İktidar ne yapıyor? Dini söylemlerle, Diyanet İşleri Başkanı’na siyasi konuşmalar yaptırmakla milleti kandıracağını sanıyor!
Her alanda ısraf büyük... Aç ve açıkta milyonlarca insan varken “İtibardan tasarruf olunmaz” denilerek lüks ve gösteriş peşinde koşuluyor, saraylar, gökdelenler yaptırılıyor, yabancı memleketlerde camiler inşa ettirmek için milyonlarca dolar harcanıyor.
★★★
Ülkenin belini büken en büyük sorunlardan biri de rüşvet ve yolsuzluk olaylarının artması...
Her şey yapanın yanında kâr kalkıyor, Hesap soran yok!
Sedat Peker birçok yolsuzluk olayını, hatta cinayeti, belgeleriyle, tanıklarıyla ortaya koydu? Peki, ne oldu? Hiçbir şey olmadı. Kimsenin kılı bile kıpırdamadı.
“Bunlar, organize suç örgütü liderinin iddiaları” deyip geçiştirmek iktidarın işine geldi.
“Doğru mu, değil mi?” diye bir araştırılsaydı, kim bilir neler çıkacaktı ortaya?
Gerçek olan şu ki, Sedat Peker’in iddialarının hiç biri yanlış çıkmadı. Her sözünü kanıtlarıyla ortaya koydu. Adli makamlar ne yaptı? Hiç!
Böyle bir ülkede güven kalır mı? Birlik ve dirlik sağlamak mümkün olur mu?
★★★
Bugünkü alaturka sistemde, mütedeyyin insanları kandırmak için dini söylemlere sarılarak hiçbir sorun çözülmez.
Ülkemizde ne yazık ki, yolsuzluk ve hırsızlık iddialarıyla birlikte korkunç bir akıl tutulması yaşanıyor.
Devletten beslenen “Hazine garantili” müteahhitler, Türk milletinin boğazından geçen ve geçecek olan her lokmaya ortak olmaya devam ediyorlar. İçleri nasıl razı oluyor buna?
★★★
Her türlü yolsuzluğun yapanın yanında kâr kaldığı ülkemizde iki liderin (Kemal Kılıçdaroğlu ve Meral Akşener’in) mücadelelerini, kendi hesabıma, takdirle izliyorum.
Onlar da, vatandaşlara gerçekleri anlatmasalar, meydan tamamen iktidara kalacak.
Şimdi iki lidere bir önerim var:
Aslında bu öneri bana, eski yılların ünlü ve başarılı emniyet müdürü olan bir arkadaşımdan geldi.
Bu millet ne çektiyse rüşvet ve yolsuzluklardan, haksızlık ve adaletsizlikten çekti!
CHP ve İYİ Parti’den oluşan “Millet İttifakı”nın seçim sloganı “Hesap soracağız!” olmalı...
İki lider de artık meydanlarda “Yapılan her türlü yasa dışı işlemin, israfın, yolsuzluğun ve adaletsizliğin hesabını soracağız” diye haykırmalılar.
Çünkü millet artık hesap sorulmasını istiyor!
Hâlâ cevap bekleyen sorular
İktidar vurdumduymaz davranıyor ama ülkede hâlâ şu sorulara cevap bekleniyor:
■ 128 milyar dolar nerede? Merkez Bankası’nın rezervleri neden eksiye düştü?
■ Sedat Peker’den her ay 10 bin dolar maaş alan siyasetçi kim?
■ Ziraat Bankası’ndan 750 milyon dolar kredi alan Demirören grubu, bugüne kadar bankaya ne kadarını geri ödedi?
■ Orman Bakanlığı, Türk Hava Kurumu’nun 20 uçağı olmasına rağmen, yangın söndürme işini neden özelleştirdi?
■ Kara para aklamakla suçlanan Sezgin Baran Korkmaz’ın davasındaki skandallar ve yurt dışına firarı hâlâ açıklığa kavuşmadı.
TEBESSÜM
“Artık yağma yok öyle!”
Temel ile Fadime uzun süredir nişanlıdır...
Düğüne sadece bir hafta kalmıştır... Temel sürekli olarak Fadime’yi sıkıştırır ve:
“Artık sabrım tükendi Fadime... Hadi bizim eve gidelim... Nasıl olsa haftaya evleneceğiz!” diye dil döker.
Sonunda iyice kızan Fadime, Temel’e öfkeyle bağırır:
“Yağma yok öyle! Hiç ısrar etme... Her seferinde böyle kandırdılar beni! Artık yaş tahtaya basmam!”
GÜNÜN SÖZÜ
Cahil insanlar bir türlü kulluktan kurtulup vatandaş olamazlar!
