“Yalnız HDP değil, Anayasa Mahkemesi de kapatılsın!” diye bağırıyor.
Devlet Bey’in “Terör çetesi PKK ile ilişkisi olduğu” bilinen HDP’nin kapatılmasını istemini anlıyoruz ama Anayasa Mahkemesi’nin de kapatılmasını istemesinin sebebini anlamak zor!
Anayasa Mahkemesi olmazsa Türkiye Cumhuriyeti nasıl bir demokratik hukuk devleti olabilir? Böyle bir şey mümkün mü?
Türkiye’nin, yasa tanımayan “otoriter-totaliter” bir devlet yapısına dönüşmesi mi arzu ediliyor?
Cumhuriyet’in tüm kazanımlarından vaz mı geçilecek?
Hukuk dışı işlemlerle bir kabile devleti haline mi geleceğiz?
★★★
Önceki yıllarda, Devlet, Milli Savunma ve Adalet Bakanlıkları yapan Prof. Dr. Hikmet Sami Türk, deneyimli bir siyasetçi olarak, Devlet Bahçeli’nin “Anayasa Mahkemesi’nin kapatılmasının şart olduğu” şeklindeki sözlerini şöyle değerlendirdi:
“Bu sözler, Anayasa’mızın ‘değiştirilemez’ nitelikleri arasında belirttiği ‘demokratik hukuk devleti’ ilkeleriyle bağdaşmayan bir açıklamadır. Bir siyasi parti genel başkanının böyle bir istekte bulunması, en hafif tabiriyle şaşırtıcı, hayret vericidir!”
★★★
Yüce mahkemenin kapatılmasını istemenin korkunç bir yanlış olduğunu belirten Prof. Dr. Hikmet Sami Türk’e göre:
“Anayasa Mahkemesi, bütün yargı organları gibi bazen hatalı kararlar vermiş olsa da, Türkiye’de demokratik hukuk devletinin kurumsal güvenceleri arasında yer alan bir yüksek mahkemedir.
Böyle yüksek bir mahkemenin kapatılması düşünülemez!
Bu, demokratik hukuk devletine veda anlamına gelen vahim bir yanlış olur!”
İşkenceye devam!
72 yaşında emekli bir mühendis olan İstanbullu okurum Nedim Sirali, yazlık evine gitmek için, izin belgesini nasıl aldığını şöyle anlatıyor:
“Bugünlerde Bodrum’daki yazlık evimize gitme hazırlıkları yapıyoruz.
Bizim yaş grubuna ikişer aşı yapıldığı için artık düşük risk grubunda sayılacağımızı umuyorduk. Meğerse 65 yaş üstüne her şey hâlâ izne bağlıymış!
İnternette, İçişleri Bakanlığı’nın ‘E-Başvuru’ sayfasına girip bir form doldurduk. Gelen cevapta ‘İlgili belgeleri’ yüklememiz istendi. Fakat ne tür belge istedikleri yazılmıyordu.
Bunun üzerine 199’u arayarak durumu anlatıp ‘Ne tür belge?’ diye sordum. ‘Yazlık evinizin tapusunun resmini linke yükleyin.’ cevabı aldım.
Bu yüklemenin nasıl yapılacağını bilemedik. Bizim gibi milyonlarca kişi de bilemez! Kızımı çağırıp ondan yardım istedim. Bilgisayarı iyi bildiği için kızım bu zor işi halletti, tapu resmini linke yükledik. Birkaç saat sonra telefonumuza izin mesajı geldi.”
Nedim Sirali’nin verdiği bilgiler böyle... Peki, internet ve bilgisayarı iyi kullanan bir oğlunuz, kızınız ya da yakınınız yoksa ne yapacaksınız? Herhalde para verip profesyonel bir bilgisayar uzmanı tutmak gerekecek!
Sözün özü: 65 yaş üstüne işkence yapmaya devam ediyorlar!
TEBESSÜM
Vay uyanık vay!
Temel bir taksi çağırmış:
“Şoför kardeşim, hava alanına kaç liraya götürürsün?” diye sormuş.
Adam “Taksimetre ne yazarsa onu alırım ama hadi senin için 60 lira olsun.” diye cevap vermiş.
Temel yine sormuş:
“Valizler kaça olur? İki tane valizim var!”
“Valizlere para almayız” demiş şoför...
Temel “Tamam o zaman” demiş “Sen valizleri götür, ben otobüsle gelirim!”
GÜNÜN SÖZÜ
Her toplum kendi hatalarının kurbanı olur!
