonunda mahkeme RTÜK’ü haksız buldu ve SÖZCÜ TV’nin logo değişikliğinin onaylanması yolunda karar verdi. Fakat RTÜK, mahkeme kararını bile dinlemiyor, hâlâ izin vermiş değil!

Cumhurbaşkanı’nın sözünü ettiği hak, hukuk, adalet bunun neresinde?

★★★

Cumhurbaşkanı Erdoğan ne diyor?

“Hakkı ve adaleti savunmaya devam ediyoruz ve edeceğiz!”

Hani nerede?

Hak ve adalet böyle mi savunulur Sayın Cumhurbaşkanı?

Sözleriniz boşa çıkmasın!

Adaleti savunmanızı bekliyoruz!

Özgür medya yoksa demokrasi ve adalet de olmaz!

Bir Yüksel Şengül vardı...


Hayatta sevinç ve keder yan yana, hatta iç içe...

Dün SÖZCÜ’nün 15’inci yaşına girmesinin mutluluğu içindeyken, acı bir haberle sarsıldık!

Çok sevdiğimiz, dünya iyisi arkadaşımız Yüksel Şengül’ü kaybetmenin üzüntüsünü yaşıyoruz.

2012 yılından bu yana en çarpıcı röportajlara imza atan Magazin Haberleri Müdürümüz Yüksel Şengül, Türk basınının magazin gazeteciliğinde en önde gelen isimlerinden biriydi.

Kanser tedavisi gören Şengül, 65 yaşında, evli ve iki çocuk babasıydı. “Meslek Onur Ödülü” dahil çok sayıda ödülün sahibiydi.

Yüksel Şengül’ü bugün, İstanbul Florya Yeni Cami’de kılınacak öğle namazından sonra ebediyete uğurlayacağız. Mekânın cennet olsun kardeşim.

TEBESSÜM

Temel’in 10 yıllık sevgilisi...


Temel barda oturmuş, arkadaşı Dursun’la sohbet ediyor.

Bir ara karşı masada oturan genç bir kadını göstererek övünçle:

“Bak Dursun” diyor “Şu sarışın kadın var ya! İşte o benim on yıllık sevgilim!”

Dursun bakıyor, Temel’in “Sevgilim” dediği kadın, bir erkekle baş başa konuşuyor.

Dursun kızgın bir sesle:

“Bana bak Temel” diyor “Ben böyle bir şeyi sevmem ve kabul edemem. Sevgilini başka bir erkekle uzun uzun yalnız bırakman hiç doğru değil!”

Temel telaşla:

“Aman sus Dursun!” diyor “Sus lan, yavaş ol biraz. O adam onun kocası!”

GÜNÜN SÖZÜ


İnsanoğlu doğuştan kötü değildir ama nasıl hasta olursa, kötüleşebilir de!