Sevgili Ertuğrul Akbay’ımızı dün Zincirlikuyu’daki mezarının başında sevgiyle, özlemle andık.

Zaman o kadar hızlı akıyor ki, onu kaybedişimizin üzerinden göz açıp kapayıncaya kadar iki yıl geçmişti...

Yarım asrı aşan bir arkadaşlığımız, dostluğumuz, kardeşliğimiz vardı.

Ertuğrul ile 1967 yılında tanışmış ve SON Gazetesi’nde birlikte çalışmıştık.

Dostluğumuz, onu kaybettiğimiz 2019 yılına kadar (52 yıl) devam etti.

Olağanüstü gayretli, gözünü budaktan sakınmayan, yılmaz bir gazeteciydi.

Meslek hayatında birçok başkan, kral, cumhurbaşkanı, başbakan ile tanıştı, röportajlar yaptı ama ben onun ilk büyük yazı dizisi olan “Türkân Şoray röportajı”nı unutamam.

★★★

Türkân Şoray’ın zirvede olduğu yıllardı. Türk sinemasının sultanıydı. Süper bir yıldızdı... Her filmi gişe rekorları kırıyordu.

Bütün Türk basınının ünlü kalemleri onunla bir söyleşi yapmak için koşuştururken, Ertuğrul Akbay herkesi atlatıp büyük yıldızla bir ay sürecek olan harika bir röportaj yapmayı başarmıştı.

Türkân Şoray’ın ilginç hayat hikâyesi, Galatasaray Kulübü’nün İkinci Başkanı Rüçhan Adlı ile olan dillere destan aşkı, sinema sevgisi ve ilginç renkli fotoğraflar... Her şey vardı bu röportajda...

O yazı dizisiyle, SON Gazetesi’nin 230 bin olan tirajı bir anda 450 bine fırladı.

Türk basın tarihinde böyle başka bir olay sanırım yoktur!

★★★

Hürriyet, Yeni Gazete, Saklambaç ve SON Gazeteleri’nin sahibi büyük patron Haldun Simavi, o tarihte Japonya seyahatindeydi. Yaklaşık bir ay süren geziden dönüp gazetelerin tiraj raporlarını görünce şaşırdı kaldı.

SON Gazetesi’nin yönetmeni ve tam yetkilisi ben olduğum için, çağırdı ve sordu:

“Ne yaptın da, SON Gazetesi’nin tirajını böyle ikiye katladın? Nasıl başardın bunu?”

“Efendim, arkadaşımız Ertuğrul Akbay’ın başarısı bu... Türkân Şoray ile olağanüstü bir röportaj yaptı, ben sadece bunu iyi değerlendirdim, hepsi bu.” dedim.

O günlerin basın imparatoru Haldun Simavi’nin takdirleri çok önemliydi...

Böylece, iki genç gazeteci olarak Ertuğrul Akbay ile birlikte meslek hayatımızda büyük bir hamle yapmıştık.

★★★

Türkân Şoray zengin gönüllü bir hanımefendiydi. Röportaj için herhangi bir ücret talep etmemişti. Biz de borçlu kalmak istemedik.

Patronumuz Haldun Simavi’nin izniyle, Kapalıçarşı’ya gidip çok değerli, pırlanta işlemeli altın bir bilezik aldık.

Ertuğrul Akbay’la birlikte Türkân Şoray’ın Topağacı’ndaki evine giderek değerli bileziği, teşekkürlerimizle birlikte büyük yıldızın bileğine taktık. Çok memnun oldu.

Dün rahmetle andığımız sevgili arkadaşım, meslektaşım Ertuğrul Akbay ile nice anılarımız var.

Nur içinde yat, mekânın cennet olsun sevgili kardeşim. Seni unutmayacağız.

Bakan bey “yakan bey” olma


Bugüne kadar, 65 yaş üstü vatandaşların aşıları büyük oranda tamamlandı.

Aşı niçin yapıldı? Korunmak için...

Peki, aşı yapıldığı halde neden 65 yaş üstüne yasaklar acımasızca devam ediyor?

Ya, beyler, beyefendiler! Sağlık Bakanı Koca Bey ve Bilim Kurulu üyeleri... Siz 65 yaş üstü yurttaşların boğazını sıkmaya devam ettikçe, turizmi de boğazlamış olacaksınız!

Bugün en çok seyahat eden grupların arasında 65 yaş üstü yurttaşlar da vardır... Evlatlarını, torunlarını alıp turizm bölgelerine giden “varlıklı dedelerin” sayıları az değildir.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’ya sesleniyorum:

“Bakan bey, yakan bey olma! Beddua değil hayır dua al!”

65 yaş üstü bir yıldır çok eziyet çekti, bir çoğu koronadan kurtuldu ama, kalpten, böbrekten, karaciğerden gitti...

Randevu alan 65 yaş üstü vatandaşların hepsine aşı yapıldı.

Aşı oldukları halde bu ilkel yasaklar devam edecek mi?

Dünyanın hiçbir ülkesinde uygulanmayan ve işkenceye benzeyen bu haksız-hukuksuz ilkel yasakları bitirin artık!

GÜNÜN SÖZÜ


Gerçek dostluk pazara kadar değil, mezara kadar sürer!