Çok şükür Avrupa Futbol Şampiyonası’ndaki maçlar bitti de, daha fazla rezil olmaktan kurtulduk!

Şimdi “Dünya Kupası’ndan umutluyuz” diye kendimizi aldatıyoruz.

Tarihi bir fiyasko ile karşı karşıyayız!

Milli takımımızda düzen, disiplin, sistem, hırs, enerji yok!

Bu kötü futbolla ne umut edebiliriz ki?

Avrupa Şampiyonası’ndaki 3 maçımızda toplam 8 gol yedik, 1 gol atabildik. Puanımız SIFIR.

Dün, eski yıllarda Türkiye Futbol Federasyonu üyeliği yapmış olan, eski Giresun Milletvekili Rasim Zaimoğlu’na rastladım. Bana:

“Haklı çıktın. Bu futbolla şampiyonada 3 maçı da kaybederiz, demiştin ve kaybettik” dedi.

O zaman bir sohbet sırasında öyle dediğimi hatırladım. Bunu yalnız Rasim kardeşime değil, Türkiye Futbol Federasyonu’nun eski başkanlarından M. Kemal Ulusu’ya da söylemiştim. Onlar da zaten pek umutlu değillerdi.

Görünen köy kılavuz istemez. Milli Takım’ın hazırlık maçlarındaki uyuşuk, kişiliksiz futbolu, bu takımın şampiyonada hiç maç kazanamayacağının göstergesiydi.

★★★

84 milyonluk koca bir ülkeyiz ama milli takımımıza yeterli futbolcu yetiştiremiyoruz, Takımın belkemiğini Avrupa’da oynayan Türk futbolcular oluşturuyor.

Ya bizim takımlar? Fenerbahçe, Beşiktaş, Galatasaray, Trabzonspor ve diğerleri... Bazı kulüplerde yerli futbolcudan çok Afrika kökenli yabancı futbolcu var.

Türk gençlerine fırsat verilmiyor ki, kendilerini geliştirip Milli Takıma girsinler...

Bu rezilliğin sorumlusu kim?

Yalnız şimdiki değil, eski federasyonlar da yaşanan felâketten sorumludur!

Bugünkü Türkiye Futbol Federasyonu, eskilerin hatalarını sürdürüyor, suça ortak oluyor.

Türkiye’de her kulüp 14 yabancı futbolcu transfer edebiliyor ve bunlardan 11 futbolcuyu aynı anda oynatabiliyor.

Yabancıların istila ettiği Türk takımlarında milli formayı hak edecek futbolcu bulmak bu yüzden çok zor! Ayrıca ligler yabancı futbolcular nedeniyle bence sevimsiz, zevksiz, heyecansız hale geliyor.

★★★

Futbol Federasyonu sonunda uyandı, faciayı kısmen gördü, yabancı futbolcu sayısını bu yıl 8’e indirdi. Gelecek yıl bu sayı 6 olacak.

Bence “Yetmez ama evet”

Fakat... Sen misin böyle yapan?

Türk futbolunun geleceğini düşünmeyen “Kulüpler Birliği Vakfı” karara isyan etti, federasyonu tehdit ederek “Yabancı oyuncu kuralı değişmesin!” diye âdeta talimat verdi.

Federasyon bu restten korkup Kulüpler Birliği Vakfı’na teslim olacak mı? Yoksa şahsiyetli davranıp kararının arkasında duracak mı, bilmiyorum.

Bence takımlardaki yabancı futbolcu sayısı 3’ü ya da 4’ü geçmemelidir. Aksi halde, can çekişen Türk futbolunun Mevlid’ini okuruz!

Sabır, sabır, ya sabır! Fakat, nereye kadar?


Bu iktidarı tencere devirecek!

Saray’a yakın olanlar üçer-beşer maaş alıp günlerini gün ederken milyonlarca evin mutfağında dert kaynıyor. Çile çeken vatandaşı düşünen yok!

İktidar, muhalefete “Fakir varsa siz doyurun” diyor ama bunu da engelliyor.

Türkiye’de halen 34 milyondan fazla vatandaş bankalara borç yükü altında eziliyor.

20 milyon kişi açlık sınırında yaşıyor...

Sonra da “Dünyanın en büyük ilk 10 ekonomisi arasına gireceğiz” diye hayal satıyorlar!

2020 yılı başına göre 20’nci durumdayız. 10 derece birden zenginleşip ilk 10’a girmek için milli gelirimizi “Yüzde 100” arttırmamız gerekir. 700 milyar dolar civarında olan milli gelirimizi ikiye katlayıp 1 trilyon 400 milyar dolara yükseltebilir miyiz? İmkânsız!

İlk 10’a girme iddiası Ay’a beş şeritli otoyol yapmaya benziyor!

İnsanlarımız “Sabır sabır, yaa sabır ama nereye kadar?” diyor ve önlerine sandık gelmesini bekliyor!

GÜNÜN SÖZÜ


Bazı siyasetçiler her şeyi bilirler ama hadlerini bilmezler!