Yarın 1 Mart... Korona önlemlerini hafifletip yavaş yavaş kaldırmaya başlayacaklarını ilan ettikleri ayın başlangıcı...

Peki, nasıl kalkabilir bu önlemler?

Nasıl normalleşebiliriz?

Kimse kusura bakmasın ama bu mümkün değil gibi görünüyor!

Bu kafalarla korona salgınını bitirmek çok zor!

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca hem “83 milyon insanımız eşit fedakârlık yapmalı, temizlik, maske ve mesafe önlemlerine titizlikle uymalı” diyor, hem de, tıklım tıklım kalabalık cenaze törenine en ön safta katılıyor!

Vatandaşa tavsiyeleri nerede kaldı?

Güya cenaze törenlerinde 30 kişiden fazla cemaate izin yoktu, ne oldu?

Ölen AKP’li olunca kurallar, yasaklar bir kenara atılıyor!

Her vatandaş eşittir ama iktidar yandaşları daha eşit (!) Onlara yasak-masak yok!

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, cenaze töreninde bu kadar kalabalık olacağını öngörmediği için böyle yaptığını söyleyerek:

“Milletimden özür diliyorum” dedi.

Özür dilemek güzel bir haslettir. Bu bakımdan Sağlık Bakanı Koca’yı tebrik ediyorum ama sadece özür yetmiyor, tüm sorunlar hâlâ yerli yerinde duruyor!

Çözüm için kararlı davranıp harekete geçmek gerek.

Peki, bunu yapabilir mi? Yasağı dinlemeyerek salgının hızlanmasına bilerek sebep olan AKP’lileri (bırakın ceza kesmeyi) yarım ağızla da olsa kınayabilir, protesto edebilir mi?

Hayır, bunu yapamaz! Çünkü, vatandaşa her şey yasak, yandaşlara ise her şey serbesttir!

★★★

Lokanta, kafe, kulüp, düğün salonu, her yer kapalıyken, binlerce kişinin toplandığı müzikli-eğlenceli AKP kongrelerini düzenleyenlerden, Sağlık Bakanı da İçişleri Bakanı da dahil hiç kimse hesap soramaz!

Onlar sadece gariban vatandaşa (ve de 65 yaş üstüne) diş geçirirler, yasağı çiğneyen her kişiye 3 bin 150 lira ceza yazarlar! Sıkıysa AKP kongrelerinde toplananlara ceza yazsınlar, onlara diş geçirmeye kalksınlar, inanın ki dişleri kırılır!

Ülkemiz işte böyle çifte standartlar ülkesi oldu. Bu zihniyetle salgın nasıl önlenebilir?

İnsan ne yerse odur!


Prof. Dr. Osman Erk, SÖZCÜ okurlarının yabancısı değildir.

Onun yazılarından ve Nazan Doğaner Halıcı'yla yaptığı röportajlardan çok şey öğrendik.

SÖZCÜ Kitabevi, İstanbul Tıp Fakültesi Acil Dahiliye Servisi’nde görevli olan Prof. Erk’in en son kitabını yayınladı. Adı:

“Bağışıklık Diyeti”

Koronavirüs, diyabet, enfeksiyonlar, kalp ve damar, kanser ve nörolojik hastalıklara karşı nasıl beslenelim?

Prof. Dr. Osman Erk, “İnsan vücudu, kendini tamir ve tedavi etme yeteneğine sahiptir. Yeter ki ona zaman ve gerekli besinler verilmiş olsun. Her insan, içinde kendi şifacısını taşır. Yeter ki onun ortaya çıkabileceği koşullar oluşsun. Ne yersek oyuz. Belirleyici olan budur” diyor.

TEBESSÜM

Cepte para olunca...


Vaaz vermesi için bir kasabaya davet edilen Nasreddin Hoca, oraya gider. Ancak son anda:

“Bir kese altın verirseniz konuşurum. Yoksa döner giderim” der.

Çaresiz kalan kasabalılar aralarında bir kese altın toplayıp Hoca’ya verirler.

Harika bir konuşma yapan Hoca, cuma namazı çıkışında, aldığı bir kese altını geri verince kasabalılar şaşırır:

“Ya hoca, madem geri verecektin, niye istedin?”

Nasreddin Hoca “İki sebebi var” der...

“Birincisi... Para ödediğiniz için dikkatle dinlediniz...

İkincisi, cebinde para oldu mu, insan bir başka konuşuyor canım!”

GÜNÜN SÖZÜ


İnsanları birleştiren, bir şeye karşı duyulan sevgi veya nefrettir!